Okumadan geçme!
Öncelikle bu bölüm 1. Bölümün devamı değildir. Bunu daha önce söylemiştim ama galiba çoğu kişi üşendiği için okumamış çdlfğwaimfwğiqmx. Anlayacağınız ben bu kitapta M&M kardeşler ile ilgili BİRBİRİNDEN FARKLI hikayeler yazıyorum.Merhaba ben Miranda sıradan bir lise hayatım ve küçük bir arkadaş grubum var. Bu aralar ok popiler olan Gunnarsen kardeşleri bilirsiniz. Onları tanımam en iyi arkadaşım Ashley sayesinde oldu. Ashley onların gerçekten büyük bir fanı hatta Lisa ve Lena kardeşlerden onları kıskanıyor diyebilirim ama benim hikayem biraz farklı. Onların ilk kez dance with you şarkısını dinledim ve galiba bir şarkı beni bu kadar iyi anlatabilirdi. Onların diğer şarkılarını dinledikçe kendimi onlara karşı biraz daha yakın hissediyordum ikisininde çok seviyordum ama Marcus Gunnarsen...
O bir farklıydı ondan gerçekten çok etkilenmiştim hem de çok. Sanki tüm klip boyunca bana bakıyordu. Yakın zaman da Marcus u stalklamaya başlamıştım onlarla aynı ülkede yaşıyordum ve yaşadığım şehirdeki tüm konserlere gittim kendime hakim olamıyordum durmadan konser bileti alıyordum. Çok geçmeden Marcus'u takıntı haline getirdim sadece yaşadığım şehirdeki konserlere değil norveçteki tüm konserlere gitmeye başladım. Artık ailem tek başıma farklı şehirlere gitmeme izin vermiyordu ama ben ımmm açıkçası çok umursamıyordum. Çünkü sanki Marcus benim sevgilimmiş gibi hissediyordum. Martinus u da çok seviyordum ama Marcus benim için idolden fazlası haline geldi. ONA AŞIK OLMUŞTUM! Tamam çoğunuz için cringe bir şey olabilir ama ben hayatımda ilk kez birine karşı böyle hissediyordum.
Bir gün Fan meeting için Ailemden habersiz Trofors'a gittim. Yolculuk boyunca Marcus la sevgili olduğumun hayalini kurdum.
Ne hayet Trofors'a geldim Fan meeting sırası taa üç sokak ötede bitiyordu normalde olsa asla bu kadar sıra beklemezdim. Ama Marcus dan bir tane imza almak için her şeyimi verebilirim. Buraya 11.30 da gelmiştim ve saat 17.42 idi annem ve babam durmadan beni arıyordu ama umursamadım sonuçta diğer konserlerde olduğu gibi bu imza günü içinde günlerce para biriktirmiştim. Saat 18.26 ya geldi ama hala çok fazla sıra vardı. Sıra bana geldiğinde saat 19.59 Du veeee 20.00
Saat tam 20.00 da imza günü bitti hayal kırıklığına uğramıştım bir imza bile alamamıştım. Bu beni gerçekten çok üzdü. Eve döndüğümde ise annem ve babam bana çok kızacaktı ve muhtemelen harçlığımı keseceklerdi.
Öyle de yaptılar.
Eve döner dönmez anneme herşeyi anlattım. Marcus a aşık olduğumu onu görmek için tüm konserlere gittiğimi.
Aptaldım.
Eğer okuldaki arkadaşlarım bunu öğrenseydi benim bir ahmak olduğumu düşünürlerdi.
Annemin bana çok kızacağını düşündüm ama öyle almadı, beni iyice dinledi daha sonra bana bu tarz genç şarkıcıların çok fazla idolü olduğundan benim gibi milyonlarca kızın olduğunu söyledi.
Ve haklıydı Ergenliğin yenik düşüp bir an gerçek aşkı bulduğumu zannetmiştim. Şuan Üniversitedeyim ve Jack adında harika bir sevgilim var.
Ben bu hikayeden şöyle bir ders çıkardım. İlk aşkım ünlü bir şarkıcı olmasaydı bile herhangi birini takıntı haline getirmem çok tehlikeli olabilirdi.
Böyle aşık oldukları kişiler yüzünden takıntısı a yenik düşen kişilerin yavaş yavaş çıldırdığını öğrendim. Ve ben de o boyuta gelmiştim. Marcus ve Martinus'un hala çok büyük bir hayranıydım. Ama artık yakın çevremde konser vermedikleri sürece konserlerine gitmiyordum. Ya da delirmiş esine stalk yapmıyordum artık M&M kardeşler benim için idolden fazlası değildi.
Umarım sizin başınıza böyle bir olay gelmez.Eveeeğt bir hikayenin saha sonuna geldik bu sefer biraz kısa yazdım üşengeçliktem ama neyse şscmaşsçfkwşlslslaksğağ💞 ne kadar çok oy verirseniz o kadar hızlı bölüm gelir❤️ sizi seviyoruğğmm💜💜💜💜