Elvin Avlu (Azden)

Bölüm 8

Denizden..

Kütüphaneden Azra ile el ele çıktıktan sonra elimi çektim. Azra iç çekerek bana döndü. İnatla onun dışında her yere bakıyordum.

Bloğa girdiğimizde kolumdan tutup kendi odasına sürükledi. Odaya girdiğimizde kollarımı çaprazlayarak göğüsümün üstünde birleştirdim.

"O adam kim ki sana kızıl diyor?"

"Deniz, sakin ol. Kaç kere söyleyeceğim ben istemedim demesini diye?"

Sinirle yatağa oturdum. Yanıma oturup sakinleşmem için ellerimi tuttu. "O adam senin için gelmiş Azra, açık açık ima etti bunu!"

"Daha önceden sürekli benimle muhabbet kurmaya çalışıyordu ama ben geçiştiriyordum. Onun dışında bir samimiyetimiz yok."

Omuzlarımı silkip kaşlarımı çattım. "Konuşma onunla."

Dudaklarımı iki parmağının arasına aldı ve sıkarak gülümsedi. "Konuşmam boncuğum."

Tatlı gülümsemesine daha fazla dayanamayıp bedenini kollarımın arasına aldım. Sarılmama karşılık verirken, yanaklarıma öpücükler kondurdu.

"Onun yüzünden aramız bozulmasın, tamam mı? Izin vermeyelim buna."

Dedikleri yüzümü güldürürken dudaklarına yaklaştım "Kimse aramızı bozamaz." Dudaklarımız birleşirken onu daha çok kendime çektim.

Dudaklarımız ayrılırken "Seni seviyorum." diye fısıldadı dudaklarıma. O anın büyüsünü bir şairin mısralarını aklıma kazır gibi kalbime mühürledim.

"Seni seviyorum." Ellerim ensesini bulurken çok geçmeden dudaklarımız kavuştu.

"Hasret beni bekliyor boncuk, plan yapacağız Kudret hakkında. Biz senle akşam şaaparız." Göz kırparak yataktan kalkınca istemsizce utandım.
"Ya Azra ya."

Azra sırıtarak odadan çıkarken ben de arkasından çıktım. Bade ile Ayşegül ortak alanda otururken, Heves ayakta Derya ile tartışıyordu.

"Saçmalama Derya, ne olacak buraya gelse?"

"GELEMEZ DİYORUM."

Badenin yanına oturduğum da Derya'nın bağırmasıyla ben de ona bağırdım.

"Ne oluyor?!"

"Neymiş Pelin bu bloğa gelmek istiyormuş. Kudretten korkuyormuş. Banane Deniz gelemez!"

"Ben izin vermeden ya da Azra izin vermeden zaten kimse bu bloğa gelemez Derya. Gerek var mı şimdi böyle bir kavgaya?"

Bade oflayarak ayağa kalktı "Vallaha bıktım sizin şu kıskançlık kavganızdan. Ben tuvalete gidiyorum gelen?"

Kimseden ses çıkmayınca tek gitmemesi için "Ben gelirim. Siz de kesin artık kavga etmeyi." Diyerek ona eşlik ettim.

"Nasıl indireceğiz Kudreti biz Deniz? Sakin olamıyorum artık. Her gün yüzünü görmek katlanılmaz."

"Biliyorum Bade, önce şu uyuşturucu işini çözelim. Sana söz kendi ellerimle alacağım canını."

Bade kafası ile beni onaylayınca kolumu omuzuna attım ve sarıldım. Gülerek karşılık verirken tuvalete gelmiştik.

Bade tuvalete girince onu beklerken ellerimi yıkayıp kuruladım. Telefon görüşü için anons verilince tuvalette olan bir iki kişi de çıkmıştı ve içeride sadece Bade ile ben kalmıştık.

Bade tuvaletten çıkıp ellerini yıkarken içeriye Yonca girdi. Gözleri çökmüştü, o günden sonra uyuşturucu almadığı belliydi. Yanıma gelip dolu gözleriyle konuşmaya başladı. "Deniz, ben çok özür dilerim. Yemin ederim elimde değildi Deniz, hakim olamadım kendime. Azra bana inanmıyor, ben de sana geldim. Söz veriyorum bırakacağım. Azraya kendimi yeniden kanıtlayacağım."