Two

24 0 0
                                    

Baekhyun ;ayaklarını yıkamış, üyesi ile minik bir sohbet ile o adama bir daha düşmeyeceğini tembihlemiş, erimiş buzları sebebiyle limonatasını tazelemiş ve tekrar dışardaki sandalyesine kurulmuştu.

Baekhyun'un elbette Chanyeol'den nefret etmesinin bir sebebi vardı. Nefreti Chanyeol'e değil onun amcasınaydı. İçinde yaşadığı ev aslında tam değil, yarımdı. Evin ortasından bir duvar geçiyordu. Hatta iki katta da evleri birbirine bağlayan kapılar mevcuttu. Ev mükemmel bir simetriye sahipti. Bir tarafta diğerinden fazla bir miktar bulunmuyordu. Ev babasından kalma son hatıraydı. Elbette şuan yönetimini devraldığı fakat işin yarısını kuzeni ile paylaştığı şirketi saymazsak böyle denebilirdi. Babası Chang ve Chanyeol'ün amcası Samanuel ortak işler yapan iki şirket sahibiydi. Hatta fazla samimi iki ortaktılar. Tüm mal varlıklarını eşit bir şekilde paylaşacak kadar samimi. Fakat Baekhyun bilirdi. Babası her zaman gece gündüz çalışırken Samanuel her zaman tembel bir adam olmuştu. Zeki olması tartışmasız bir konuydu, fakat tembel olması tartışılabilirdi. Öyle de oldu. Bir gün bir tartışmadalardı. Arkada Baekhyun ve annesi, önde babası ve arabayı sürmekte olan Samanuel vardı. Baekhyun başını iki yana salladı. Bu kazayı hayırlamak pek hoşuna gitmezdi. Beş yıldır komada olan annesinin yanına uğramak için kafasına bir not yazdı.

Limonatasından bir yudum aldı. Alnında birikmiş birkaç damla teri üzerindeki atletin eteklerine sildi. Chanyeol o sırada sakız için minik havuzu şişirmiş ve su ile dolduruyordu. Köpecik suyu beklerken yerinde duramıyor, bir o yana bir bu yana koşturuyor ve hoplayıp zıplıyordu. Baekhyun bu güzel köpeğe aşıktı. İnanılmaz derecede sevimli ve neşeliydi. Chanyeol suyu doldurmayı bitirmiş, musluğu kapatmıştı.

'İşte burada, gel bakalım Sakız.'

Sakız heyecanla yanına gelip suya atladığında güldü. Eğilip ıslanmış kafasını okşadı ve masasına döndü. Erimiş dondurmasını kaşığını bırakarak içti. Hala soğuk, fakat yumuşaktı. Aynı rüyasındaki Baekhyun'un beyaz kalçaları gibiydi. Yutkundu. Onları rüyasında kızartana dek tokatlamış ve yoğurmuştu. Sanki hiçbiri rüya değil de dün yaşadığı birer fanteziydi. Baekhyun'un gözyaşları çok gerçekti mesela yada yalvararak daha fazlasını istediğine dair kulaklarında yankılanan o sesi fazla netti. Önünde kasılan beden sanki gerçekteydi. Derin bir nefes aldı. Dikkatini dağıtmak adına Sakız'a çevirdi tekrar bakışlarını. Elindeki dondurmayı bitirdi ve derin bir nefes aldı. Bu rüyalar ilk defa olmuyordu. Yaklaşık bir yıldır görüyordu. Yani buraya taşındığı günden beri. Evin ortasında bulunan kapılar kilitlenmeden önce de böyleydi. Baekhyun evin iki katlı olmasına rağmen alt ve üstünün paylaşılmasına râzı olmamıştı . Bu sebeple sağ ve sol iki yarım ev olarak ayırmışlardı. Ev zaten düz bir mimariye sahipti. Ortadaki kapılar giriş kapısı gibi sağlam birer tahta kapı ile değiştirilmişti. Metal kapı orada sırıtabilirdi. Bu sebeple tahta ve evle uyumlu kapılar seçilmişti. Arka bahçe ortaktı. Havuz ortaktı. Büyük bir çamlığa açılan o alan ortaktı.

Chanyeol ayağa kalktı. Üzerindeki bol gömleği tek çırpıda çıkardı. Altında siyah bir şort vardı.

"Havuza gireceğim, yanılıp gelme. Haber vermedin dırdırınla uğraşmamak adına söylüyorum."

O sırada Baekhyun küçük bir transa geçmişti. Gömleği çıkardıktan sonrası onda yoktu. Karın kaslarında adeta tur atan gözleri neyse ki Chanyeol tarafından fark edilmemişti. Yoksa günlerce ağzına sakız olurdu. İç çekerken konuştu. Gözleri bu sefer siyah şortta gezindi.

"Ne ?"

Sesi iç çekercesine çıkmıştı. Neyse ki Chanyeol bunuda fark etmemişti. Baekhyun çoktan rüyalarına dönüş yapmıştı. Bedeni tekrar ısınmış, kan akışı hızlanmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Neighbour|BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin