Bekledim, gelmedin

94 10 0
                                    

Bütün yolculuklarda yaptığım gibi yine uyuyakalmıştım.

"Yavrum uyansana", "Yakışıklı sana diyorum" gibi sesler duyarak uyandım ve gözümü açtığımda karşımda Ekin ve Ömer duruyordu.

3lü sarılmamızı yaptıktan sonra onları babamla tanıştırdım.

"Bunlar benim burdaki ailem; Ömer ve Ekin buda tüm yakışıklılığımı ondan aldığım babam" diyerek göz kırptım.

Ömer ve Ekin ilk defa gördüğüm utangaç tavırlar sergiliyorlardı babamsa gayet babacan bir şekilde yaklaşarak "Benide aileye katarsınız umarım" dedi ve kocaman gülümsedi.

Yüzünde memnun bir ifade vardı. Ömer ve Ekininde babamı sevdiği yüzlerinden anlaşılıyordu.

Hala bahçede olduğumuzu anımsatınca evime -annemle bizim evimize- doğru ilerlerdim. Cenazeden sonra hiç girmemiştim. Annem, ben, çocukluğum, anılarım ve tüm hayatım hala bu evin içindeydi sanki.

Dakikalardır kapının önünde öylece duruyormuşum, babamın sesiyle kendime geldim. Anahtarı babama uzattım. Babam kapıyı açtı ama hala kapının önünde dikiliyordum, eve girebilecek gücü bir türlü kendimde bulamadım.

Babam yanıma gelip beni sıkıca sararak " İstersen otelde kalabiliriz yada ev kiralarız?" diye sordu ama cevabımın olumsuz olacağını oda biliyordu.

"Gerek yok" diye yanıtladım ve gücümü toplamaya çalıştım. Ömer elimi sıkıca tutup bana güç gönderdi. Çocukluğumuzdam beri ne zaman birimizin ihtiyacı olsa elini sımsıkı tutup ona hayat gönderirdik, em azından buna inanırdık. Ömerden aldığım güçle içeri girdim. Herşey bıraktığım gibiydi. Annemin odası hariç her yer düzenli olarak temizleniyordu.

Annemin odasına dokunulmamasını ben istemiştim, orası ona aitti ve en son onun izleri kalmalıydı orada.

Babam valizleri üst kata taşıdı ve tekrar aşağıya indiğinde "Ben biraz dinleneceğim. İstersen sende arkadaşlarınla vakit geçir ama telefonun açık olsun merak ederim" dedi ve beni sıkıca sarıp başıma bir öpücük kondurdu.

"Bizim kafeye gidelim, sensiz oranın bile bi anlamı kalmamıştı" diyerek kolunu omzuma attı Ömer.

Çocuk taklidi yaparak "Ya benide alın" dedi Ekin ve ikimizede arkadan sarıldı.

Bizim kafeye geldiğimizde telefonumun hala kapalı olduğu aklıma geldi. Telefonumu açtığımda 3 yeni mesaj vardı.

Gönderen: EGE

"Olsun yinede gelmeni bekleyeceğim"

Gönderen:EGE

"Hayır beklemek sorun değil ama bu soğuyan 6. kahven"

Gönderen: EGE

"Bekledim, gelmedin..."

İlk mesaj saat 9.45 ikinci mesajsa 20.30da atılmıştı. Aklımda tek bir cümle yankılanmaya başladı.

Bekledim, gelmedin...

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin