Neighbour|BxB|

One

"Günün aymaz olsun bok herif."

Chanyeol yan taraftan gelen sesin sahibine bakma ihtiyacı hissetmeden yanıtladı. Şuan çevresindeki yabani otları söktüğü petunyaları ondan daha değerliydi.

Seninde Baekhyun.

Baekhyun cevap vermeyip garajdaki aracına yöneldi. Aklına rüyası gelmişti. Chanyeol onu rüyasında bu aracın üzerinde delice beceriyordu.  Başını iki yana salladı. Bir süredir bir sevgilisi olmamıştı. Tüm sebebi buydu. Yoksa o iğrenç suratlı sıska herif kesinlikle tipi değildi. Araca binip bahçeye çıkardı ve bahçe hortumu ile bir kovayı yarıya kadar doldurup temizleyici deterjan  ile kovayı  köpürttü. Eline bir sünger aldı ve köpüğe bastırıp aracını yıkamaya başladı. Güzel bir ilkbahar cumartesisiydi. Kesinlikle hava mükemmeldi. Güneş üzerlerinde göz kırparak ciltlerini besleme nezaketinde bulunuyordu. Bulutlar ara ara güneş ile saklambaç oynuyor fakat güneş o koca cüssesini saklayamayıp ebe olmaya mahkum bırakılıyordu. Chanyeol göz ucuyla tam karşısındaki adama baktı. Altında siyah bir eşofman ve üstünde beyaz bir atlet vardı. Elindeki süngerle köpükler çıkartarak siyah arabasını özenle temizliyordu. Aklına gelen rüyası ile derin bir nefes aldı. Rüyasında  Baekhyun'un arabasının önündelerdi. Baekhyun ağlayarak kendisine daha fazlasını vermesi için yalvarırken  ona acıma zahmetine girmiyor ve istediğini ona vererek ödüllendiriyordu. Başını iki yana salladı. Dikkatini dağıtmak adına petunyaları biraz kendi haline bırakıp minik çalılıklarına yöneldi. Etraflarını elindeki bahçıvan makası ile kırparken ağzının içinden birkaç melodi ile ıslık çaldı. Baekhyun arabasını yıkamayı bitirmiş, ardından arabayı garaja alıp eve girmişti. Büyük bir bardak dolusu limonatası ile geri dönmüş ve şemsiye ile koruma altına aldığı beyaz bahçe masasının sandalyelerinden birine oturmuştu. Elinde pembe bir anahtarlık vardı ve onu sallayarak güneşi kapatan şemsiyesinin ardından gökyüzünü izliyordu. Chanyeol içeriye girip eldivenlerinden kurtuldu ve kıyafetlerini değiştirip kısa bir duş aldı. Daha sonra mutfaktan bir küçük kutu dondurma alıp bahçeye çıktı. Tahta taburelerinden birine oturup arka bahçesindeki büyük yeşil alanı izledi. Bahçesi büyük ve genişti. Aslında tek bir ev olan büyük ev ikiye bölünmüştü. Chanyeol hiç bilmediği büyük amcasından kalan mirasla şaşkınlığa uğramıştı. Miras sadece bu koca ev ile sınırlı değildi. Bir sürü para ve yardım kuruluşu ile karşılaşmıştı. Çalıştığı okuldan ayrılıp bu eve taşınmış, kalan para ile büyük hayallerini kurduğu bir çiçekçi açmıştı. Sanat alanında eğitim veren büyük bir okulun üflemeli çalgılar bölümünde eğitim vermek elbette keyifliydi fakat içinde yer etmiş olam dükkan her zaman önceliğiydi. Yanına gelip heyecanla dilini uzatarak bacaklarına doğru ayaklarını koyan köpeğine gülümsedi.

Vanilyaya ne dersin ,Sakız?

Kaşığın arkası ile küçük bir parça vanilyalı dondurmağı köpeğine uzattı. Minik köpek dondurmayı yalayarak düşürdü ve yeme işlemine yerde devam etti. Chanyeol ıslak saçlarını karıştırdı. Birkaç damla göğsüne kaydı ve bol gömleğinin içinde kayboldu. Dudaklarını yalayıp dondurmasından bir kaşık aldı. Güneşe dayanamayan dondurma erimişti. Dudaklarına bulaşan beyaz yoğun erimiş dondurmayı dili ile temizledi. Tam o sırada Baekhyun sahibinin aksine çok sevdiği küçük köpeği izliyordu. Gözleri saliseliğine Chanyeol'a değmişti. Değmez olaydı. Dilinde ve dudaklarında vanilyalı dondurma vardı. O sırada gözleri önüne tekrar rüyası gelmişti. Chanyeol bacaklarının arasından başını kaldırıp kaymakta olan bir damla beyaz sıvıyı diliyle yakalıyordu. İçinde bulunan parmaklarını çevirerek sakinleşen üyesini anında geri kaldırıyordu. Baekhyun derin bir nefes aldı.

'Siktir.'

Baekhyun, uslu durmayıp kabaran üyesini yan sandalyedeki minderle kapattı. Kasılan deliğine küfürler savurarak ayağa kalkıp arkasını döndü ve minderi bırakıp eve ilerledi.

"Bay Byun?"

Duyduğu kalın sesle durup yumruklarını sıktı.

'Evet?''

"Sakız şuan ayakkabınıza işiyor."

''Ne?'

Baekhyun aşağı baktığında gördüğü görüntüyle şoka uğramıştı. Bu ayakkabıları özel yapımdı. Sınırlı sayıda üretimi vardı ve en sevdiklerindendi. Yastığı yere fırlatıp ayakkabısını çıkardı ve Chanyeol'e doğru fırlattı.

'Sendende , köpeğindende nefret ediyorum!'

Ardından ayaklarını yıkamak adına eve ilerledi.