B-1

15.2K 329 139
                                    

Şimdi senle hayat rüya,
Düşlerim gerçek.
Sanki ben hiç yaşamadım,
Seni tanıyana dek.

Şarkının sözleri Ural ve beni anlatıyordu sanki. İkimizde yaşamayı ve aşkı tanıştıktan sonra öğrenmiştik. Her gün onun kollarının arasında uyanmak beni hiç olmadığım kadar mutlu hissettiriyordu. Herşey hiç olmadığı kadar güzel gidiyordu. Evlenmemizin üzerinden tam tamına beş ay geçmişti. Benim için hayat giderek güzelleşiyordu. Bu sabahta gözlerimi Ural'ın kollarında açtım. Ural çoktan uyanmış, beni izliyordu.

"Günaydın sevgilim."

"Sana da günaydın aşkım, ne zamandır beni izliyorsun?"

"Yaklaşık iki saat olmuştur herhalde, aslında seni izlerken zaman kavramını unutuyorum. Çok güzelsin meleğim."

Kızardığımı hissedebiliyordum. Gülümseyerek başımı göğsüne koydum. O da usul usul saçlarımı okşamaya başladı. Aslında bıraksalar hiç hareket etmeden bu anın tadını çıkarırdım, ama öğlen Ural'ın toplantısı vardı. Onu şirkete asla kahvaltı yapmadan gönderemezdim. Sonra bütün gün aç olup olmadığını merak ediyordum. Ural'dan uzaklaşarak yüzüne baktım.

"Sana kahvaltı hazırlayacağım. Sende kalk artık, bu kadar mızmızlık yeter. Git elini yüzünü yıka, üzerini giy ve çabuk kahvaltıya in."

"Tamam Esin, tamam. Sende bir anda cadıya dönüşüyorsun. Zaten ortada kahvaltı yok, ne bu telaş yavrum, sen kahvaltıyı hazırlamadan aşağıya inip yardım ederim sana."

"Sırf iş yapmamak için saatlerce banyoda kendini kilitli bırakırsın sen şimdi."

"Hmm, aslında güzel fikir bu. Ben bunu uygulamaya mı geçirsem?" dedi. O öyle diyince yataktaki yastığı alıp yüzüne attım. Önce bir şoka uğradı, daha sonra yastığı tuttu, atacak gibi yaptı, ama daha sonra yastığı kenara koydu.

"Neyse, acıdım, atmayacağım yastığı. Haydi gir banyoya, hazırlandıktan sonra ven gireceğim," dedi. Yaklaşıp yanağından öptüm. "Ha, bu yastık atmanın cezasını gece sana yatakta çektireceğim, bunun cezası olacak yani. Kurtuldum diye sevinme."

"Komik kocam benim, sen zaten bahane arıyorsun. Bari bunun ardına sığınma," dedim sakallarına dokunarak. Gözleri dudağıma kaydı. "Esin, seni gördükçe kendimden geçiyorum. Tadına doyum olmuyor," dedi.

Ses çıkarmadan gülerek yataktan kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim ve ardından odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Kahvaltılıkları masaya koymaya başladım. Ocağa çayı koydum. O sırada merdivenlerden gelen ayak seslerini duydum. Ural mutfağa girip arkamda beklemeye başladı. Sanki fark etmemiş gibi davrandım. Başımı yan tarafa yatırıp yumurtamı çırpmaya devam ettim. Bir dakika boyunca çırpmaya devam ettim. O kadar daldım ki Ural boynumu öpünce korkudan neredeyse yumurtanın olduğu kabı döküyordum. Sinirli bir şekilde Ural'a döndüm. Ama o benim aksime gülümsüyordu.

"Ne yapıyorsun Ural, korkuttun beni."

"Dayanamadım vallahi Esin, o tepkiyi neydi ya öyle? Asla unutmam artık."

Gülmeye devam etti. Ben de onun taklidini yaptım.

"Ha ha ha, çok komik ya. Gülmekten öleceğim şimdi. Hem hani sen bana yardım edecektin, gelip beni izliyorsun arkamdan. Bu mu senin yardımdan anladığın beyefendi?"

"Sinirlenme, tamam. Hadi sen işini yapmaya devam et aşkım, ben senin tam arkanda olacağım. Bu da yardım sayılır bence, şans meleğin olurum, fena mı olur yani yavrum?"

Resmen benimle dalga geçiyordu. Kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Sinirlenmiyordum bu dediklerine, ama dalga geçmeyi bırakması için numara yapmaya çalışıyordum. Tabi beni ciddiye almışa pekte benzemiyordu.

MAFYA BOZUNTUSU-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin