Bu bölümü geçen dafa istemeden kalbini kırdığım @dramoniever e ithaf ediyorum.
Iyi okumalar!
Hastahane kanadının önünde Hogwarts kızlarından ibaret uzun bir sıra vardı. Artık 2 gündür hemen-hemen Hogwarts'ın çoğu kızı "uyuyan prens" Malfoy'u uyandırmağa çalışmış, ama hiç kimse öpücüğü ile ona aşkı hiss etdirmeyi becerememişti.
Ravenclaw öğrencisi olan Nelwina arkadaşına sordu "Bu sıra neden bu kadar yavaş irelliyor ya? Daha derse gitmeliyiz"
Arkasında duran Yvonne omzunu silkmekle yetindi.
"Yemek sırası mı bu ya? Bekleyemiyorsan gidebilirsin" kaç gündür uyumadığı gözlerinden belli olan Hermione sinirli bir şekilde onların yanına geldi.
Nelwina ellerini göğsünde emin bir şekilde birleştirdi. "Burda böyle sırayla çok vakit kayb ediyorsunuz bence. Beni hemen öne alın. Onu burada aşkı hiss etdire bilecek potansiele malik tek kız benim" diyerek kırmızı dudaklarını belirginleştirmeye çalıştı.
"Seçmen şapka bazen nasıl da yanlış kararlar alıyor ya. Bu zekayla Ravenclaw'a nasıl seçildin?" Hermione eliyle kızın armasını incelemeğe başladı.
"Herhalde bir bildiyim var, Hermione." kız bir şeyler ima etmeye çalışmıştı.
"Nasıl yani?"
Kız Hermione'nin ona bir az yaklaşmasını bildirdi. Sonra kulağına fısıldadı.
"Tahminen 2 hafta önce Draco'yla birlikte olduk. Yani o bana aşık. Bu yüzden ona aşkı hiss etdirmem kolay olucak."
Sonra bir adım öne geldi. Siyah gözlerini Hermione'ninkilerle birleştirdi. "Şimdi izin verirsen öne geçmeliyim"
Nelwina tam öne geçecekken Hermione onu durdurdu. "Sıranda bekle."
Draco'nun çapkın biri olduğu belliydi. Ama Hogwarts'da "bu" işi nasıl yapa bilmiştiler? Kızların erkekler yatakhanesine ve erkeklerın kızlar yatahkanesine girmeleri yasaktı.
"Ne kadar da boş şeyler düşünüyorum ya"
Sıradan uzaklaşarak bir duvara belini yasladı. Vicdanı ona ağır geliyordu. Vicdan azabı onun boynunu sarmalamıştı ve kız ondan kurtulamıyordu. Belki de eğer Draco bu yaşda ve onun elinden böyle duruma düşmeseydi kız onun ölümüne sevine bilirdi. Hayır kız birinin ölümüne sevinmiyordu aslında. Suçsuz insanların ölmeyeceklerine seviniyordu. Çünki bazen bir şeyleri kazanmak için bir şeyleri feda etmek gerekirdi. Hermione ise gözü kapalı bir şekilde binlerle suçsuz insanın ölümüne karşı Draco'yu feda ede bilirdi. Ölüm yiyen ailesine mansup olan Draco'nun gelecekte ölüm yiyen olup masum insanların canına kast edeceği belliydi. Ama daha ölmenin zamanı değildi.
"Hermione"
Hermione karşıdan gelen sesle düşüncelerinden ayrıldı.
"Çok kötü görünüyorsun" Ronald onun uykusuz olduğu belli olan gözlerine bakarak söyledi.
"Teşekkür ederim, Ron."
"Iyimisin?" sordu Harry
Kız omuzlarını silktdi.
"Vicdanım bana çok ağır geliyor"
"Iyi işte vicdanının olduğunu öğrendin" ellerini ceplerini yerleştirerek alayla söyledi Ron.
"Ronald Weasley" onun şakasını Hermione hiç de beğenmemişti.
Harry Hermione'ye yaklaştı.
"Bir gün Draco Malfoy'un ölümü için endişeleneceğimizi hiç sanmazdım"
Hermione gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lundonia~Dramione
Fiksi PenggemarHermione Granger'in Draco Malfoy'a karşı yaptığı küçük bir hata onların hayatını ne kadar değiştire bilirdi? ~Bazen hayat küçük hatalarımızdan büyük sürprizler hazırlar~ Lundonia laneti yiyen Draco'yu iyileştirmek kolay gibi görünüyordu. Ama Hermion...