Ben Umutla,Yiğit Sevgiyle,Alp'ta Berke'yle oturmuştu. Berk Alp la çok iyi anlaşıyordu. İkisi de bir akıldalar zaten.
Türkçe hocası ders anlatırken Umut dinliyor,bense parmaklarımla oynuyordum. Umut sıkıntımı anlamış olacak ki tek kaşını kaldırıp bana baktı. Elimle boşver işaresini yapıp başımı masanın üzerine koydum. Gözlerim kendiliğinden kapanıyordu ki zil çaldı. Telefonumun kamerasından kendime baktım. Saçımı elimle yatıştırdıktan sonra birlikte kantine indik. Umut ve diğerleri kofe alırken ben bilin bakalım ne aldım? Hadi hayal gücünüzü çalıştırın.
Ayranla çikolata aldım. Alakasız gibi gelse de güzel oluyor. Kantindekiler bana deli görmüş gibi baktıklarında göz devirdim. Çikoladan bir ısırık alacaktım ki telefonuma mesaj geldi
053: Hayatınızı mahvedeceğim Ateş Ailesi! Kendi Ateşinizle yanacaksınız!
Ben hala telefonuma bakarken Sevgi"Kuşum bişey mi oldu?" Dedi. Başımı 'evet' anlamında salladım. Diğerleri de bana merakla baktıklarında telefonumdaki mesajı açıp Sevginin eline verdim. Hepsi oraya bakarken Umutun ağzından "Orospu çocuğu" kelimesi çıktı
--
Acaba o mesajı yazan kim?
Umut neden öyle tepki verdi?
Ekşınlı sahneler bizi bekliyeah😅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ŞEHRİN YOLU
ActionHiçbirşeyden haberi yoktu onun. Yanlış anlaşılma yüzünden yıktılar onu. Kalkacak gücü bulamadı kendinde. Tek yaşam sebebini çaldılar ondan. Nasıl eskisi gibi ola bilir ki?
