Kitaptaki kişi, mekan ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.
----------------^^^^^^^^^-----------
Bundan yüzyıllar önce efsanelerin ve büyüyün var olduğu diyarlarda bir krallık yaşarmış. Bu krallığın zalimliğiyle tanınan bir de kralı varmış. Kral William büyüye izin vermez büyü yapanları cani yöntemleriyle öldürürmüş. Porseon Krallığının kaderini değiştirecek ve Prens Aadan'a yardım edecek büyücü, Güneş tutulmasıyla ait olduğu yere; Porseon'a geri döner.
***************************
2019 BOLORIA
Göl kenarındaki gençler okullarının tatil olmasını fırsat bilip eğleniyorlardı. Hepsinin yüzünde tebessüm, hepsi mutluydu. Biri hariç. Mavi gözlü genç göl kenarında dalmış bir şekilde arkadaşlarını izliyordu. Bakışlarıyla kendisinin aksine sarı saçları olan oğlanı süzüyordu. Sevgilisiyle buraya gelmeden önce tartışmıştı. Sarı saçlı genç eğlenmeye devam ederken o mutsuzdu.
''Joseph'le aranız mı bozuk?'' dedi yanına oturan siyah saçlı güzel kız. Saçlarının arasına attırdığı mor renk ona başka bir hava katmıştı.
''Her zamanki durumlar işte.'' Omuz silkip izlemeye devam etti.
''Neden hala onunla birliktesin anlamıyorum ki oğlum!'' Arkadaşına dönüp acı bir şekilde tebessüm etti mavi gözlü genç. Sevgilisinin 'BENDEN AYRILIRSAN ÇEVRENDEKİ HERKESE ZARAR VERİRİM'' tehdidini anlatamazdı. Büyük bir aşkla başlayan ilişki bu seviyeye kadar düşmüştü.
''Baksana bir de Serena kaşarıyla aldatıyor seni.'' Bakışları hemen sevgilisine döndü ve ona çok yakın olan Serena. Joseph'i sevmiyor olabilirdi ama hala onunla birlikteyken başkasıyla olmasına göz yumacak kadar geniş değildi.
Genç adamın gözlerinin renginin değişmesiyle göldeki kızın çığlık atması bir oldu. arkadaşları onu da alıp gölden çıkarken ''Ayağıma bir şey battı!'' diyip ağlıyordu.
''Ne oldu buna şimdi?''
''Sende gidip baksan iyi olur EM. Ben biraz göle gireceğim.'' Emily ağlayan kızın yanına giderken arkadaşı göle girdi. Göl kenarında toplaşan arkadaşlarına bakarken mutluydu. O kızın ayağına bir şey batmamıştı. Yeteneklerini kullanmıştı. Böyle bir yeteneğe sahip olduğunu öğreneli bir yıldan fazla oluyordu. Siz ona ister sihirbaz ister büyücü diyin. O böyle bir güçle doğmuştu.
Gökyüzünün aniden değişmesiyle yukarı baktı. Güneş yavaş yavaş kararıyordu. Güneş tutulmasının olacağını anlayan genç gölden çıkmak üzere hareketlendi. Bir güç tarafından gölün dibine çekilince çığlık atmaya fırsat bulamamıştı. Suyun yüzeyine çıkmak istiyordu ama sanki görünmeyen bir güç buna izin vermiyordu. Tepesinde giderek kaybolan güneşe baktı. Gözleri kapanmadan önce gördüğü son şey suyun birdenbire aydınlanmasıydı.
//////////////******///////////////////////
Gözlerimi açtığımda hala gölün içindeydim ölmemiştim. Son bir umutla yukarıya doğru yüzdüğümde bedenimin hareket ettiğini fark etmemle nefes nefese suyun yüzeyine çıktım. Gölden çıktığımda öksürmeye başladım. Bir an öleceğimi sanmıştım. Etrafıma baktığımda arkadaşlarım yoktu. Beni bırakıp gitmiş olamazlardı değil mi? Onlar gitse de Emily beni almadan gitmezdi. Başka bir şeyi fark etmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Gölün kenarındaki banklar ve piknik yapmak için olan alanlar yoktu. Onun yerine sonsuz gibi görünen ağaçlarla kaplı bir orman. Gölün her tarafını biliyordum ama böyle bir yeri daha önce hiç görmemiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARLYS [Gay]
FantasiaEfsanelerin ve büyünün var olduğu zamanda büyük bir krallık ve 21. Yy dan bir çocuk. Orta çağda yaşanan bir efsane. Güneş tutulmasıyla bambaşka bir dünyaya gözlerini açan bir genç gerçek kimliğini öğrenir: Arlys Görev basit; Prensi koru ve onun gel...