1-

1 1 0
                                    

Öncelikle bu benim ilk Hikayem o yüzden biraz acemiyim

İyi okumalar

Resimdeki güneş aykıl

  Güneş kendini gösterir göstermez uyandım yanımda komedinde duran telefonumu elime aldım ve son gelen mesajı okudum "bu gün senin son günün" görür görmez bir irkildim birisi benimle oyunmu oynuyor yoksa şaka mı yapıyor eğer yapıyosada hiç komik değil bunun saçmalık olduğunu düşününce hemen telefonumu yatağa bırakıp dişlerimi fırçalamaya gittim

  Telefondan bildirim sesi geldi ve hemen dişilerimi fırçalayıp odama gittim telefonu elime aldım "bugün sarıkamışın oraya gelmessen bütün dostların ölür" iyide Sarıkamış bizim 5 çetemizle gittiğimiz yerdi bu işte bir terslik var diyip artık mesajı yazdım
"Sen kimsin"
"Eğer benimle oyun oynuyosan bu hiç komik değil bunu bil"

   Evet ben öğrenci evinde kalıyodum normalde ankarada yaşıyodum ama üniversite nedeniyle muğlaya geldim ve çok büyük bir oyuncu olmak Istiyorum inşallah hedefime ulaşırım

   Kahvaltımı yapıyordum ve o sırada bir mesajın daha geldi "ne oyunundan bahsediyorsun dostların diyorum ölücekler şuan dostların elimde eğer bir saat içinde gelmezsen dostlarını bidaha hiç göremezsin " evin içinde "nee" diye bağırdım
Ve bir mesaj daha "bide gelirken pasta getir ihtiyacımız var " ne pastası be adam ölümden bahsediyo pasta diyo neyse vakit kaybetmem lazımdı

    ve hemen çantamı alıp pijamalarımla sarıkamısa doğru otobüsle gidiyodum ama sarıkamış çok uzaktaydı ve ben bir saatde oraya nasıl yetişecektim otobüsün içinde "offff" diye bağırdım tabi herkez bana baktı pijamlarım ve ben harikaydık

    Sarıkamışa varmadan hemen bir pastaneye girdim ve ablaya " bana en ucuzundan bir pasta ver abla" dedim ve en ucuz pastayı paketlerken birden Arkama döndüm ve karşılaştığım manzara Murat'ın omletli kekinden daha kötüydü "lan bune" diye bağırırken kendimden istemsiz bir şekilde nefret ettim bağırırken "aynı yolunmus tavuğa benzemisim ben ya" kadın korkak bir tavırla "şey pastanız hazır diyip yavaş yavaş kendimden nefret ede ede kadına döndüm

    Ve hemen ordan ayrılıp Sarıkamışa doğru hızlı adımlarla yürüyodum bide içimden gerçekten muhteşem bir pazar sabahı diyordum ve hemen saate bakıp son 10 dk olduğunu öğrenince bu sefer koşar adımlarla gittim

    Evet Sarıkamışa gelmiştim ama kimse yoktu mesaj gelmişti

Bilinmeyen numara
-parkın tam karşısında kulübe var oraya gel

Ve ben iyice korkmaya başlamıştım ya o klübenin içinde mafya varsa ya o klübenin içinde aslan Kaplan yılan veya silahlı adamlar varsa yada organ mafyası varsa bu saçma düşünceleri aklımdan silip cesaretimi toplayıp oraya gidiyodum boğucu bir kokusu vardı ve çok korkuyodum ama benim anlamadığım nokta bir insan neden pasta ister çok saçma

   Kapıyı yumruklayıp birisinin açmasını bekliyodum ve kapı açıldı ama kimse yoktu bende yavaş yavaş girdim ve birisi ağzımı tutup dostlarını öldürücez diyodu ve Bir anda gülme sesleri geldi ve merdivenden birileri geliyodu  doğum günü müziği çalıyordu ve bizim çete olduğunu görünce rahatlamıştım ama neydi bu şakamıydı herkes bir ağızdan "doğum günün kutlu olsun diye bağırıyodular esma elimden pastayı alıp üstüne mumları alıp yakmaya çalışıyordu ama ben hala çok şaşkındım

  Efe müziği kapatıp "süpriz " dedi ama bu çok kötü Şakaydı "komik mi ne kadar çok korktum farkındamısınız" Cemre " farkındayız kankacım belli zaten yataktan çıktığın gibi gelmissin" Cemre nin sözünden sonra herkez bana bakıp gülüyorlardı esma da pastayı bana doğru getirip "hadi bir Dilek tut benim minik kuşum " istemsiz bir şekilde dilek tutarmış gibi yapıp mumları üfledim ve bizim çete alkışlayarak bana sarılmaya başladı
Buse "Sevgi çemberi " deyip bize sarıldı

   Pazartesi olmuştu ve üniversiteye  gelmiştim bizimkileri görünce onların yanına gittim mutsuz ve asabiydiler "ne oldu yoksa yine şakamı yapıyosunuz" deyip bana bakmaya başladılar "güneş sana soylemimiz gereken bir şey var " dedi esma "ne soyliyeceksiniz " artık endişelenmeye başlamıştım buse kekeleyerek "biz bugün okulun karşısında barışı gördük " bunu duyunca ayaklarım yerden kesildi ilk önce inanmadım ne diyorsunuz siz diye bağirdiktan sonra omzumda bir el hissetim "barış" ne yani ölmemişmiydi hıçkıra hıçkıra anlamaya başladım ama öldü o nasıl olablirde burda şuan tam benim karşımda

  Benim sevdigim öldü be abi
4 yıl önce hiç bukadar buyuk tartışmamaştık  ve bir gün çok buyuk tartışıp bana kızıp çıkıp gitmişti ve 3-4 saat sonra haberi geldiki çok büyük bir kaza geçirmiş belkide benim yüzümden veya bana küs gitti hani öldüğüne inanmadım be abi kim inanırki sevdiğinin öldüğünü takı kara toprağına sarılana kadar en acısıda ne biliyomusunuz hergün sarıldığım adama 335 gündür Hasretim be

İnşallah beğenmissinizdir votelemeyi unutmayın hoşçakalın

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin