2.GÜN

8 2 2
                                    

Hastaneden çıkmıştık.Ayaklarım ve bacaklarım ciddi darbeler aldığı için bana tekerlekli sandalye almıştı o.Halbuki beni dövme emrini onun vermiş olması gerekiyordu.

-Adın ne ?

-Buğra,Buğra CANSOY .

Ha?Bu soy ismi bana bir yerden tanıdık geliyor.acaba nereden biliyorum?

-Soy ismin tanıdık geliyor.

-Aslında babam bu okulun sahibi.Belki bu yüzdendir

Şimdi yapboz parçaları oturmaya başladı .

-Anlıyorum ama peki neden beni dövdürttün daha doğrusu beni sen mi beni dövdürttün?

Lütfen öyle olmasın...

-Hayır asla ah o Sevda var ya...O seni dövdürttü.Kendisi kız kardeşim olur da.

-Peki anlamadığım bir şey var . Sevda beni neden dövdürttü?

-Ah,şey,ben,bilmiyorum.

-Peki öyle olsun.

Buğra'nın arabasının içinde süren bu konuşma onu rahatsız etti ama nedenini bilmiyordum,bilmek istiyordum.Bilmediğim bir nedenden ötürü onu önemsiyordum.Okulun ilk günü Buğra'yı görmemiştim.Babasının okulu sonuçta.Araba durdu çünkü varmıştık.Buğra'nın şoförü bana alınan tekerlekli sandalyeyi aldı ve kurdu.Ben tam araçtan çıkacaktım ki buğra benden önce beni şaşırtarak benim inmeme yardım etti.Beni kucakladı ve tekerlekli sandalyeme oturttu.O an sanki dünya durmuştu.O bana her yaklaştığında kalbim çok hızlı atmaya başlıyordu.Karnımdaki kelebekler uçuşuyordu.Ve zaman tekrardan ilerlemeye başladı.Tekerlekli sandalyeme oturmuş ve Buğra'yla beraber kapının önünde bekliyorduk.Kapı yavaşça açıldı ve annemin gül yüzü göründü.Bana telaşlı ve korkmuş gözlerle bakan annem bir an donakaldı.Ve bizi içeri aldı.

-Sen kimsin oğlum?

Bu cümleyi daha önce hiç duymamışa benziyordu Buğra.

-Ben kızınızın bir arkadaşıyım.Adım Buğra.

-Hayret bizim çirkin kız nasıl senin kadar yakışıklı bir arkadaş edindi?

Aslında o kadar da çirkin değildim.Yeşil gözlerim,sarı saçlarım,küçük bir burnum ,çokta belirgin olmayan elmacık kemiklerim,belirgin ama küçük göz altı şişliklerim ,belirgin ve şekilli kaşlarım,kalın kirpiklerim ve kırmızımsı dudaklarım vardı o kadar da kötü sayılmazdım.Ama şimdiki halimi bilmiyorum.

-Bence kızınız gayette güzel.

Annem istediğini almış küçük çocuklar gibi gülümsedi.Bir dakika bir dakika Buğra bana güzel mi dedi?Neden bana güzel dediğinde hem mutlu oldum hemde utandım?

-Sonuçta ben yaptım,zaten kız bütün güzelliğini annesinden alırmış.Ayrıca teşekkür ederiz dimi kızım?

Ben daha bunları sindiremeden annemin beni bu soruya yönlendirmesi beni çok şaşırttı sanki kırk yıllık annem gitmiş de yerinine yeni sürüm bir anne gelmiş gibiydi.

-Evet ,teşekkür ederim.

-Ayrıca kibar da.

Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.Ben susmayı yeğlemişken annem ağzını açtı...

Genç Bir Kızın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin