Şarkıyı açarak okuyun arkadaşlar öpüldünüz
Antremanım bittikten sonra bisikletimi kenara koyarak etrafa bakınırken onu gördüm
Jin birşeyler içmek için bir kafenin önünde bekliyordu üstünde beyaz gömlek altında siyah biraz dar bir pantolon vardı ve gözlük takıyordu
Orada beklediğini görünce onu tekrardan görmenin yüzümde hafif bir gülümse yaptığını hissettim ve kafamı sarsarak hemen kendime geldim
Ciddi şekilde gamzeli olan ona doğru yürürken seok jin onu fark etmiş ve içecekleri uzatan hanfendi duymamış ona doğru dalmıştı
Namjoon onun bu hâline sırıtarak eliyle hanfendiyi gösterdi hemen kendine gelen jin hafif kızararak hanfediye dönüp kusura bakmayın lütfen dedikten sonra içeceğini aldı
"Burada ne yapıyorsun namjoon "
"Yah beni gördüğüne sevinmedin demek"
"Hayır öyle demek istemedim "Diyerek gülüşen ikili namjoonun konuşmasıyla durdu
"Jin bir yere gidicem benim için özel bir yer , yani istersen sende gel"
Dedikten sonra gözlerini jine dikti , seokjin onun için özel olan bir yere beni çağırıyor yani diye kafasından geçirirken
" e-evet evet tabi "
Dediğiyle ufakça sırıtan namjoon hadi gel diyerek önden ilerlemeye başladı
Bir çok çiçek ve ağaçların olduğu çok hoş bir yere geldiler ağaçların yaprakları rüzgarla dans ederken çiçeklerin kokusu insanın aklını başından alıyordu
Oturacakları boş bir alanda duran bir hamak vardı namjoon önden ilerleyerek bir yanına uzanıp diğer tarafa oturması için jine eliyle işaret yaptı
Namjoon gözlerini kapatmış hafifçe sallanırlarken jin onun rüzgarda uçuşan saçlarını izliyordu harika esmer cildini , mükkemmel dolgun dudakları ve rüzgâra karışıp burnuna gelen tüm çiçeklerin kıskanacağı türden olan o kokusu
Jin yine ona dalmış kalmış şekildeyken namjoon aniden gözlerini açtı
Kafasını yana çevirdiği an jinle burun buruna geldiler
Gözlerini kocaman açarak şaşkın şaşkın ona doğru bakarken rüzgarla birlikte nefesleride birbirlerini yüzüne değiyordu
Jin yutkundu ve namjoon un minik sırıtışıyla kıvrılan dudakları ve derin gözlerini incelemeye devam etti
Namjoon ellerini jinin yüzüne doğru getirip rüzgarın savurmasıyla yüzüne gelmiş saçı kenara doğru atarken yüzünün ne kadar yumuşak olduğunu fark etti
Jin'in bir yanağını kaplayacak şekilde yüzünü avucuna aldığında yüzünde parmaklarını oynatmaya başladı
Nefesi dudaklarına doğru vururken yumuşak bir tonla
" jin .. yanakların çok yumuşak "
Jin utanarak gülümsedi ve gözlerini kaçırıp tekrardan baktı gözlerine karşısında okadar güzel durup bu güzel sözleri derken ..
Onun dudaklarını öpmek en iyisi olmaz mıydı?
Jin aniden namjoonun dolgun dudaklarına hafifçe bir öpücük bırakıp geri çekildi , dudaklarında jinin dudaklarının yumuşaklığını hisseden namjoon nolduğunu şaşırarak gözlerini kaçırdı ve ona tekrar baktı
"jin" diye seslendi gamzeli
"E-efendim namjoon" derken namjoonun dudaklarına değiyordu hala nefesi namjoon konuştu
"Sence biz .. b-biz olurmuyuz ?"
"B-biz ne olurmuyuz "
"Birbirine ait iki insan ? "
" Namjoon, ben ben seni sadece arkadaşım olarak görüyorum "
Diyerek ayaklandı üzgünüm gitmem gerek namjoon görüşürüzDiyerek oradan koşarak uzaklaştı namjoon anın şokuyla ağlamaya başladı direk evine giderek kendini duşa attı hıçkırıkları duyulmasın diye suyu sonuna kadar açtı
Ama nefesini kontrol etmekte zorlanıyor kafayı yiyecek gibiydi
Jin duygularından neden korkup kaçtığına anlam veremez halde yatağa uzanıp tavani izlemeye başlarken gözleri doldu ve neler olduğunu anlama çalıştı
"Namjoon-ah seni reddetmek zorundayım, eğer seni reddetmezsem zehrine tamamen bağlanır bidaha ayrılamam.."
Bir sonraki bölümü
en fazla 3 güne atarımÖpüldünüz ❤