Draco: Lütfen şaka deyin.
Draco: Yalvarıyorum.
Hermione: Çok üzgünüm gerçekten.
Hermione: Size fazla sakin gibi görünebilirim ama günlerdir perişan haldeyim.
Hermione: Ufak bir araba kazası geçirdim kardeşimin ölümünden sonra. Bacağım kırıldı, hastaneden yeni çıktım.
Hermione: Hermione aslında kabarık kıvırcık saçlara sahiptir.
Hermione: Ve size dediği gibi onun gülerken çekilmiş bir resmi hiç yok.
Hermione: Size attığı benim fotoğrafım.
Draco: Ama o ölmüş olamaz.
Draco: Lütfen şaka olduğunu söyleyin bana.
Draco: Yoksa beni kandırıyor musun Mione?
Hermione: Üzgünüm.
Hermione: Ama o zaten hastaydı.
Hermione: Öleceğini hepimiz biliyorduk.
Hermione: Çok zor biliyorum.
Hermione: Ama yapabileceğimiz bir şey yok.
Hermione: Bu arada adınız neydi?
Draco: Tom, adım Tom.
Emma: Memnun oldum.
Tom: Sana sormam gereken bir şey var.
Emma: Nedir?
Tom: Bu Draco denen herifi nerede bulurum?
Emma: Draco Malfoy'u mu?
Emma: O Vegas'ta oturuyor sanırım. Ben öyle biliyorum.
Emma: Sarışın, mavi gözlü bir adam.
Tom: Bu kadar bilgi bana yeter. Teşekkürler Emma.
Tom çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretty When I Cry || Dramione×Feltson AU
Fanfiction"Hiç gelmiyorsun Draco, hem de hiç. Çünkü ben ağladığımda güzelim."
