İlk defa geceyi bu kadar özgürce izlemek çok güzeldi.Ben bunu haketmemiştim daha onaltı yaşında içeri girip gökyüzüne hasret kalmayı haketmemiştim. Hala inanamıyorum o kadar güzel ki hiç evin içine girmek gelmiyor içimden, sürekli dışarda olamak istiyorum yaşayamadığım kadar yaşamak istiyorum özgürlüğü.
Yanımdaki yabancının hala bana baktığını hissediyorum konuşmaya karar vermiş olacak ki "suçun neydi" dedi kaşlarım hemen çatıldı kafamı ona çevirip"anlamadım"dedim bu konuyu açmamalıydı "neden girdin içeri" bundan ona neydi, diken üstünde hissediyorum kendimi bu konuyu açmamalıydı "sanane bundan" cevap hoşuna gitmemiş olacak ki usulca dudaklarını yalayıp bütün vücudunu bana çevirdi"evimde yaşayan yabancı birinin ne suç işlediğini bilmeliyim değil mi, belki katilsin" bana alayla bakıyordu ama ben donmuştum bütün vücudum buz kesmişti ona döndüm şimdi yüzyüzeydik bakışlarım hemen hissizleşmişti bunu o kadar çok yapmıştım ki artık çok kolay yapabiliyordum gözlerimi ona dikip güçlü gözükmeye çalıştım "doğru bilemezsin" bunu o kadar sakin söylemiştim ki sinirlenmişti çenesini kasışından anlamıştım"bu evde yaşamak istiyorsan bilmeliyim"bu konuyu neden bu kadar uzatıyor ki "bu evde sadece sen yaşamıyorsun Elis'le Ekin sorun etmiyor" huzurlumuyum demiştim unutun gitsin bana o da yasaktı. Ona son kez bakarak içeri girdim. Elis'le Ekin kendi aralarında gülüp sohbet ediyorlardı onlarında huzurunu kaçırmamak için direk odama girdim. Ah yine dört duvar ne güzel, bundan nefret ediyorum tanımadığım birine muhtaç olmaktan gerçekten nefret ediyorum.Sinirim biraz geçtikten sonra kitap okumaya başlamıştım tam kitaba konsantre iken içeri Elis girdi eminim yanında oturmadığım için anlamıştır ne olduğunu. Bir süre konuşmadı ben kitaba baktım o bana dayanamamış olacak ki "Asil bir şey mi söyledi" kitapdan kafamı kaldırıp ona baktım "sadece biraz üzerime geldi sorun yok yeni tanıyoruz birbirimizi olabilir" dedim tabi sonunda gülümsemeyi unutmadan "hadi ama İz" tabiki de inanamadı bu kız beni nasıl bu kadar iyi tanıyor şaşıyorum bazen "ne"dedim bana bakmaya devam edince" sen asla birine tolerans göstermezsin hele bir erkeğe, kızım sen ölüne feministsin"gözlerimi devirip "abartma" dedim kitabı yan tarafdaki çekmecenin üzerine koyup yatakdan ayaklarımı sarkıttım "tamam kapatalım bu konuyu sen güzel bi film aç bende mısır patlatayım" ben öyle diyince hemen gözleri parladı "bol yağlı olsun bir de sen bir şeyler koyuyordun ya içine öyle yap tamam mı?" "tamam hadi kalk" hemen yerinden kalkıp salona koştu bende peşinde mutfağa. Mutfağa girince Asil'i gördüm su içiyordu mümkünse onunla hiç karşılaşmak istemiyordum tabi bu aynı evin içinde biraz imkansız. Yüzüme bile bakmadan suyunu içip hemen çıktı aman ben sanki maymun suratına çok müptelayım da kasıntı. Neyse malzemeleri çıkarıp mısıra başlamalıyım çünkü içerde sabırsız bi Elis vardı.
Mısırı patlatıp kocaman iki tane kaseye boşalttım yanına kola doldurup tepsiyle beraber içeri gordim. Elis ikili koltukta Ekin'le Asil'de üçlüde oturuyordu benimse tek merak ettiğim bu kasıntıda mı bizimle film izliyecekti. Daha fazla orda dikilmeyip kimse fark etmeden odaya girdim, elimdeki tepsiyi ortadaki sehbaya koyup elime kasenin birini aldım, Elis yanını gösterince hemen bende yanına kurulup kaseyi ona doğru uzattım"hey ben bunun hepsini yerim zaten, niye bu kadar az yaptın" ona yine göz devirip kaseyi kucağıma koydum, ben bu haraketi Elis ne kadar çok yapıyordum ya" saçmalama kızım paketin birini patlattım işte" bu kız nasıl bu kadar zayıf ya. Asil bizi takmayıp filmi başlattı hemen rahat bi pozisyon alıp filme odaklandım konusu ne onu bile bilmiyorum ama Elis'e güveniyorum zevki gerçekten iyiydi.
Film gerçekten çok güzeldi tam benim istediğim gibi aksiyon ve polisiye harikaydı. Elis'e döndüğümde uyuduğunu gördüm demek ki film onu sarmadı. Ben hemen boşları toplamak için kalktım"ben Elis'i yatağına yatırayım sana yardıma gelirim " Ekin yerinde kalkıp Elis'e yaklaştı" hiç gerek yok zaten çok az bulaşık var onuda makineye atarım teşekkür ederim" ne kadar nazik bir erkekti niye diğer erkekeler de senin gibi değiller ki. Mutfağa gidip bulaşıkları makineye atmaya başladım bitirip arkamı dönünce Asil'i gördüm. Sesizce arkamada ne yapıyordu bu beni gerçekten korkutmuştu. Elimi kalbime koyup ona ters ters baktım "ne yapıyorsun sen ödümü patlattın" alayla gülüp bana biraz yaklaştı"su içecektim işinin bitmesini bekliyordum" eee niye söylemedi ki ben verirdim o kadar bekledi. "Söyleseydin verirdim beklemene gerek yoktu" kaşlarını çatıp"neyse çekil hadi uyuşuk" dengesiz ya daha demin gülüyordu bu delimidir nedir çattık. Bende ona sinirli sinirli bakıp kenera çekildim. Suyunu içip bana döndü"mısırın içinde ne vardı sende beklenilmeyecek kadar güzeldi" şimdi bu kasıntı şey bana iltifat mı etti hakaret mi anlamadım. Ben daha bir şey demeye kalmadan kapıya doğru yürüyüp "boşver sormadım say en azında ellerin maharetli" dedi. Ben yerimde anın şokunu yaşarken beni öylece bırakıp gitti. Gerizekalı ukala şey ona neyse benim ellerimde maharetimden ben Asil'e saydırarak odaya girdiğimde Ekis beni duymuş olacak ki "yine ne oldu kuzum ya" dedi uykulu bi şekilde onu uykusundan uyandırdığım için mahçupca ona bakıp mırıldandım "bir şey yok canım uyu sen her zaman ki ben" deyip bayoya girdim artık ne kadar inandı bilmem ama sesini çıkarmayıp yenide uyudu. Banyoda rutin işlerimi halledip dolaptan pijamalarımı aldım hemen üstümü değişip yatağa girdim. Biraz yatakda döndükten sonra gözlerim kapanmaya başladı son düşündüğüm şeyse Asil'in alayalı da olsa gülüşüydü.Merhaba yazacak bir şey bulamadım 🤭 çaktırmayın 🤫 neyse lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın öpüldünüz 😘😘😘