ɴew ѕcнool ɴew нope

174 9 2
                                    


İçimde dışarı çıkmak isteyen bir şey vardı

Ben onu yaşamaya çalışıyordum yalnızca

Neden böylesine güçtü bu?

-HERMANN HESSE (DEMİAN)-




Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



keyifli okumalar


Seul'de yüksek sıralamalarla kazandığım okulumdan ayrılmam gerektiğini duyduğumda nedense hiç üzülmemiştim.Aslında nedeninden gayet emindim.Bu çalışkan kalıbımdan biraz kendimi çıkarmak ve 17 yaşımı daha dolu yaşamak istiyordum. Ve Busan'da gideceğim okul belki de benim için bir çıkış noktası olurdu .

Ben düşüncelerim arasındayken babamın sesiyle gerçekliğe dönmüştüm.''İşte yeni okulun derslerinde dikkatli ol , ilk gün olsa da sakın boşlama , daha orta düzeyde bir okula denk geldiğin için de sakın boşlama , ilk günden öğretmenler...'' diye konuşmasının devam edeceği sırada babamın sözünü kestim''Baba zil çalıyor , geç kaldım'' babam hızlıca kendine çeki düzen vererek ''ah tabi hızlı ol öyleyse'' dedi ve hızlıca arabadan indim.Görüşürüz dememiştik.Gerçi ailemin bana baktığında gördüğü tek şey notlarım ve diplomalarımdan oluşuyordu. Benim onlara baktığımda ise gördüğüm tek şey kurallardı ölümüne yıkmak istediğim kurallar.

Ama artık bunları düşünmek istemiyordum zamanının geldiğine inanmıştım.Yeni umutlarımın zamanının..

kollarımı iki yanıma açarak boş olan bahçede hafifçe söylendim ''merhaba yeni okulum ve umutlarım'' kendi kendime tebessüm ettiğim sırada açık olan kollarımdan birine bir anda bir şeyin çarpmasıyla sendeledim. Bana çarpan kişiye döndüğümde bir çocuk altından kaymış olan kaykayı ile bana bakıyordu ''ah pardon göremedim'' hızla çocuğa konuştum

''demek o kadar kısayım ha ha ha ne komik''

çocuk bir anda ciddi ifadesini bozarak kare bir şekilde gülümsedi

''doğru uzun sayılmazsın ama onu kastetmemiştim''

bir anda yaptığım ani çıkışın ne kadar saçma olduğunu düşünerek kafamı başka yöne çevirmiştim. Ve kaykayını kolunun altına alan ismini bilmediğim çocuk seslendi

''biraz daha durursak derse alınmayacağız''

ve birlikte merdivenlerden çıkarken konuşmuştuk aynı sınıftaydık adlarımızı öğrenmiştik onun adı Kim Taehyung du fakat kısaca Tae olarak seslenildiğini söylemişti ve 1 2 dakikalık merdiven mesafesinde neredeyse arkadaş olmuştuk.

İçimden bir ses özgürlük arıyoruz diye her boka saldırma diyordu ama bir ya da bir kaç arkadaştan zarar gelmezdi ... değil mi?...gerçi daha önce nerdeyse hiç arkadaşlık yaşamamıştım . Bilmiyordum fakat bu çocuğun gülüşünden bile zararlı olmayacağı belliydi...Tae hayatıma o gün çıkmamak üzere giren kare gülüşlü çocuktu

Birlikte sınıfa girmiştik ve hoca Tae yi azarlamış fakat yeni olduğum için bana bir şey dememişti.Daha sonra tahtada kendimi tanıtmıştım ve beni Hoseok adındaki Tae nin önünde oturan çocuğun yanına oturtmuştu. Dersin yaklaşık son 5 dakikası kaldığında Tae geriden bize doğru fısıldadı.

''Teneffüste ne yapıyoruz?''

Hoseok geriye doğru esneyerek konuştu

''Ben sıraya kafamı koyup uyumayı planlıyorum ,akşamdan kalmayım''

ben hayatımda nadir yaptığım şekilde derste konuşarak onlara dahil oldum

''okuldan önceki gün nasıl içki içebiliyorsunuz ki?''

Tae ise bana anlamsız bakışlarla cevap verdi

''ağzımızla''

biraz aptal mıyız sanki diye düşünsem de devam ettim

''yani aileniz bir şey demiyor mu anlamında?

bu sefer cevabı hoseok verdiğinde sevinmiştim

''gece 2 de sessizce girip sabah 6 da fırlayınca fark etmiyorlar''deyip gülmüş tae de ona sessizce küfür ederek dahil olmuştu.

o ara zil çalmıştı. Ve Tae hızla ayağa kalktı . ''Bugün Yoongi hyung un beden dersi var spor salonun tribününde toplanacaktık Jungkook da orada olur büyük ihtimalle. Jimin sen de bizle gel''

dediğinde demin kafasını sıraya yapıştıran hoseok da ayaklanmıştı

'' ee hadi gidelim o zaman''

bense onları takip ederken Tae ye sordum

''yoongi kim ? Jungkook kim? kaç kişisiniz siz?''


.

.

.

stranger guy -נıκøøκ-Where stories live. Discover now