Hwa min uyanma sesleri çıkarıyordu. Arkadaşı ise onun bu kadar uyuduğu için endişelenmişti. Çünkü hwa min hayatında hiç okulda uyumamıştı. Bunun nedeninin babası olduğunu düşünüyordu. Hızlıca hwa min'i uyandırmaya çalıştı. Onu bir kaç kere salladığında gözlerini hafifçene açmıştı. Ona bakıyordu. Gözleri şişmişti ve Normal inden daha küçük gözüküyor'du ve bir yaşlı gibi solgundu. Ona sürekli bağırıp duruyordu ve onunla konuşmaya çalışıyordu.
" noldu anlatsana noldu min "
" o sana birşey mi yaptı he sana diyorum min "
Min cevap vermiyordu. Arkadaşı onun canının içi hiçbir şekilde Ona birşey söylemiyor ya da konuşmuyordu. Sadece ona dolu gözlerle bakıyordu. Jin onu kucağına almıştı. Okulda olmalarına rağmen , bu umurunda değildi. Söz konusu min olduğu zaman herşeyi göze alabiliyordu. Jin onu kucağına almıştı. Sınıftan çıkmış aşağıdaki çıkışa doğru gidiyordu ki birden karşılarına yine her zaman ki gibi sinirliydi. Bu çocuk ne zaman sinirli değil di ki ...
" indir onu "
" şimdi değil suho şimdi değil "
Diyerek onu yanından geçmişti. Bu sayede eve doğru gidebilcekti. Tabi onu görmezden gelmelerini kaldırmaması normaldi . Okulun duvarına sert bir yumruk geçirmişti. Elimin kanıyordu ama bu onun umrunda değildi. Sevdiği onu görmezden geliyordu nasıl normal olabilirdi laneti olsun aşkın gözü kör olsun sakinleşmesi gerekiyordu hızlıca arabasına bindi ordan uzaklaştı..
** Min Jin'e sımsıkı sarılmıştı korkuyordu bu işgenceyi yıllardır çekiyordu bıkmıştı yorulmuş kimsesi kalmamıştı kardeşi gibi sevdiği biricik Jin vardı sadece yanında...
"Nereye gidiyoruz Jinniee"
"Evimize gidiyoruz korkma ben burdayım"
"Sen varken korkmam ben Jinniee"
MİN AĞZINDAN Jin'e baktığımda gülümsüyor'du buda beni mutlu etmişti eve vardığımız zaman Jin e seslendim
kolunu omuza attı ve kapıya doğuru yürüdük Jin zile bastığında kapıyı Annesini açtı ve gelinim gelmiş diye bağırdı
"Anne min ile ben sevgili değiliz ayrıca ona gelinim diye seslenmekten vazgeçmelisin"
"Sus bakayım sen neyse tamam bir daha seslenmem min hadi gel kızım"
"Hadi odamda video oyunu oynayalım"
"Olur "
"Sona kalan dandik kumandayı alır"
"Hey!"
MİN AĞZINDAN Jin koşmaya başladığı an peşinden koştum kötü kumandayı ben alamazdım Jin'den önce kestirme olarak merdivenden çıkmaya başladım ve odaya son hız koştuğumda Jin oyun hazırlarken buldum
"Hiç gelmeseydin"
"Yah! Hile yaptın"
"Banane banane yetişseydin"
"Off ya"
Beraber puf koltuklara oturmuş jinin oyunu açmasını bekliyordum.
" Hey ağaç oldum burda " " geldim " " hangisi ni taktın " " pugb " " en sevdiğim ollleyy " " çocuk gibisin biliyon dimi "
Deyip güldü ve ardından burnunu tutup bırakmıştı. Bende ona gülmüştüm. Yaklaşık yarım saat içerisinde ben kazanmıştım. Bu oyunda İyiydim.
" ama sen bunu zaten biliyirdun " " öğrenseydin banaannnne "
Diyip ayağa kalktım. Jinin yatağının üstüne çıkıp zıplıyordum aynı zamanda da deli gibi gülüyordum. Jin benim belim den tutmasıyla döndürdü ve o yatağa düştü tabi olmaz olur mu ben de onun üstüne. Şuan o kadar yakındık ki birbirimize onun nefesi benim yüzüme çarpıyor du. ( midesi kalkanlar 😲😲 ) Öylece birbirimize bakıyorduk şaşkınlık tan hiçbir bok yapamıyordum. O da bana öylece bakıyordu. Gözleri dudakları ma kaydı. Aşırı korkuyordum. Abim gibi gördüğüm kişi beni mi Öpecekti ya da ilk öpücüğüm abim gibi gördüğüm Jin den mi olacaktı. ( bu bölümü okurken kasılanlar )
Bu kadar yeter. Heyecanlı bir bölüm dü.
Kelime =520
Jin :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.