yanıma aldığım piknik çantasını elimde sıkı sıkı tutarken diğer elimle finnin elini tutuyordum. Annemin dışarıya çıkmadan önce verdiği öğütler kafamı şişirmişti ama geldiğimiz bu yer çok huzurluydu ve sinirim biraz olsun yatışmıştı. etrafta kimse yoktu, o ve ben dışında. en sevdiğim çiçek olan ayçiçekleriyle sarılıydı burası. Ayrıca ortasında küçük bir gölet de vardı. onun beni buraya getirmesi inceliği fazla hoşuma gitti.
kafamdan geçen bu düşünceler sırasında finn'in duraksamasıyla ben de durdum. küçük bir gölet ve yanında olan piknik bankı vardı
finn: işte geldik bebişim
bilen bilir, bebiş en sevdiğim hitap şeklidir. ayçiçekleri, o ve ben.
cansu: Finn, gerçekten çok-
finn: teşekkür etmene gerek yok. sonra istediğin kadar edersin, ama şimdi sessizliğin tadını çıkar.
beni masaya doğru götürdü. Çok iyi hissediyordum. Elimdeki piknik çantasını ve giderken topladığım bir kaç ayçiçeğini masaya koydum. Finn beni izliyordu
Cansu: ne bakıyon be
Finn güldü. Ama komik olduğu için değil, onun nasıl bu kadar tatlı ve iyi olabileceğine gülüyordu.
Finn bana doğru bir adım attı.
Finn: Lütfen öp beni
Sırıttım
Bakışlarından ihtiyacı olduğunu anlayabiliyordum.
Dayanamadım ve artık onu öpmeye başladım. Dudaklarından ne kadar istediğini anlayabiliyordum. Dili yumuşak ve ılıktı. Kollarımı ona sardım. Bi an olsun öpmeyi bırakmak istemedim. finn banka oturdu ve bende kucağına oturdum. kalbim tabiiki 292773 atıyodu ama o sırada bunun tadını çıkarmakla meşguldüm.
dili ne zaman dilime değse ona daha sıkı sarılıyordum. finn boynuma doğru öpücükler indirdiğinde kalp atışlarım hızlanmıştı. finnin dudakları boynumdan yukarı tekrar dudağıma çıktı ve ona sarıldım.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
<3 aşağı kaydırarak bölümün 2. partını okuyabilirsin!!!!!!! <3
-CansuWolfhard, xx!