Karşımda kütüphaneye gittiğim gün blackberrysiyle oynayan tabir-i caise yakışıklı çocuk duruyordu.Onlarda bana bakıyorlar ben de onlara.Beynime oksijen gidince;
''Merhaba hoşgeldiniz'' diyebildim.Zaten yeni tanıştığım kişilerle iletişimim bozuk olmuştur hep,zamanla alışıyordum.İçeri buyur ettim.Annemgilde bir çay ikram ederken fırsattan istifade üstümü değiştirip bi geleyim dedim.Tekrar salona dönünce yakışıklı çocuğumuzun telefonla ileri seviyeli bir ilişki yaşadığını gördüm.'La dur hele bi,at o elinden telefonu' demek istedim.Bu kadar da teknolojiyle sevişilmez ki :o Dedeme bakınca o yaşına rağmen hala siyah kalmış bıyıklarıyla sırıt sırıt ediyordu.Ardından ''Hayırlı olsun Safiye Hanım.İsterseniz eve bir bakalım'' demesiyle kendimi Ice Bucket Challenge meydan okuyan Hülya Avşar gibi hissettim. Salak garı. Madem öyle bağıracan ,dayanamıyon öde gitsin parayı .Hep medyanın oyunları bunlar.Aslında ortada daha bir şey yoktu,hem evi beğenecekler miydi? Bana da ne olduysa galiba ilektirık alamadım :D Benim kardeşte vara az değil,ne ara çocuğun kardeşiyle tanıştın da sohbete başladınız???Galiba şuan odada okuldaki kızlara yazdığı şiirlerden birini okuyup,o martı timsali kaşlarıyla gülümsüyordu. Kaç yaşında çocuksun bu kızlara nasıl davranılacağını nerden biliyon eşşelusu? :D
Dedem aşağıda ben de yukarıda şifreleri girdik.Gelen kiracılara yeni şifreler veriyorduk. Bu şifreleri dedem,ben ve kiracı biliyordu.Bizimkilerin öğrenmemesi için dedemle ağız birliği yapmıştık :D.Yakışıklı çocuğumuz gülümsemeyle karışık bir şaşkınlık içerisinde bana bakarken yüzümü buruşturmaya çalışarak ''ÇIKISSS'' dedim ( ben normal bir türk kızı olduğumdan öyle mimikleri yapmaya ne yazık ki yüzüm el vermiyor.Sadece Sihirli Annem'deki TACİ'ye benzediğimi söyleyebilriim.Çünkü aynada daha önce çalışma yapmıştım ama başarılı olamadım.)İlgisini çekmiş olmalıyım ki yanıma gelerek:
-Nasıl yaptın bunu?
-İşte gördüğün gibi böyle bir mekanizma tasarladım.ODTÜ'deki mühendis abi ve ablalarla biraz daha geliştirerek yaptım.
Hala şaşkınlığı geçmemiş gibi görünüyordu ki bir anda toparlandı ve nihayet adını söyledi.
-Selam ben Melih.16 yaşındayım.Artık burda yaşıcaz gibi görünüyor GDO'lu Tavuk, dedi.Çestırrrrrr GDO'lu Tavuk ne olimm?Onu demeyecektin hacı,dur sen hazır kimse yokken sana bi laf çarpıtacam didim içimden. Ama işte dışarıya oldukça kibar konuşurum bakmayın siz bana.
-Ve aleykümüsselam değerli din kardeşim ben de Bilgehan.16 yıl 3 günlüğüm ,dedim.Hemen gülmeye başladı piçıs.Ahah buldum ona piçıs diyeceğim,ardından ekledim:
''Ne var tam yaşımı söyledim'' Kalbim sıkıştı bi anda.Bende kalp sıkışması yemek borumun üstünde 10 tane çamış oturup roman havası oynuyor gibi oluyordu.Çamışçıklarımı seviyorum ben yaa. :) Biraz susmuş olaacağım ki daha sonra '' Ne oldu?İyi misin?'' diye sorunca;
''Yok bir şey. Ben yalan söylemediğim için öyle dedim PİÇIS.''
Önce anlamamış gibi baksada daha sonra GDO'lu Tavuğun (ben) boğazını kesip tüylerini yolacakmış gibi baktı.Beni kesse çok güzel çorbamda olur haa köy tavuğu, yağlıca. :D Şizofrene bağladım.Aşağıdan bizi çağırmışlardı şuan yırttım tavuk çevirmeden :D .Adını öğrendiğime göre heheyy tamamdır bu iş.Neye tamamsa artık.sus bi azdın gene haa :D
Safiye Teyze merdivenlerin açılıp kapanabildiğine hayran kaldı ve bir o kadar da sevinmiş. Arada şehir dışına çıkması gerekiyormuş çocukları evde kaldığı zaman kendini rahatsız hissediyormuş,bize güvenmiş falan fişmanmışda anlattı.Sevdim bu dezeemi be çok cana yakın.Hem ''Sayfiye Dezee desem olur mu size'' dedim .''Yok bir sorun olmaz bende seni sevdim tatlı kız '' dedi.Allaaah bu teyze iki güne kalmaz beni oğluna da alır.Düğüneme beklerim hatçiklerim iki göbecik atarız beaa :D Kontratı imzaladılar,okul açılmadan hemen taşınmak isityorlarmış zaten şunun şurasında kaç gün kalmış ki 5 gün 7 saat 23 dakika .Temizlik malzemeleri almak hem de Melih'e etrafı gezdirmek için bizi markete gönderdi.BIM'e gitmeye karar verdim bende.Eee biraz ekonomik olmaz lazım değil mi ama? :D Kardeşlerimizi de aldık ve böylece 5 kişi yola çıktık.Beşinci kişiyi tahmin etmek zor olmasa gerek.Melih'in çok değerlli muhterem vazgeçilmezi:Blackberrysi :( Yolda giderken etrafı tanıtıyordum.Sonra kuaförün önünden geçerken: