"Y-Yoongi...t-tam orası...evet...e-evet...siktir...h-harika hissettiriy-yor."Yoongi'nin boğazından kısık ve boğuk sesli bir inilti kaçmıştı çünkü, siktir, daha bu gece tanıştığı adam, en üst derecede seksi ve güzel olan bir adam, geceye ilk kez ismini bahşetmişti. Daha önce işitmediği o muhteşem tınısıyla ismini duymak onu delice heyecanlandırmıştı. Tanışmaları sırasında ismini teğit etmesi haricinde, ilk kez, on dakikayı çoktan geçen seks maceraları sırasında ilk kez adıyla inlemişti.
Daha da hızlanan pelvisleriyle gidip gelmelerini biraz daha sertleştirirken altında ter içinde yatan adamdan aldığı karşılık kesinlikle görülmeye değerdi. Tanıştığı adam, daha en başından sert olmasının hiçbir sorun çıkartmayacağını belirtmişti. Jimin, sert seviyordu ve Yoongi istediğini seve seve verebilirdi.
"Beni çok güzel karşılıyorsun J-Jimin." Sesli bir nefes verip ellerini Jimin'in ince beline yerleştirmişti. Çocuğun muhteşem bir yüzü, muhteşem kıvrımları vardı. Karşısındaki muazzam güzellikteki adam çok dar olmasa da, ki bu birçok kez ilişkiye girdiği anlamına gelirdi, yine de harika hissettiriyordu. "Siktir. Çok iyisin."
Yoongi'nin prensipleri vardı. Önceliği bir geceyi sadece ona ayıracak olan biriyle olmaktı. Seks kokan, başka bir ilişkiden geriye kalan izlerle dolu bir bedenle olmak istemezdi. Sabah da tek uyanmayı sevmezdi. Kendi erkenden uyanıp giderdi. Her ne kadar belli bir güzellik anlayışı olmasa da herkes gibi güzel birini tercih ederdi. Tek gecelik olacağını ilk cümlesinden belli eder ve temiz olup olmadığını sorardı. Tabi şuan altında adıyla inleyen adamın sadece dış görünüşüne bakması yetmişti.
Park Jimin ve pembe saçları, bara girdiği anda ilk farkettiği görüntü olmuştu. Bir süre uzaktan onu izlemiş, birkaç adamla olan samimi ve gülüşmeli olan konuşmalarına çok fazla dayanamamış ve yanına gitmişti. Onu sahipleneceği falan yoktu ama herkesten önce davranması gerekiyordu çünkü gerçekten barda ışık gibi parlıyordu, farkedilmemesi olanaksızdı. Akbabalar üşüşmeden önce atağa geçmeliydi.
Yanına vardığında Jimin'in başka biriyle olan konuşmasını bölmeyi zerre umursamadan konuşmuştu. "Saçların gibi pembe olan çarşafıma çok iyi yakışırdın." Yoongi istediğini basit laflar kurarak bile alan biriydi.
Jimin'se sanki kurtuluşu gelmiş gibi konuştuğu kişileri geride bırakıp Yoongi'yle çıkışa yönelirken yüzünde geniş bir gülümseme vardı.
Normalde olsa Yoongi arabasında bile seks yapabilirdi. Normalde olsa bardaki, amacı sadece seks yapmak olan odaların birine girerdi. Ama ne yaptığının farkına bile varmadan arabayı eve sürüşü alışagelindik bir durum değildi.
Gösterişli evine vardığında arabadan indiği gibi diğer yolcu kapısına koşması ve kapıyı açıp elini uzatması pembe saçlı çocuğu güldürmüştü. "Kibar birisin." Çocuğun uzattığı elini nazikçe tutarken elinin küçüklüğü ve şirinliği dikkatini çekti.
"Sadece sana." Sadece o'naydı.
O gece yapacağı çoğu şey ilkti. İlkin günahı olur muydu? Jimin için yapacakları değer miydi? Çocuğu tanımıyordu bile. O gece sonsuza kadar bağlanacaklarını bilseydi yine de yapar mıydı?
Yapardı. Yüzlerce, binlerce kez ölüp dirilse de yapardı.
~
çok uzun olmayacak ama bol smut ve angst içeriyor:(
ben yazdığım bu yoonmin'e çok bağlandım. uzun süredir aklımda olan bir kurguydu yazabilmek için çok uğraştııım sevin çokcaaa❤