“Dı dıdım!”
“Du dudum!”
“Dıdım dıdım dıı!”
“Dudum dudum duu!”
“D…”
“AAAAYYYY FENALIK GELDİ! KUMSAL YAVRUM Bİ SUSUN YA!! BU DA KAFA AMA! ZATEN OKULDA HERGÜN GÖRÜŞÜYORSUNUZ! SANKİ İLK DEFA BULUŞUYORMUŞSUNUZ GİBİ NE DIDIM DUDUM!”
“ANEY Bİ KES! BİZ BÖYLE İYİYİZ!”
“HÜSNİYE! YAVRUM SEN BİŞE DE ŞUNA! BENİ DİNLEMİYOR!”
“Ne bağırıyorsun çocuklara Meral? Bırak takılsınlar kafalarına göre!”
“YÜRÜ BE MEHMET AMCA!”
“AYNEN BABİŞ! AY LAV YU!”
“SEN SUS MİMET! HÜSNİYEEE D…”
“MERAL TEYZEĞĞĞ! BENİM ADIM HÜSNİYE DE-ĞİL! ANLA ŞUNU! BAK DAHA ÇOK BAĞIRIRIM KARŞI KOMŞU İBRAAM DEDE GELİR BASAR EVİ KÜREKLE!”
“TAMAM TAMAM BOŞVERİN DEMEDİM BİŞE! İki kızıl mal kafa nasıl bulmuşlar birbirini… Cık cık cık.”
“Yaşa be İnci!” Şimdi kafanız karışmasın:
Ben Kumsal Yazar. 17 yaşındayım. Okuyorum. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemiyorum. Neden dilim ki. Kazanmaya geldik. Ay durun konudan saptım hehe. Neyse demin bağıran anamdı. Meral Yazar. Mehmet Amca denilen kişi benim canım aşkım babişim. Mehmet Yazar. Sonra burada annemi savuşturan kızıl kafa da İnci benim cnmaşkm o. Laf latanın laf atan ağzını söker geri dikip tekrar sökerim. Ciğerim o benim. Iyk yaa! Yapma böyle benzetmeler Kumsağll! Neysseeeeeeee! Şimdi detayları arada anlatırım. İbraam Dede kim mi? O biz evde ajancılık oynarken ses yaptığımız için kürekle eve dalan bi dede işte. Bunamış. Niyse geri dönelim.
Kendimi yatağa attım. İnci de Amerikan Futbolu oynuyomuşcasına üzerime atladı.
“Kızım başımızın üstünde yerin var dediysek de, otur demedim.”
“Taam apla, büyüksün apla, vurma aplağ!” Üzerimden kalkınca bende ayağa kalktım.
“Yarın okul vardı dimi yaf?”
“Evet.”
“Ne giyceksin?
“Senden bişeler aşırırım demiştim.” Haarbi hırkız bu kız. Benim kıyafetlerimden alıp alıp getirmiyo.
“Bir şartım var. Aldıklarını geri getir.”
“Zaten pek benim tarzım değil.”
“Yane.” Dolabın kapağını açıp İnci için aldığım siyah etek, beyaz kazak ve beyaz Vans’ları çıkardım. Kıyafetleri ona uzatınca baktı ve bana ‘Bu mu yane?’ bakışını attı.
“Ne var?”
“Ben senin bana aldıklarını değil, seninkilerden istiyorum. Çekil.” Kalçasıyla beni itip dolaba baktı. Sonra kapatıp geri döndü.
“Aman boşver.” Dedikten sonra laptopumu alıp yatağıma kuruldu. Ben de yanına yattım. O bir şeyler yaparkene ben de telefonumdan mal ama güzel fotolar çekindim. Bazılarında laptopa gömülmüş İnci’de vardı. Bazılarını İnstagram’a atıp telefonu kapattım. İnci’nin telefonu öttü. Laptopu kenara bırakıp telefonunu eline aldı. Birkaç şey yaptı.
“O fotoğrafları hemen siliyorsun?”
“Neden? Çok güzel çıkmışsın.” Telefona bakıp bana baktı. Sonra telefona tekrar baktı. Omuz silkip laptopa uzandı. Ama ondan önce davranıp kapattım.
“Naaptın!”
“Gel beraber bir şeyler yapalım.”
“Ne gibi?”
“Çok basit bir şey.”
“D&C?”
“Yep!”
“Peki bekle.” İnci koşarak aşağı indi bende mavi tonlarındaki armut koltukları odamdaki boş zemine koydum ve yuvarlak sehpayı da ortalarına.
İnci kapıyı açıp şişeyi havada salladı. Sonra koltuğa kuruldu. Çevirdi. Ben soruyordum.
“D&C?”
“Doğruluk?”
“Son zamanlarda laptopa biraz fazla bağlısın neden?”
“Imm… Birşeyler araştırıyorum.”
“Nasıl yani?”
“Çevir Kumsal.” Gözlerimi devirip çevirdim. Bana soruyordu.
“Cesaret.”
“Uuu! İbraam Dede’nin evine git ve küreğine aşık olduğunu evlenmek istediğini söyle. Ama telefonun açık olsun duyucam. Camdan da izlicem.”
“Peki.” Gülüp koşarak aşağı indim. İbraam dedenin zilini çalıp penceremden bana bakan İnci’ye el salladım. Kapı açıldı.
“Merhaba İbrahim dede.”
“Merhaba yavrum. İçeriye gel!”
“Yok zeten bir şey söylemem gerek. Burada söylicem.”
“Söyle bakalım.”
“Şey… Ben…” Gülmemi bastırmak için dudağımı dişleyip kafamı eğdim.
“Küreğinize aşık oldum. Evlenmeye karar verdim.” İbraam dede bana Ben Lezbiyenim ve karınızdan hoşlaşıyorum demişim gibi baktı.
“Ne diyosun yavrum sen? Beynine kezzap mı döktüler? Tiner mi koklattılar?”
“Yok İbrahim dede şaka yaptım bay!” Koşarak eve girdim ve odama çıktım. Sonra gülmemek için kendini zor tutan İnci’ye baktım. 15 saniye bakıştıtan sonra gülmeye başladık.
“KIZLAR HAYDİ YATIN SABAH OKULA BEN BIRAKACAĞIM SİZİ!” Babamın sesiyle çift kişilik yatağa girdik. Zaten pijamalarlardık.
“Gudnayt bbq.”
“Gudnayt.” Ve uyumaya başlamadım. Ben öle hemen uyuyamıyorum cınım. Yapanları da anlamıyorum. Nasıl uyuyolarsa…
--
“Kumsal! Kumsal! Kumsal! Kumsandal! Mustafa Sandal! Mahmut Tuncer! Kalk lan gavurun tohumu!” Şu espiriyi yapmaktan bıkmayan kamkim arkdşlr svglr syglr .s
“Ne deyyon gulüm sen?”
“Bak kalk yoksa ananı çağırırım.”
“Yok kalktım ben aplağ yazpma gözünü seveyimm!” Hemen ayağa kalktım yoksa annem gelip suyla uyandıracak, terlikle kovalayacak sonra da nutuk çekecekti. Yok uğraşaşam.
“Herşeyini hazırladım. Giyin kahvaltıya gel.”
“Taaammaaaammm annneeeeee!” Bana sevimsizce sırıtıp odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Phen! (ASKIDA)
Chick-LitOna her türlü lakap takıldı. Sürtük, şımarık, bencil. Ama o sadece Kızıl Kuin'di. ***************** "Hadi ama Portakal!" "Saçmalama. Yapmayacağım." "Hem Portakal lakabından da kurtulursun." "Eğer o boya, saçıma değerse..." "Naaparsın?" "Gerçekten, b...