GİZLİ NUMARA

2.bölüm

Telaşla etrafıma bakınmaya başladığım sırada telefonun karşısındaki ses gülerek konuşmaya başladı.

"Boşuna uğraşma Nehir,beni göremezsin"bu sözler titrememi belki de 5 katına çıkarıyordu. Bizi izliyordu ve bunu çok iyi başarıyordu.

Barış'ın bana dokunan eliyle irkilerek ona döndüğümde korkmuş ama şefkatli bir şekilde bana bakıyordu.

"İyi misin?"dediğinde başımı sağa sola salladım ve telefonu kapatıp ayağa kalktım. Ezgi de ben de titriyorduk. Barış ve Semih de polisi aramışlardı.

15 dakika boyunca sakinleşmeye çalıştığımız sırada siren sesleri duymaya başladım ve telaşla oturduğum yerden kalkıp kapıya koştum. Yaklaşık 8 polis içeri girdiğinde hepimiz aynı anda konuşmaya başlamıştık. Ta ki genç ve yakışıklı polis bizi susturana kadar.

"Hepiniz aynı anda konuşursanız sizi anlayamam"dediğinde hepimiz sustuk ama Ezgi hala konuşmaya devam ediyordu. Yanına yaklaşıp elimi ağzına kapattığımda da hala susmamıştı. Ama bir süre sonra nihayet sakinleşip sustu ve bahçeyi arayan polisler dışındaki polisler yanımıza geldi.

Polislerden 3'ü Barış, Ezgi ve Semih'i ifadelerini almak için ayrı ayrı yerlere alırken titriyordum. Bir türlü sakinleşemiyordum. Bahçeye göz attım. 4 polis bahçeyi arıyordu. O sırada koluma dokunan elle irkildim.

"Senin ifadeni de ben alacağım"diyen yakışıklı polise baktım ve başımı salladım. Üniformasının üstündeki armadan isminin Hakan olduğunu öğrendiğim polis beni bahçeye çıkardı. Soğuk havayla birlikte titremem daha da artıyordu.

"Evet şimdi ne olduğunu teker teker anlatmanı istiyorum"dediğinde titreyen bedenimle ona döndüm.

"Biz eğleniyorduk sonra telefonum çaldı"dedim. Elini önümde sallamaya başladı.

"Telefonunu inceleyebilir miyim?"dediğinde başımı salladım ve hırkamın cebinden telefonumu çıkarıp ona uzattım.

Önce telefonu açmadan dışını inceledi ve sonra açıp aramalara girdi. O telefonla uğraşırken ben de onu inceleme fırsatı bulmuştum. Keskin yüz hatları ve muhteşem yeşil gözleri vardı. Benim ona baktığımı anlamış olacak ki sırıtıp bana döndü. Utanıp başımı yere eğdiğimde oda gülerek telefonu incelemeye geri döndü.

"Erişim engellenmiş, numarayı tespit edemeyiz"dediğinde kafamı ona çevirdim. Hiç olmadığım kadar dalgındım.

"Üşüyor musun?"dediğinde bana dönmüştü. Ne kadar hayır desem de titriyordum ve o ceketini üstüme koyduğunda da ne kadar üşüsem de bir sıcaklık hissettim.

Orta yaşlı bir polis yanımıza yaklaşırken ifademi vermiştim. Kısa boylu göbekli adam tam önümüzde durup dosyayı karıştırdıktan sonra Hakan'a baktı.

"Bir şey bulamadık"dediğinde dehşet içinde kafamı ona çevirdim.