fought for me

1.2K 29 35
                                    

Televizyon izlerken duyduğum kapı sesiyle yavaşça yerimden kalktım.

Bu saatte kimdi bu şimdi?

Üstümde olan askılı saten gecelikle üşüyeceğimi anladığım için onunla takım olan hırkasını giydim ve kapıyı açtım.

"Finn, ne oldu sana böyle!"

Finn'in dudağı ve kaşı kanıyordu.
Yanağında da minnak bir morarık vardı.

"Senin hakkında dalga geçiyorlardı-"

" He, sen de dedin ki siz kimsiniz de Cansuyla dalga geçiyorsunuz, bi tane koydun kafasına. Sonra da kavga çıktı."

Finn usulca kafasını salladı. Delirmek üzereydim.

"Finn! Kaçıncı bu! Bırak ne derlerse desinler. Sana zarar gelmesini istemiyorum-"

Finnin dudağıma bıraktığı buse ile sustum. Dudağı kanadığı için benim de dudağıma kan bulaşmıştı.

"Pansuman yapmalıyım burada bekle"

İlk yardım kutusunu aldım ve salona geri yöneldim. Baktığımda finn sandalyede bir yere odaklanarak sinirli sinirli bir şeyler mırıldıyordu.

"Sakin ol artık. Gel bakayım buraya"

Sandalyede oturan finne ne zaman dokunsam acı acı inliyor ve kıpırdanıyordu.

"Finn, bunu yapmazsam mikrop kapacağını biliyorsun değil mi? Lütfen zorlaştırma."

Finn of ıh üf sesleri çıkarmaya başlayınca cıkladım.

Pamuğu bir daha değdirdiğimde kıpırdanıp tekrar inleyince artık yapamamaya başlamıştım.

"Finn kreşteki çocuk musun sen sözümü dinle azcık."

Yine inleyip kıpırdanmıştı.

Son çare olarak aklıma tek şey gelmişti. Artık yerinde dursun diye bacaklarımı iki yana açarak kucağına oturmuştum. Finne tekrar baktığımda pis pis sırıtıyordu.

Ona bu kadar yakın olmak, kalp atışlarımı hızlandırıyor ve beni heyecanlandırıyordu.

Ama finn beyefendi bir erkek olduğu için, ki her erkek odundur, pis pis sırıtmayı tercih etmişti.

Sinirli sinirli baktığımda tamam tamam bişey yok dedi.

Pansumanını yapmıştım ve neredeyse hareketsiz durmuştu. Şaşırmıştım ama nedenini anlamamak da mümkün değildi.

Finn beni kendine doğru çekti.
Burunlarımız birbirine değdiğinde kalbim 9284828 atıyordu...

"Cansu, seni gerektiğinden fazla seviyorum"

Bunu duymak yine beni yumuşatmıştı.

"Ben de seni. Ama bir daha sakın-"

"Cansu, bu anın içine etme lütfen. Sadece kal. Yanımda.
Sadece benim yanımda.
Sonsuza kadar. Birlikte.
Gitme..."

Ah, tanrım. Şunun sevgisini ısırırım.

"Finn, çeni dünyalar kaçar şeviyoyum"

Finn gülümsemekle gülmek arasında bir şey yaptı.

Ona sarıldım.

Sadece sarıldım.

Sonsuza kadar sarılmak istedim.

O kıvırcık saçlarının yüzüme sonsuza kadar değmesini diledim içimden.

Sonra biraz daha kaykılıp omzuna doğru yaslandım...

"Finn"

Efendim dercesine aşağıya doğru baktı.

Öyle tatlıydı ki.

"Beni hiç bırakma, olur mu?"

"Bunu düşündürecek bir şey yapmadım
umarım. Seni asla bırakmayacağım bebeğim. Hiç bir zaman..."

Oğlanın duraksama sebebi
sadece kızın tepkisini ölçmek içindi. Kaygılandığını yüzüne vurunca buna bir son verdi.

"Hayatta tek bir şeyi unutma Cansu. Benim sevgimi..."

( bu arada bunlar benim rüyalarım olduğu için ve hepsini eksiksiz yazdığım için bazı kısımları saçma kusura bakmayın da beynime de dur diyemediğim için )
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


cansu fazla tersledi farkındayım. biraz da o terslesin eHe
alınganlık duygusunu benden aldı :d bu arada ne tür şeyler istersiniz? +18 kaymalı mıyım? lütfen düşüncelerinizi aşağıya yazın!<3

-CansuWolfhard, xx!

imagine - fwHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin