Uyandığımda kırmızı bir koltukta yatıyordum,etraftan su sesleri geliyordu ve oda klor kokuyordu.Çok geçmeden kendime geldim ve nerede olduğumu anladım,bir havuzdaydım.Doğruldum ve boynuma dokundum,iki tane delik vardı ve etrafı uyuşmuştu. Etrafa bakındım ve o sırada karşıda oturan Ayato'yu farkettim,ona baktığımı görünce bana sert bir bakış attı
Ayato:hey küçük civciv 3 saattir uyuyorsun seni beklemek çok sıkıcıydı
Bana Doğru yürümeye başladı
Sara: B-bana yaklaşma! Vampir olduğunu biliyorum, diğerleride öyle değil mi? Şimdi Yui'nin beni ilk gördüğü an niye dışarıya sürüklediğini anladım. O zavallı kızın kanını emerek ona işkence yaptınız değil mi?
Bana daha da yaklaştı
Ayato: kapa çeneni merak etme seninkini onunki kadar fazla içmeyiz zaten,Yui'nin kanı çok daha güzel, seninki de fena değil ama, Yui baygın olduğunda emebilmemiz için bir yedek olacaksın
Bana psikopatça baktı ve herzamanki gibi dudaklarını yaladı.Onu ittim ve koşmaya çalıştım ama o beni tuttuğu gibi havuza fırlattı. Bunu anlamamıştım çok aptalcaydı yüzme bilmediğimi falan mı zannediyordu bu.
Havuzun dibine hızla batmıştım ama aynı hızda yukarıya çıktım,derin bir nefes aldım,gözümün önüne düşmüş ıslak saçı sinirle geriye ittim, Ayato'ya öfke dolu bir bakış attım ve bağırmaya başladım.Sara:SEN NAPIYORSUN SENİN YÜZÜNDEN SIRILSIKLAM OLDUM BANA SİNİR OLDUĞUNU ANLATMAK İÇİN BENİ HAVUZA ATMANA GEREK YOKTU!!!
Elini bana uzattı,bende trip atmam gereken yerde işi uzatmadan elini tutup çıktım çünkü iliklerime kadar üşümüştüm. Beni kolayca yukarı çıkardı ve elime siyah bir havlu tutuşturdu.Arkamı döndüğümde yok olmuştu,bende havluyu saçıma bağlayıp odama çıktım.üstümdeki ıslak üniformayı çıkardım ve katlayıp masanın üzerine koydum.Altıma bu sefer uzun kırmızı ve sarı karışımı bir renge sahip bol bir pantolon,üstüme ise çiçek baskılı bordo bir üst giydim.Işığı kapatıp yatağa girdim ama bu sefer rahat uyuyup uyuyamayacağımdan emin değildim,bir insanı uyutması imkansız olan tüm problemler bir günde başıma gelmişti.Sadece bir kurgu karakteri olduğunu sandığım vampirlerin gerçek olduğunu öğrendim,babam beni hiç merak edip sormadı,kanım emildi,ilk günden okulu astım ve acıkmıştım. Tüm bunları unutup gözlerimi kapadım ama işe yaramadı,bu düşünceler sabaha kadar aklımda dönüp dönüp durdu,bende sabaha kadar uyuyamadım.
Güneş ışıkları yüzüme vurduğu zaman sabah olduğunu anlamıştım, doğruldum ve yataktan kalktım.üzerime yeşil bir hırka giydim ve aşşağıya inmeye başladım,etrafta kimse yoktu.Gece okulu için hala uyuduklarını düşündüm ve iç çektim, neden bunları yaşıyordum ve neden ben yaşıyordum neden başkası değil de ben.Gece boyunca içimi kemiren sorular yine beynimi ele geçirmişti ki arkamdan bir ses duydum.
Arkamı dönünce arkamda kafasını ayıcığına gömmüş ve bana ürkütücü bir şekilde bakan Kanato duruyordu
Kanato:Günaydın Sara san.
Sara:aa günaydın Kanato Kun, sen yatmadın mı
Kanato:seni ilgilendirmiyor çok soru sorma ve benimle gel
Sara:ne?
Beni elimden tuttu ve sürüklemeye başladı. Malikanenin karanlık köşelerine gidiyorduk.beni bir odaya getirdi.Oda karanlık ve soğuktu,yan taraflarda duran gerçekçi gelinler ortamı daha da korkutucu kılıyordu
Sara:Kanato Kun burası da neresi?
Kanato:Benim doldurulmuş gelin kolleksiyonum için kullandığım oda
Gözlerini ardına kadar açıp bana gülümsedi.ben ise sadece yutkunmuştum ve oracıkta dona kalmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni bir av
VampirgeschichtenSakamaki malikanesinde yaşamak zorunda olan bir kızın hayatı