Şuan pek iyi bir ruh halinde değilim ve bu bölüm yazmak için iyi bir fırsat diye düşündüm. Zaten melankolik olması gereken bir bölümdü, cuk oturdu.
İyi Okumalar...
~~~
Sana beni üzebilme fırsatı verdiğim için senden özür dilerim, çünkü ben her duyguyu abartılı yaşayan bir insanım. Ve üzüldüğüm için üzüldüysen, kendimi asla affetmeyeceğim Jennie.
Benim mutluluğum senin dudaklarında filizlenen tebessüme bağlı.
Üzgünlüğüm göz pınarlarından akan bir damla yaşa; kızgınlığım iki dudağının arasından çıkan bir söze; bazen de tavrına bağlı.
Ruh halimi etkileyen temel unsur olduğun için senden özür dilerim, çünkü ben her duyguyu abartılı yaşayan bir insanım. Ve seni de abartılı yaşadım.
"Lalisa, lütfen artık kendine gelir misin? 1 haftadır ne adam akıllı yemek yiyorsun ne de odandan çıkıyorsun. Annen ve ben senin için endişeleniyoruz."
Yüzümü gömdüğüm yastıktan kaldırmadan iç çektim. Sırtım yatağımın başlığına yaslıydı, dizlerimi kendime doğru çekip üzerine yastık koymuştum ve yastığa da kafamı gömmüştüm.
Kulaklığımda çalan yüksek sesli müziğin ardından Chaeyoung'un sesi zor seçiliyordu ama dediklerini anlayabileceğim kadar netti.
"Ne olduğunu da anlatmıyorsun? Tanrı aşkına Lisa Jennie'nin evinden apar topar çıktığından beri böylesin. Ne oldu o odada?"
Cevap vermedim.
"Lisa! Ne oldu o odada dedim?!"
Chaeyoung sesinin desibelini yükseltmiş olmalı ki bu gerçekten sinirlendiği anlamına geliyordu.
"Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim? Bana neden anlatmıyorsun? Sorunlarını neden benimle paylaşmıyorsun?"
Kapı kilitli olduğu için odaya giremezdi. Bu yüzden rahatça ağlayabilirdim. Chaeyoung benim ağlamamdan nefret ederdi ve sürekli beni ağlatan kişiyi bulup dövmekten bahsederdi.
O an isteseydim Chaeyoung'u seni dövmesi için gönderebilirdim Jennie. Ondan kısaydın ve kolayca seni alt edebilirdi.
Ama bunu istemedim. Çünkü ben bana ne yapmış olursan ol seni her zaman, her şeyden önde tutacak bir aptaldım.
"Son kez soruyorum Lisa. O gün orada ne oldu?"
"Ben, ben özür dilerim Lisa. Aniden... Birden şey oldu işte. İstemedim. Unut bu yaşananları."
İstemedin, öyle değil mi Jennie? Beni öpmek istemedin.
Peki söylesene, o zaman neden öptün?
Neden öptüğün süreç boyunca kalbimi erite erite ezdin dudaklarımı?
Neden, sanki sevmek istiyormuşsun gibi hissettim?
Neden Jennie? Neden öptükten sonra büyük bir suç işlemişsin gibi kızardı yüzün, ömrümün sonuna kadar görmek istediğim gözlerin bir kez olsun değmedi bana?
Ben orada içimde filizlenmeye başlayan öldürücü hayal kırıklığıyla başa çıkmaya çalışırken, neden arkana bir kez olsun bakmadan gittin?
Beni başa çıkamadığım bir aşkla, engelleyemediğim kırgınlıkla ve kızgınlıkla bırakıp gittin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Second -JenLisa-
FanficBir yaz günü gelmiştin bana. Bir yaz günü çalmıştı kapımı ölüp bittiğim ellerin. Hani sana derdim ya hep, 'yaz mevsiminden nefret ederim' diye? Sen o gün bana yazı bile sevdirmiştin.