Bölüm yedi

64 5 1
                                    

Üç Gryffindor, Çarşamba sabahına hamlamış bir şekilde uyandı. Daha doğrusu, uyanamadı.

"Kahvahltıya gihtmeelim." diye yastığa gömülü suratıyla konuştu Jimin, "Lühtfen..."

"Yor..." Taehyung kaplumbağa hızıyla geveledi, "...gu...num."

Jungkook hâlâ uyuyordu. Üçü de yataklarında deniz yıldızı gibi yayılmış uzanıyorlardı ki yüksek bir ses hepsinin uykusunu açtı.

"Kalkın! Kalkın çabuk sizi veletler!" Hoseok odanın ortasına geçmiş, elindeki kehanet dersinde kullandığı zili var gücüyle sallıyordu.

"Duur lütfen!" Taehyung yastığı kulaklarına bastırdı.

Jungkook yorganıyla yatağın altına girmeye çalışıyordu.

"Nedeen!" diye bağırdı Jimin, hala gözlerini açmamış olsa da yattığı yerden doğrulmuştu.

Bu sırada yatakhanenin beşinci üyesi olan şanssız Bob, içinden küfrederek uykusuna devam edebilmek için yorganıyla ortak salona geçiyordu. Yatakhaneden çıkınca kapıyı arkasından pat diye kapattı. Hoseok umursamadı, zaten yarım saat sonra kahvaltı için uyanması gerekecekti.

"Kalkın diyorum be!" Hoseok anons etti ve sonra 'wingardium leviosa' yaparak üçünün yastıklarını havaya kaldırdı.

Onlar hala uykularına devam etmeye çalışınca Hoseok elindeki kozu kullanmaya karar verdi. "Park Jimin, Kim Taehyung, Jeon Jungkook. Eğer on saniye içinde üzerinizi değiştirip yemekhaneye inmezseniz, dün gece nerede olduğunuzu Filch'e sorarım!"

Oğlanların hepsi aynı anda fırlayıp gömlek ve pantolonlarına yapışınca, Hoseok tatminkar bir şekilde gülümsedi.

Beş dakika sonra dördü de yemekhaneye indiklerinde, dört uzun masanın ve öğretmenler tarafının bomboş olduğunu gördüler. Henüz kimse inmemişti.

"Burayı ilk defa bomboş görüyorum..." dedi Jimin, bir yandan sarı kırmızı kravatını düzeltip bir yandan etrafa bakarak. Tavandaki gökyüzünde güneş çoktan açmıştı.

"Kapa çeneni." dedi Hoseok ve kardeşinin kafasına asayla hafifçe vurdu. "Dizilin karşıma."

Suçlu oğlanlar devasa masanın önündeki banka yan yana otururken Hoseok da onların karşı tarafına geçip oturdu.

"Sökülün. Dün gece neden ikiye kadar yoktunuz ve sonra toz toprak içinde geldiniz?"

Kimse bir şey demedi. Hoseok'tan sır saklamayı sevmiyorlardı ama Jimin eve gidince annesine ispiyonlamasından, Taehyung abilerinin sırrının ağzı geniş Hoseok ile tüm okula yayılmasından, Jungkook da daha fazla yalan söylemek zorunda kalmalarından korkuyordu.

"Siz bilirsiniz. Bekleyelim de salon dolunca anlatın, tüm masa beraber dinleriz."

Jungkook dayanamayıp önden atıldı. "Yasak Orman'daydık."

Hoseok ellerini çenesinin altına dayadı. "Hmm. Şu bizim, yasak olan?"

Üçlü McGonagall'ın sorgusuna çekilmiş gibi suçlu hissediyordu.

Tae kafasını salladı. Sonra anlatmaya başladılar. Jimin nihayet anlatmayı bitirdiğinde Hoseok kızgın görünüyordu. Jimin kendini azar yemeye hazırlarken Hoseok kollarını göğsünde bağladı.

"Beni neden çağırmadınız?!"

"Şey... Acele gelişti." dedi Tae, "Zaten paçayı zor kurtardık."

