Yoldaydık. Jin hyung, Jimin ve ben. Herkes çok heyecanlıydı. Aslında Hoseok hyung'un yanına giderken heyecanlı olmuyorduk ama yakışıklı çocukların geleceğini duyunca herkesi bir heyecan sarmıştı.
Hoseok hyung'un evine az kalmıştı. Dudaklarım kuruduğu için dilimle sakince ıslattım.
★✿★✿★✿
Eve varmıştık, sadece Hoseok hyung vardı. Çocukların az sonra geleceğini söyledi,bizi de salona davet etti. Yani biz o demeden oturduk,o da sonra geldi. Bize kahve içip, içmeyeceğimizi sordu fakat çocuklar gelince içeriz diyince zorlamadı.
★✿★✿★✿
Yarım saat sonra zil çalmıştı. Hoseok hyung zili açmaya gidince ben iyice koltukta yayıldım. Çünkü artık nedensizce heyecanım yoktu. Ayak sesleri yaklaşıyordu,Jin hyung televizyonun yanındaki küçük, Hoseok hyung'un filmlerini koyduğu kitaplıktan film seçiyordu.
Jimin ise benle beraber telefondan instagram'dan videolar izliyorduk.
Oha! O ne be! Meteor! Me-te-or!
"selam"
"selam çocuklar!"
Sesim beklediğimden sakin ve neşeli çıkmıştı. Bu beni sevindirdi çünkü heyecanlı ve hecelersem gülerler diye düşünüyordum.
"Bu Taehyung"
"Tekrardan Selam!"
Meteor güldü Uwu
"Bu Jimin"
"selam!"
"Bu Jin Hyung"
"selam"
"Bunlar da Namjoon, Yoongi, Jungkook"
"selamlarr!"
Telefonum tam çalacak zamanı buldun amk. Omo babam arıyor, bunu açmam lazım. Zaten çocuklar da oturdular ben hemen sıyrılsam,sıyrılırdım.
"Bunu açmam lazım"
Diyip çıktım.
Hole çıkınca derin bir nefes alıp telefonu açtım.
"Alo baba?"
"Taehyung, oğlum!"
"Efendim?"
"Oğlum,benim acil bir işim çıktı,Yurt dışında. Uçağım yarım saate kalkıyor. Söylemek istedim."
"Kaç güne gelirsin?"
"2 hafta kadar uzun bir süre. Yurt dışındaki şirketimize kaçak mal almışlar,bu yüzden gitmem lazım."
"pekala."
"Görüşmek üzere oğlum."
"Görüşürüz babacığım"
