Stark Malikanesi
Tony Stark yine yorucu bir gün geçirmişti. Birde Fury denen korsan tipli adam ile 1 saat boyunca kızının geleceği hakkında konuşmak zorunda kalmıştı. Çok tanınmış olduğu için kızının S.H.I.E.L.D. tarafından korunması lazımmış falan filan. Gün içinde o kadar yorulmasına rağmen merdivenleri koşarak çıktı; ardından kızını uyutan dadıya teşekkür ederek gidebileceğini söyledi.
Sunset' in annesi doğum sırasında hayatını kaybetmişti. Doğrusu bu Tony' nin umurunda bile değildi; hatta kadının simasını bile zor hatırlamıştı. Lakin, kızı onun her şeydi, onun bir parçası, ona yaşama umudu veren şey.
Kızını öperek yatağına yatırdı ve ninni cihazını açtı. "Baba, kahve alıp gelecek." diyerek odadan çıktı. Mutfağa indiğinde şaşırdı çünkü Jarvis'e söylemesine rağmen kahve makinesi çalışmamıştı. Buna bakması gerektiği konusunda kendisini uyarırken kahveyi alarak odanın yolunu tuttu. Lakin, odaya girdiği anda bardak elinden düştü. Sunset yatağında yoktu! Her odaya baktıktan sonra malikaneden dışarı çıktı. Hayır, atak geçiriyordu. Birden gözleri karardı...
Hastanede gözlerini açtığında yanında ağlamaktan gözleri kızarmış olan ve şuan saçlarını okşayan Pepper' ı gördü. Tam karşısında ise patronunun yıkılmasına dayanamayan Happy duruyordu. İkiside biliyordu ki bir aydır Tony normal bir insan gibi davranıyordu. Şirkette saatinde gelmeye başlamış, etrafındaki şeyleri umursamaya başlamıştı hatta Happy onu barlardan bile toplamak zorunda kalmamıştı. Tony, zorlukla nefes alırken "Sunset' nerede?" diye sordu ancak hiçbir cevap alamadı.
Tony için işkence gibi gelen bir aydır, Stark Endüstrilerinin en gelişmiş teknolojisine rağmen Sunset' ten haber alınamamıştı. Hastaneden çıktıktan sonra kendini zar zor toplayabilen Tony, Stark mezarlığına gitmişti. Sessizce kenara çömeldi ve dizlerini kendine çekti.
Ajan Coulson'un Evi
Saha görevinden yeni dönmüş olan Phil Coulson birde gereksiz bir hata yüzünden Direktör'den azar yemişti. Kendine kahve hazırlarken birden kapının çalındığını duydu. Onu hiç kimse bu saate ziyarette gelmezdi ki. Stark marka silahlarından birini alarak kapıya yaklaştı. Dışardan ses gelmemesiyle birlikte kapıyı dikkatlica açtı. Hiç kimseyi görmezken bir pusetin içinde duran bebeği gördü. 1 yaşından küçük görünüyordu; bebeğe anlamsızca "sen nerden çıktın?" bakışı attı. Etrafı gözleriyle iyice taradıktan sonra bebeği içeri aldı. Sonrasında bilgisarından sisteme girerek, bebeğin parmak izi ve fotoğrafından kim olduğunu soruşturdu: Daisy Johnson. Annesi ve babası kayıplara karışan iki hydra ajanıydı ve bi rüzgar onu buraya atmıştı. Coulson gülümseyerek bebeğe baktı ve "Benimle ev arkadaşı olmak ister misin Daisy?" diye sordu.
Shield Üssü
Ertesi gün, üsse Daisy'le gitti. Başı zaten Stark'ın kızını aramakla dolu olan Nick Fury, bir Coulson'un elindeki pusete bir de şimdiye kadar ki Shield akademisinde en iyi dereceleri yapan ajanlarından birinin yüzüne baktı. Coulson dün bulduğu bilgilerin çıktısını dosyalanmış halde ona uzattı ve elindeki pusetten gelen cesaretle "Daisy'nin benimle kalmasını ve gelecekte akademide eğitim görme hakkına sahip olmasını istiyorum." dedi. Melinda May Parker ve Maria Hill göreve çıkacalarını bildirmek üzere geldiklerinde bir adet şaşırmış Nick Fury ile istediği şeyi alacağından emin olan Phil Coulson'la karşılaştılar. Fury ise kabul ettiğini belli edercesine "Önce Peter şimdi de Daisy, sen kimi getirmeye düşünüyorsun Hill komşunun çocuğunu mu?" dedi. Ve hepsine çıkmasını söyledi. Akademideki dönemlerinin ilk 3'ne giren ajanlar aynı zamanda çok yakın arkadaşlardı. Çıktıkları anda birbirlerine ciddi bir bakış atıp, sonra gülme krizine girdiler. Maria taklit ederek "Son komo gotorocokson?"diye kahkaha attı. May ise "Sus duyacak H. Phil aslında biz göreve değil Peter'a alışverişe çıkıcaz. Sen de bu miniğe bişeyler almayı düşünmüyor musun?" dedi ve Daisy'i kucağına aldı, Daisy ise onun omzunda uyuya kaldı. Phil "Evet, bişiyler almam gerekli. Sadece puseti ve üstündeki kıyatleri var." Genç ajanlar otoparka doğru yöneldiler ve Coulson, Daisyi alıp kırmızı arabasına bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One of the Stark Legends
ActionUltron gördüğü kızla hırıltı çıkardı, "Okçu Legolas seni uyarmıştı, neden onu dinlemediniz Bayan Stark." Sonra başını karışmış gibi çevirdi. Daisy ona anlamamış gibi baktı ne ima ediyorsun? "Özür dilerim, Bayan Barton soyadları hep aklımı karıştırm...