MİLLİE'NİN CESEDİ

124 10 1
                                    

Merhaba ben Gizem doğduğumdan beri İzmir'de yaşıyorum. Annem'le babam boşandıktan sonra babam norveçli bir kadınla evlendi daha sonra o yeni karısıyla trofors'a taşındılar. Yakın zamanlarda annemi bir trafik kazasında kaybettim doğal olarak babamın yanına Norveç'e taşınmak zorunda kaldım.
Üvey annem Vanessa ile fazla anlaştığımı söyleyemem ama norveççeyi onun sayesinde çok iyi öğrendim. Okula başladığım zaman yabancı dil seviyem A2 seviyesine kadar çıkmıştı. Babam annemin yokluğunu bana hiçbir zaman hissettirmedi. Ama Vanessa ile aynı evde yaşamak beni çok rahatsız ediyordu.
Okula gitmek için hazırlandım  buradaki okul sistemi Türkiye'dekinden farklıydı ve ben de yürüyen fondotenlere benzememeye çalışıyordum.
Okula geç kalmıştım. Ama hiç derse giresim yoktu zaten çok sıkılıyordum ama canım birazcık ekşın yaşamak istiyordu. Okulun en alt katına indim birbirine paralel iki kapı vardı kapılardan biri kilitliydi o yüzden diğer kapıyı açmaya çalıştım. Kapıyı birazcık zorlayınca hemen açmayı başardım.
İçeride iki tane erkek vardı beni görünce hemen kapşonlarını kapattılar simsiyah giyinmişlerdi sweatshirtlerini okadar sıkmışlardı. Açıkçası kim olduklarını merak etmiştim ve şimdi gidip efsane Norveççemle onlarla tanışacaktım.
Gizem:Selam, burada napıyorsunuz.
M:git burdan!
M2:sakin ol Marcus er ya da geç birisi bizi farkedecekti.
(Marcus ve martinus kapşonlarını açarlar)
Gizem:e-e-e siz yani şey gunnarsen kardeşlersiniz ama oharüyadayım ben.
Marcus:bu kız gerçekten aptal
Öyleydim.
Martinus:bak sana kısaca özetliyim bu okulda her yıl geleneksel şarkı yarışması olur. Ve yarışmaya katılacaklar kendi bestesiyle çıkarlar ve bu okuldan Millie adında bir kız bizim daha üzerinde çalıştığımız ve hiçbir yerde yayınlamadığımız bir single'ı çalmış ve şarkı yarışmasına o single'la çıkmış ve bizde çok sinirlen----
Marcus:uzatmaya gerek yok biz kızı öldürdük.
Gizem:NE!
Biraz fazla bağırmış olabilirim ama hayranı olduğum bir grupla ynı ortamdayım ve onların işledikleri cinayete ortak oluyorum.
Martinus:bu kızı napıcaz ya her şeyi söylerse.
Gizem:kimseye söylemem söz.
Beni takmadılar
Marcus:bence öldürelim.
Martinus:zaten biz öldürmezsek sıkı hayranlarını öldürür.
Birazdan idolüm tarafından öldürüleceğim harika değil mi mükemmel.
Gizem:ya ben kimseye söylemem gerçekten ben öyle biri değilim böyle bişeyi asla yapmam.
Marcus:sen gerçekten aptalsın.
Öyleyim.
Martinus:seni öldürmeyeceğiz ama artık asla yanımızdan ayrılmayacaksın.
Marcus:ve ailene söyle kaydını bu okuldan alıp bizim gittiğimiz okula versinler.
Gizem:ailem beni koleje gönderecek kadar zengin değil.
Burada biraz yalan söylemiş olabilirim aslında babamın maddi durumu gayet iyi ama Vanessa cadısı beni koleje göndermesi için elinden gelen cilveyi babama yapar.
Martinus:bizim ödeyeceğiniz söylersin.
Şuan inanamıyorum eğer bu bir rüyaysa biri beni uyandırsın ciddiyim.
Gizem:yok canım olur mu öyle ş-
Marcus:numaranı ver.
Verdim.
Daha sonra gitmemi söylediler. Saate baktım saat altıya geliyordu okul çoktan bitmişti çok şaşırdım zaman ne çabuk geçmişti.
Eve gelince Wi-Fi  bağlnır bağlanmaz telefonumu açtım.

Bilinmeyen numara sizi MİLLİE'NİN CESEDİ grubuna ekledi

Bu neydi şimdi. Gruptaki yazışmalarda bir Göz gezdirdim.

Marcus:sen harbi malsın AMK.
Martinus:axaxxaxaxaxa
Marcus:skakakskalskalal

Açıkçası  Gunnarsen kardeşlerin çok sıkı fanıydım ama gerçekten random atmayı bilmiyorlardı.
Vanessa cadısı beni gözetleme için durmadan odamın önünden geçiyordu daha sonra whatsapptan bildirim geldi.

MİLLİE'NİN CESEDİ
marcus:hey gruptaki kız senin adın neydi.
Martinus:harbi kızın adını sormadık ha.
Ben:adım Gizem
Martinus:ne değişik isim ukraynalı falan mısın?
Ben:türküm
Marcus:ha al işte martinus görüyor musun kız antimiz çıktı.
Ben:emin ol Türkiye'de aşırı fazla fanını var.
Martinus:axaxaxaxaxxa
Ben:ciddiyim sizin fotoğrafınızı basılı olduğu sweatshirtler şapkalar posterler havada uçuşuyor.
Ben:hatta ben de dört tane M&M tişörtü var
Marcus:yok artıkk.
Martinus:tamam kesin olarak Türkiye'de fan meeting yapıyoruz.
Marcus:tamam konuyu saptırmayalım. Martinus sen milli nin cesedini nereye koydun.
Martinus:oğlum alt katımdasın yanıma gel anlatıyım grupta gilly var.
Ben:adım gizem
Marcus:aadasasdassa kızın adını gilly yaptın yane diyim.

Daha sonra gruptan bildirim gelmedi ben de normal hayatıma geri dönmeye karar verdim. Gerçi ne zaman normal bir hayatım olduysa artık.
YA BEN HALA NE DÜŞÜNÜYORUM MARCUS VE MARTİNUS'UN NUMARASINI ALDIM!!!

Onların yanındayken umursamaz davranıyordum ama şimdi çıldırmayacaktım da ne zaman çıldıracaktım.

Bir balonun içine Türkiye'de bayram şekeri diye adlandırılan şekerlerden koyup balonu şişirdim. Kendimce bir pinyata yapmıştım. Marcus ve Martinus'un  make you believe in love şarkısını açıp dans etmeye başladım ve sonra çakma pinyatamı patlattım.
Sonra gruptan bildirim geldi.

Marcus:Gizem evinin adresini ver seni almaya geliyoruz.

Düzgünce konum attım ama hala kendimde değildim Gunnarsen kardeşler beni almaya geliyorlardı.
Vanessa cadısı mutfaktaydı. Babam hala işteydi çaktırmadan evden çıktım.
Beni almaya lamborghini ile gelmişlerdi hayatımda ilk kez böyle bir arabaya binecektim. Ay çok heyecanlı.

Şöför arabayı tenha bir yerde indirdi ve gitti ben, Marcus, Martinus ve millie'nin cesedi ormanın ortasındaydık.
---
Vanessa'nın dürtüşüyle uyandım.
Vanessa:uyan artık okula geç kalıcaksın!
Ben:ya beş dakika dah-
NE! HER ŞEY RÜYAMIYDI!
Telefonumu açtım rehberde MİLLİE'NİN CESEDİ diye ir grup yoktu. Ve rehberimde Marcus ve Martinus'un numaraları yok tu ya da okulumda herkesin Ke di bestesiyle katıldığı bir şarkı yarışması yoktu.
HER ŞEY RÜYAYDI!

Sellaaağm böyle değişik bir hayal et yazmak istedim umarım beğenirsiniz artık sayfamda ünlülerle ilgili kısa hayal et textingleri yayınlıyorum. Sizi seviyorummmm😘 oy vermeyi unutmayın💞

Marcus ve Martinus ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin