Klişeydi ama mutlulardı.
Harry mesajı gördüğü zaman karnında olan cips tabağını fırlatmış, koşarak banyoya girmişti. Bir yandan dişlerini fırçalarken bir yandan da banyoya girip kendini temizlemişti.
Şampuanın gözüne girip küfür etmesiyle ve diş fırçasının boğazına kaçma ihtimallerine karşı çok az bir sürede banyodan çıkmış, üstüne temiz kıyafetler giyerek evden ayrılmıştı.
Louis kapının çalması ile kapıya yürürken zilin durmadan çalması onu biraz ürkütmüştü. Kapı deliğinden baktığı zaman ise Harry'yi görmüştü.
Kapıyı açtığı zaman Harry kendisine gülümseyerek bakıyordu. Saçları ıslaktı ve uçları kıvır kıvır olmuştu. Yaramaz bir çocuğa benziyordu.
İşte, her şey ondan sonra gelişmişti. Harry, Louis'yi kucakladığı gibi üst kata çıkarken Louis ise bu kadar erken olmasından dolayı heyecanlı ve aynı zamanda şaşkındı.
İlk dudakları birleşti, sonra ise tenleri. Zevkin doruk noktasında ise ilk aralarındaki bağ kuruldu. Ardından Harry, Louis'nin boynundaki mühür noktasını ısırdı. Böyle aralarındaki mühür de oldu.
Kızgınlıkta değillerdi, ya da o gün dolunay yoktu. Hepsi kendi istekleriyle olmuştu. Ölene kadar beraber olacaklardı. Birbirlerini her daim hissedip birbirlerini tamamlayacaklardı.
×××
Louis gözlerini açtığı zaman her yerinin uyuştuğunu hissediyordu. Yine alarmden önce kalkmıştı ama alarmı kapatacak hâli yoktu. Çok yorgundu ve kendini bitmiş hissediyordu.
Gece yaşananları düşündü. Louis, resmen Harry ile beraber olmayı yazışarak kabul etmişti. Harry ise fırlayıp yanına gelmişti.
Louis'nin artık çok önemli bir sorumluluğu vardı. Tek değildi, hayatını paylaşacak bir Alfası vardı. Her ne kadar dışarıdan Güçlü Omega imajı verse de o da doğası gereği korunmak istiyordu. Birinin kendisinin sarıp sarmalamasını, sevgi göstermesini istiyordu, tıpkı kedi gibi.
Bir buçuk saat sonra evden ayrılması gerekiyordu. Ama hiç işe gidecek durumda değildi. Tüm gün yatıp Harry ile beraber zaman geçirmek istiyordu.
Kendi Alfasıyla.
"Ben evlenmem.", "Ben aşık olmam.", "Benim bir Alfaya ya da Betaya ihtiyacım yok.", "Evlilik çok saçma ne evleneceğim?", "Aşk aptallıktır.", "Kendi başımın çaresine bakarım."
Louis aklında dönüp dolaşan bu sözlere gülümsedi. Harry'ye ne ara aşık olmuştu? Ya da aşık olmuş muydu? Bunların hiçbirinden emin değildi. Çünkü Louis, Harry'ye duyduğu hisleri isimlendiremezdi. Bu çok farklıydı. Ona değer veriyordu. Her zaman yanında olmasını istiyordu. Onu kıskanıyordu. Ona baktıkça sanki zaman duruyordu. Onu seviyordu. İnadından bile çok seviyordu.
Yatakta doğruldu. 'Biraz şımarıklık yapsam fena olmaz' diyerek kollarını açtı. Harry'nin açık olan göğüsüne kendini bırakırken "Uçuyorum!" diye bağırmıştı.
Harry sesten ve üzerinde olan ağırlıktan gözünü açarken ilk gördüğü şey kendisine sevgiyle bakan mavi gözlerdi. Harry anında gülümserken kolları çoktan Louis'nin belini bulmuştu. "Günaydın hayatım. Sabah sabah ne bu enerji?"
Louis gülümserken Harry'nin yanağında beliren gamzesini öptü. "Eşimden alıyorum bu enerjiyi."
Harry, Louis ile beraber yan dönerek Louis'yi yatağa yatırdı. Omegasına sıkıca sarılırken kolları arasında kaybolan Omegaya baktı. "Louis resmen gözükmüyorsun! Çok küçüksün."
Louis eğdiği başını bir kirpi edasıyla kaldırdı. Az önce kendisine sevgiyle bakan mavi gözler şimdi sinirle bakıyordu. "Ben küçük değilim."
"Tabii ki değilsin, alt tarafı maki kadar."
Louis yattığı yerden dikleşti. "Harry!"
Harry kahkaha atıp daha sıkı Louis'ye sarılırken Louis ise hiçbir şey yapmıyordu. Harry oflayıp Louis'nin bacaklarını kendi bacakları arasına alarak vücuduna yapıştırırken konuştu. "Bugün işe gitmesek mi?"
Louis tınlamayıp tavana bakarken Harry devam etti. "İkimiz de yorgunuz ve daha yeni mühürlüyüz. İlk günden ayrı kalmak olmaz."
Louis kendini kasarken Harry, Louis'nin boynunu öpmeye başladı. Louis yavaş yavaş mayışırken "Zaten benim de gidesim yok." diye mırıldandı.
Harry'nin gözleri muzipçe açıldı. "O zaman gitmeyelim." dedi sakin bir sesle. Louis onaylayan birkaç mırıltı çıkartırken Harry dudaklarını Louis'nin saçlarında gezdirmeye başladı. "Ne yapalım?"
"Uyuyalım."
Harry'nin elleri Louis'nin kalçalarına giderken Louis gözlerini irice açtı. "Sadece uyuyalım mı?" dedi yavaş yavaş sıkarken. Louis kesik kesik nefes alırken Harry'nin işaret parmağı deliğindeydi. Louis nefesini tutmuş beklerken Harry ise sırıtıyordu. "Ne yapalım Omega?"
Louis'nin ağzından küçük bir inleme kaçtı. Alt dudağını ısırırken gözleri koyulaşmaya başlamıştı bile. "Sen ne istersen Alfa."
Harry, Louis'yi kucağına çekerken Louis'nin son gördüğü şey Harry'nin sarı gözleri olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genius // Larry Stylinson
FanfictionBazı Alfalar zeka konusunda kendisine çok güvenirler. Diğer cinslerden daha güçlü oldukları için ve baskın oldukları için kendisinden düşük seviyedeki cinsleri ezerler. Mesela Harry Styles gibi. Louis bilgisayar mühendisi, Harry ise babasından şirke...