Kutu gibi bir evde yaşayan ben; söyleyebilirim ki bu ev hayatımda görüp görebileceğim en büyük en
ihtişamlı en güzel evdi.
Şehre ilk kez gelen biri Beyaz Sarayın bu ev '!' olabileceğini düşünürdü.
Mükemmel büyüklükteki kapısına geldiğimde durdum ve tekrar baktım.
İlk tespitim şu ki burası neydi la?
Saray?
Yok o Osmanlı mıydı neydi onlarda oluyordu herhalde.
Peki ya villa?
Yok o kadar da değil daha fazlası.Anlatmak istediğim bu değil.
Sanki ay yıldızları eteğine takmış ve dünyaya inmiş.İşte anlatmak istediğim tam da bu.Öyle bir ışıltı var yani.
Herneyse...Konumuza dönelim.
Çok fazla beklediğimi düşünüp zile bastım.
Tanrım! Zil bile fazlasıyla...evet şatafatlıydı.
Bu kelimeyi bir kenara kaydetmeliyim.Ara sıra kullanmam gerekebilir zira.
''Kaskını çıkar?''
Mal ben yine kendini ortamdan soyutlayıp etrafa mal mal bakıyordur heralde.Ki Allah'tandır kimse bu
halimi kask sayesinde görmedi.
Daha fazla beklemeden kaskımı çıkardım.
''Merhaba efendim.Ben...Teslimat için gelmiştim.'' Saçlarımı düzelterek devam ettim.
''Teslimat Justin Butler adınaymış.''
Kameradaki adam 1 dakikalığına ekranını kapattıktan sonra kapı açıldı ve içerisinin o dışarıdan
görünenki gibi çok da hoş durmayan şekline gözlerimi kapadım.
Işıklar,ışıklar,ışıklar...
Hiç tarzım değildi.
Ama kafamı kaldırdığımda gördüğüm varlık tam da benim tarzımdı. Teslimatı ona vereceğimi
düşünerek ona doğru bir adım attım.
Kahverengi gözlerini gözlerime kenetleyerek ağzını açtı.
''Hey sen Kuru temizlemeci!'' Sesi tok ve öfkeliydi.Sanki biraz da alaycı.
''Neden bu kadar geç kaldın?''Eliyle beni işaret ederken arkadaşları yanına dolaştı.
''Bana söylenilen saatte buradaydım efendim.''
''Senin yüzünden iddiayı kaybediyordu.'' dedi kolunu omzuna atan çocuk.Saçlarını karıştırdıktan sonra
Justin elini omzundan attı.
Bir dakika önce oldukça büyüleyici gelen gözleri bir saniyede yılan gözleiylee yer değiştirmişti sanki.
Oysaki ilk bakışta bir süt çocuğuna benziyordu.
Kişilik analizlerimin üzerinde tekrar çalışmayı beynimin hala sakin olan tarafına not ettikten sonra
devam ettim.
Etraf nasılda iğrençleşmişti öyle birdenbire.
Diğer arkadaşları pahalı kıyafetleriyle sahte gülümsemeleriyle karşımda duran aşağılık herife ne
kadar da benziyorlardı.
Sarışın saçlarının arasında kırmızı balyajlar olan kız atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARSIZ (Cheeky)
Teen FictionBEN ONUN İÇİNDEKİ "SİYAH"I SEVDİM AŞK. Benim öyle bir seçeneğim olmadı. Ben sadece... Ben sadece normal bir şekilde yaşamak istedim. Ve onunla tanışmamış olmak... Size kendimi tanıştırayım. ARSIZ