"Pekala," Hoseok gözlerini tek tek üçlüde gezdirdi, "ama söz verin, bundan sonra bensiz macera yok."

Jungkook ve Tae sırıtıp söz verirken Jimin gözlerini devirdi. Bu sırada öğrenciler teker teker masaları doldurmaya ve masalarda kahvaltılıklar belirmeye başlamıştı.

Yaklaşık on dakika sonra Gryffindor masasının yarısı doluydu.

"Vay canına, Jimin."

Jimin duyduğu sesle sağ tarafına döndü. Solar yarım gülüşüyle masaya oturuyordu. "Bugün harika görünüyorsun."

Yanındaki kızlar kıkırdadı. Jimin berbat gözüktüğünün farkındaydı çünkü harika (!) uyandırma servisi yüzünden aynaya bakma fırsatı olmamıştı. Ayrıca hâlâ uykuluydu. Solar'ın lafını umursamadı. Tae ve Jungkook'un yaptığı gibi alnını masaya yasladı.

Gryffindor masası doldukça, kalabalık uğultusuyla birlikte kıkırtı sesleri de artıyordu.

"Herkes neye gülüyor?" dedi Taehyung, alnını masaya yasladığı için kucağına doğru olan boşluktan konuşarak.

"Bilmiyorum ama keşke bugün kimse konuşmasa da biraz uyusak." Jungkook homurdandı.

Jimin offlayıp kafasını kaldırdı ve etrafına bakmaya başladı. Uyuyamıyordu ve sıkılmıştı. Masadaki çayından bir yudum aldı. Zihni dün gecenin ardından yavaş yavaş ayılıyordu.

Dün gecenin düşüncesiyle otomatikman Slytherin masasına baktığında Seokjin, Namjoon ve Yoongi'nin her zamanki yerinde oturduğunu gördü. Bir an sonra Yoongi de kendisine bakıyordu, ama... sırıtıyordu. Jimin dönüp acaba arkasında mı komik bir şey var diye baktı ama arkasında da her zamanki uzun pencereler vardı.

"Tae," dedi, koluyla arkadaşını dirsekleyerek.

Taehyung kafasını kaldırmadan "Hm?" diye cevapladı.

"Min Yoongi bana sırıtıyor."

Tae ve Jungkook aynı anda kafalarını kaldırıp göz ucuyla Slytherin masasına baktılar.

"Sadece o değil..." dedi Jungkook, "Neden okulun yarısı bize bakıp-" lafını yarıda kesti ve dönüp uyandığından beri ilk kez arkadaşlarının suratına baktı. Ardından kafasını yavaşça aşağı indirdi.

Hoseok keyifle kahkaha atarken tüm Gryffindor masası da ona katılıp kahkaha attılar.

Üçünün de pantolonu yoktu.

"Bensiz eğlenirseniz böyle olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bensiz eğlenirseniz böyle olur." dedi Hoseok, üç şaşkın horoza.

Hepsi anında sıralardan kalkıp üstlerini çekiştirerek kendilerini lavaboya attılar.

***

"Pantolon giymeyi nasıl unuturuz?!" diye bağırdı Jimin, erkekler tuvaletinden içeri dalarken. Ağır meşe kapı sertçe duvara çarpıp kendisine doğru gelince hızlıca çekildi. Taehyung ve Jungkook arkasından girdiler ve kapıyı kapattılar. 

"O kadar gerizekalı değiliz herhalde, abin büyü yapmış işte!" dedi Jungkook, "Tahmin etmeliydik."

Taehyung üşüyen bacaklarını süveterini gerdirerek kapatmaya çalıştı ve Gryffindor desenli çoraplarını iyice yukarı çekti. Neyse ki üçünün de baksırı uzundu. 

Büyük Salon'un dibindeki tuvalete sığınmışlardı, pantolon giymek içinse tekrar yatakhanelere çıkmaları gerekiyordu. Jimin kafasını iki yana salladı. "Herkese rezil olduk. Herkese."

Taehyung ağlamaklı bir halde onaylarken Jungkook, "Bugün derslere girmesek mi?" dedi.

Jimin,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tüy Kalem | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin