Binlerce kişi geçti önümden.Kimi yalnız,kimi mutlu... bende bir zamanlar öyleydim.peki nasıl bu hale gelmiştim?telefonumda galeriye girdim ve karşıma aniden onunla olan resimlerimiz çıktı.mutluydum,mutluyduk.diğer fotoğrafa baktım bu onunla ilk yakınlaşmamızdı,ve diğer diğer...Tek yanımda olmasını istediğim kişi tam avuçlarımın içindeydi ama ben ona ulaşamıyordum.Tek yapabildiğim ağlamaktı ama ağlasam da geri gelmiyordu işte..buğulu gözlerimden görebildiğim tek şey onun resmindeki sanki ressamın en mükkemel eseriymiş gibi duran yüzüydü.Bir zamanlar bu yüzü saçlarımda hissederken saçlarım da en az benim kadar hasret çekiyordu.Elim hareket etti üzerine göz yaşları dökülmüş telefonumda.Videomuz çıktı karşıma.Titreyerek açtım.Bu onun sesiydi. O an tüm dışardaki sesler kayboldu.Onun ve benim gülüşüm dışında... Artık çok üşümüştüm ve evime doğru gitmek istedim.Ama benim tek evim onun kalbiydi.Belli ki tek evimin kapısı da bana kapanmıştı.Yürüdüm yağmur boyunca .Kulağımda Kaan Boşnak ,kalbimde o .Her adımımı ona atar gibi atar oldum artık .Belki de her şarkıda olduğu gibi bu şarkı da bize yazılmıştı.'Hem gündüzüm,hem gecem,her saniyem her bir hecem,her cevabım sensin..hem de her bilmecem...'Daha bu gündüzü birlikte yaşamışken,tek başıma oldum onun gecesi...
Hepinize yeniden merhaba! Canım sıkılınca yazıyorum ve daha çevreme bile göstermedim bu hikayeyi..çok umutluyum çok!