"Abinin tadını çıkar hyung." dedi Jungkook, Jimin'e. "Tek olmak o kadar sıkıcı ki..."
Yemeğiyle meşgul olan Jimin kafasını kaldırıp Jungkook'a delirmiş gibi baktı. "Yaa, ne demezsin." İçten içe Jungkook'un haklı olduğunu bilse de Jimin hala önceki gece kendisini ektiği için abisine sinirliydi.
"En azından sen de abinle anlaşabiliyorsun. Hangisi daha kötü bilmiyorum, iki abimin olması mı yoksa ikisinin de Slytherin olması mı?" dedi Taehyung balkabağı reçelini yerken. Bu sırada gözlerini kısarak iki masa ötedeki abilerine baktı.
Jungkook ve Jimin sadece kıkırdayarak ona katıldılar.
***
Kahvaltı zamanıydı. Çoktan hazırlanıp ortak salona inmiş olan Yoongi ve Namjoon, Jin'in yanlarına gelmesini beklerken dönem ödevlerini tartışıyordu.
"Profesör Binns'e söyledim, eğer izin alabilirse yasak ormanı kullanabileceğiz." dedi Namjoon, gözleri parıldayarak. Yoongi sırıttı.
"Onu ikna edebilmek ancak senden beklenir zaten, Joonie."
Namjoon hafifçe gülümsedi. "Bu ödevi tam puanla teslim etmemiz şart. Yasak ormanda kullanabileceğimiz malzemelerle garantiye almış olacağız."
Yoongi onaylayarak kafasını salladı. Slytherin ortak salonu boşalmıştı, herkes kahvaltıya inmişti bile. "Hyungun gelmeyi düşünmüyor herhalde?" diye sıkıntıyla sordu Yoongi, "acıktım."
"Her zamanki Jin. Okulun en yakışıklı erkeği olmak kolay değil işte." dedi Namjoon gülerek.
"Bazen ben de bir abim olsun istiyorum ama sendeki köle hayatını görünce vazgeçiyorum. Teşekkürler Joon." dedi Yoongi yaslandığı koltuktan.
Karşısındaki koltukta bezmiş bir şekilde abisini bekleyen Namjoon gözlerini devirdi. "Ona itaat etmek için kan bağı gerekmediğini de sen bana hatırlatıyorsun, rahatlıyorum Yoongi."
Yoongi tam gözlerini kısmış ve bir laf sokmak için ağzını açmıştı ki Jin nihayet yatakhanesinden çıktı.
"Ee, siz hala neyi bekliyorsunuz? Kahvaltı bitmek üzere." diyip bir an beklemeden ikilinin yanından geçti ve ortak salonu terk etti.
Yoongi ve Namjoon derin bir nefes alarak onun ardından salondan çıktılar.
***
Yoongi Namjoon'un ardından yemekhaneye girerken etrafındaki uğultu kısa bir süre kesilip sonra devam etti. Üçü de kimseye bakmadan kendilerine ayrılmış yere geçerken, Yoongi ortak salonda elinde tutup oynadığı tüy kalemi yanlışlıkla cebinden düşürdü ama fark etmedi.
Neyse ki çaktırmadan onu izleyen bir çift göz fark etmişti.
Jimin dolu ağzıyla gözlerini büyüttü. Yanlış mı görmüştü? Sanki Slytherinli Min Yoongi masasına geçerken cübbesinden yere bir şey kaymıştı. Kahvaltıdan sonra yerlere bir göz atmayı aklına not etti.
Profesörler dahil herkes gibi üçlünün salona girişini izlemeyen tek masa Gryffindor'du. Tabii Jimin ve birkaç kız gibi o anı bekleyenleri saymazsak.
Hoseok elinde sütüyle gazetesini okuyor, Jungkook sadece odaklanmış bir şekilde yemeğini yiyor ve Taehyung da yanındaki kızla yapmadığı Sihir Tarihi ödevi hakkında konuşuyordu. Dördü de dip dibe oturmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüy Kalem | yoonmin
FantasyHarry Potter x BTS Astronomi kulesinde bir piknik? Sen, ben ve kaymak biralarımız.