İçimde bir dünya var benim. Çiçeklerle kaplı , bulutlarla çevrili bir dünya. Benim dünyam. Ve 9 yaşımdan beri dünyamda yağmur yağıyor. Fırtına kopuyor. Her fırtınanın sonu olur mu? Bir ümit bekliyorum benim de fırtınamın sonu gelsin diye. O ümit sayesinde gözyaşlarımı bırakıyorum içimdeki yağmurlara.
Limanda oturmuştum. Çikolatalı dondurma ile kirlenmiş tişörtümle huzuru mu kovalıyordum. Bir yandan da beni ölümden kurtaran o çocuğu düşünüyordum. O olmasaydı bana az kalsın araba çarpıyordu. Bana "iyimisin?" diye sordu an ilk önce gözlerine bakıp sonra arkamı dönüp gitmiştim. Cevap bile vermemiştim çocuğa. O ise arkamdan bakmıştı sadece. Şu dakika içime bir merak düştü. "Kimdi bu çocuk , kimin nesiydi? İşin kötüsü çocukla bir kelime bile konuşmadım. Acaba bir daha karşıma çıkar mı?" Bu düşüncemi de kaderime saklayıp evin yolunu tuttum.