OS -1-

569 58 105
                                    

Öhöm, ilk defa soft ağırlıklı bir fic yazmaya karar verdim. Nasıl olacak bilmiyorum. Umarım beğenirsiniz.

~~~

"Lisa! Hadi bebeğim, çıkıyoruz!"

Alt kattan seslenen annem ile bavulumun fermuarını çektim ve yataktan indirdim. Odama son kez göz gezdirdikten sonra derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Merdivenleri yavaşça inerken suratıma sahte bir tebessüm yerleştirdim. Son basamağı da inip bekledim. Annem elinde bavuluyla salondan çıktı ve beni gördüğü an duraksadı.

"İyi deneme küçük hanım. Gülümsemenin sahte olduğunu anlayamayacağımı mı sandın?"

Rol yapmayı kestim ve üzgün bir ifadeye büründüm.

"Taşınmak istemiyorum."

Annem şefkatle gülümseyip bavulunu bıraktı ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Lalisa, artık 19 yaşında genç ve güzel bir kız oldun. Bazı şeyleri aşmanın zamanı gelmedi mi hayatım?"

"Evet ama bu ev bize babamdan kalan son şey. Bırakmak istemiyorum."

Gözlerim dolmaya başladığı için sesim çatlamıştı. Bundan nefret ediyordum. Ağlamaktan nefret ediyordum.

"Benim için de çok zor ama bunu yapmak zorundayız."

"Neden?" Diye isyan ettim. Anlamıyordum. Neden gitmek zorundaydık ki?

"Çünkü acı çekiyorum, Lisa. Bu ev bana babanı hatırlatıyor ve ben daha fazla dayanamıyorum. Lütfen beni anla kızım."

Titrek bir nefes aldım ve başımı salladım. Annem yavaşça benden ayrıldı ve eliyle göz yaşlarımı sildi.

"Gidelim."

~~~

Geldiğimiz yer çok fazla insanın yaşamadığı, birbirinden çok az uzakta olan villaların bulunduğu bir semtti. Etraftaki temiz hava insanın içini ferahlatıyordu.

Geleli neredeyse 1 saat olmuştu ve biz çoktan gelen kamyondaki eşyalarımızı eve yerleştirmeye başlamıştık bile.

İki katlı olan villada, benim ve annemin odası üst kattaydı. Alt katta ise salon, mutfak ve bir tane de misafir odası vardı.

"Hadi gel de yemek yiyelim!" Diye seslenen annemle beraber odadaki son kontrollerimi de yaptım ve alt kata indim. Villada mobilya olduğu için evden sadece kişisel bir kaç eşyamızı getirmiştik ve yerleştirmek zor olmamıştı.

Mutfağa girip annemin hazırlamış olduğu masaya oturdum ve yemek yemeye başladım.

"Ee, ne düşünüyorsun?"

Ona sorarcasına baktığımda elindeki çatalı masaya bırakıp tüm dikkatini bana verdi.

"Yeni evimiz hakkında." Diye mırıldanınca bakışlarımı etrafta gezdirip küçük bir gülümseme sundum.

"Güzel bir ev."

Annem de gülümsedi ve kafasını sallayıp yemeğine geri döndü.

Çok geçmeden kapı zili çalınca hızla sandalyeden kalktım ve mutfaktan çıkıp dış kapıya doğru ilerledim.

En yakın arkadaşım Chaeyoung'a evin adresini söylemiştim. Muhtemelen gelen oydu.

Kapıyı yüzümde büyük bir gülümsemeyle açtım.

O an göğsümün tam ortasında büyük bir sızı hissettim biliyor musun? Küçük ve güzel ellerine taktığın eldivenle ve tuttuğun içi kurabiye dolu tabakla, ve yüzünde kalbime depar attıracak bir tebessümle gözlerime bakarken hiç mi düşünmedin? Orada öyle dikilirken sana yeniden ve yeniden aşık olacağım hiç mi aklına gelmedi?

O şekilde gülümserken ve tüm ömrümü adayabileceğim sesinle 'merhaba, ben yan komşunuz Jennie' derken sana tüm kalbimle, aklımla ve mantığımla aşık olacağımı neden bilemedin?

Söyle, sen kedi gözlerini parlatarak bana bakarken benden seni sevmememi nasıl bekledin?

~~~

Bölüm kısaydı çünkü giriş bölümüydü. Diğer bölümler bu kadar kısa olmayacak.

One Second -JenLisa-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin