Donakalmış bir şekilde Kanato'ya bakıyordum,o ise sadece gülümsüyordu.Acayip bir şekilde tırsmıştım bu yüzden yavaşça çıkışa doğru yürümeye çalıştım. Tam koşmaya başlayacakken bileğimi sıkıca kavradı,bende doğal olarak yere kapaklandım.Hemen ters döndüm ve ayağa kalkmaya çalıştım ama o iki bileğimden de tutmuştu ve bana korkunç bir şekilde bakıyordu
Kanato:neden korktun ki,Sara San?
Sara:Ş-şey Kanato kun benim a-aklıma birşey geldi senden korkmadım tabiki
Kanato bana gülümsedi ve üstümden kalktı,kaçmamam için kalktığı anda bileklerimden tuttu ve beni duvara yapıştırdı.Korkudan tir tir titriyordum çünkü bana bakışları gerçekten ürkütücüydü.
Sara:Kanato kun beni bırakırmısın?
Bileklerimi daha çok sıktı,canımın acıdığını söyledim ama beni dinlemedi.
Kanato:korkak şey seni.
Bunu söylerken bir yandan da psikopatça kıkırdıyordu. Bana birşey yapacağından emindim,ve korktuğum başıma gelmişti kafasını boynuma yaklaştırdı. Ben önünde çaresizce kurtulmak için çırpınıyordum, o ise dişlerini boynuma geçirmek için hazırlanıyordu.Kaçamayacağımı anladım ve gözlerimi sıkıca kapatıp dişlerini geçirmesini bekledim. Kafasını kaldırdı ve yüzüme baktı
Kanato:Bu canını acıtıcak. Biliyor musun korktuğunda aynı Yui'ye benziyorsun, yüzündeki o korku dolu ifadeyi sevdim, ve unutma bu korkuda daha çok,daha çok canını yakıcam
Dedi ve dişlerini boynuma geçirdi.Canım çok yanıyordu kanımı emdiğini hissediyordum. Canım o kadar çok yanıyordu ki,dayanılmaz bir acıydı. Daha fazla dayanamadım ve Kanato'yu ittim. O ise şakın gözlerle bana baktı.
Kanato:buna nasıl cesaret ettin Sara San? Bunu yaptığına pişman olacaksın.Madem beni sevmiyorsun,o zaman galiba seni öldüreceğim.
Tek eliyle boynumu sıkmaya başladı,bunu yaparken zevk aldığı belliydi kıkırdıyordu,O sırada kapıdan birisi seslendi. Bu Reiji san'dı
Reiji: Hey Kanato Kun avını sonra halledebilirsin seninle şimdi konuşmam gerek
Kanato:Reiji San? Aman be
Ayıcığına sıkıca sarıldı ve onunla birlikte odayı terketti, ben ise yerde diz üstüne oturmuş nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Ayak sesleri kesilene kadar orada durdum,daha sonrasında tüm hızımla çıktım ve odama koştum. Hemen banyoya girdim ve aynada boynumdaki ısırık izlerine baktım,çok acıyorlardı. Boynumu hiçbir yere değdirmemeye çalışarak yürüyordum ama hala acıyordu. O sırada kapım tıklatıldı kim olduğumu düşünmeden girmesini söyledim, giren kişi Kanato Kun'du kesin birşey. Yapacak düşüncesiyle ondan uzaklaşmaya çalıştım ama o sanki az önce hiçbirşey olmamış gibi el salladı. Hiçbirşey anlamamıştım ama bende ona el salladım. Az önce olanları hatırlamasını istemiyordum o yüzden hemen bir soru bulmaya çalıştım
Sara:şeyy Kanato Kun,o doldurulmuş gelinler nerden geliyor
Kanato: Onlar eski avlarımızın doldurulmuş cesetleri onlardan biri olmak ister misin
Titreyen bir sesle "hayır" dedim
Kanato;peki o zaman
Kapıdan çıkıp gitti bende derin bir nefes aldım. Onunla iletişim kurmaya çalıştığım için kendimi suçluyordum.
