3.

54 7 0
                                    

Önceki bölümde:

-Sanırım diyerlerininde kızı bilmeleri lazım. Daha rahat ederiz ama birazdan fnaf world açılacak. Yarın onlarada söyleriz. Şimdi herkez yerlerine ben yatağı halledip kızı yatıracam.

-(Bütün kağbustan fırlama robotlar aynı anda) HAY HAY KAPTAN SPRİNGTRAP!!!!

Küçük yeşil tavşan bağırır;

-Kız uyanacak şimdi susun!!!!

🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉🙉

Springtrap, kendisini gösteriden sonra koydukları odaya gidip kutusundan daha hiç çıkarılmamış baza ve yatağa baktı. Baza parça parça, yatak ise üstünde tuhaf bir koruyucuyla kaplıydı. "Acaba bunlar nasıl açılıp kuruluyor? Ben hâlâ insanken böyle şeyler yoktu. Teknoloji ne kadar da ilerlemiş be!" diye içinden geçirdi. Sonra da kutuları açıp zorda olsa koruyucu poşetlerini çıkarmayı başardı.

En sonunda bazayı kurmayı başaran springtrap, yatağı üstüne koydu. Bazanın kurulum klavuzunu bulmak için bütün korku bölümünü ararken hâlâ o insanken yatağın üstüne serdikleri şeylere benzer ama kutunun üstündeki resime benzeyen nevresin takımı ( yorgan yastık takımı işte) buldu. Ama napalım akıl edemişti klavuzun kutunun içinde olduğunu. Onun hâlâ insan olduğu zamanlar bu tür bazalar yoktu ki.

Yatağın üstüne nevresim takımından çıkan şeyleri yerleştirdi. Yatak çok güzel olmuştu. Simsiyah bir baza ve başlık, beyaz üstünde mor çiçekler olan yorgan ve yastık bide beyaz ve üstüne seyrekce yerleştirilmiş mor çiçekli bir çarşaf... Yatağı odanın en koşesine göze batmayan ve bakılsada görülmeyecek bir şekilde yerleştirdi springtrap. "Şimdi tek eksik pastanın süsü." diye düşündü. Ardındanda kızı almak için ana sahneye doğru ilerlemeye başladı.

-Kız bence çok tatlı.

---(kahkaha atar) Evet baya bir tatlı. Hatta pastaya şeker niyetine konulacak kadar tatlı. He ne dersin n.chica? Ne zamandan beri insan pastası yemiyorduk?

--Ahh dostum! Kız zaten küçücük bir şey. Neyine yetecek?

-Hem ben o kızı sevdim. Hayatta onu pasta yada benzeri şey için kullanmam.

---Ahhh! Hadi ama n.chica. Şimdiden tadını alabiliyorum. Enfes insan eti... Ahh! Düşüncesi bile mütiş!

-Aklındam bile gecirme! Hem springtrap buna hayatta izin vermez. O isteseydi onu çoktan yalayıp yutmuştu.

---Aman be hevesim kursağımda kaldı.

-Merak etme. Ben sana güvenlik görevlisinden bir pasta yaparım. Hem o kızdan daha büyük.

---Hmmm! Sen ne diyosun dostum? Kız mı? Güvenlik görevlisi mi?

--Kızın et daha yumuşak ve tatlı olur ama çok küçük, güvenlik görevlisinin eti daha sert ve acımsı/ekşi bir ama daha büyük... Springtrap' ın kızı koruduğunu da hesaba katarsak... Kesinlikle güvenlik görevlisi!

-Yeminle beynim yandı.

---Kanki freddy freddy olalı böyle konuşmamıstır ya!
(kahkaha atar ve sunucu sesiyle konuşmaya başlar) Freddy tarihinde bir ilk! En uzun konuşma rekorunu kıran n.freddy şuan karşımızda. Evet n.freddy bize duygularınızdan bahsedin.

--Öncelikle benimle reportaj yaptığın için teşekkürler sunucu n.bonny. Beni bu kademeye getiren sizlersisiz! Hepinize teşekkur ediyorum.

N.freddy' nin bu sözleriyle kahkahayla gülmeye başlayan üçlüyü küçuk tavşan bağırarark susuturdu;

- Lan susun kız uyanacak!!!

-Yatağı kurdum. Nerde bizim küçük kar tanesi.

-Burda alda artık yürüyebiliyim.

Onun bu dediğine kıkırdayan yesilimsi tavşan küçük kızı  alıp odaya, kendi yaptığı yatağa koyup yatırdı.

🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒

Aradan baya bir saat geçmişti. Artık fnaf world kapanmış. Etrafta kimsecikler kalmamıştı. O zamana kadar mışık mışıl uyuyan kız, güvenlik görevlisinin kapıyı hızlıca açması ve kapının sert bir şekilde duvara çarpmasıyla uyandı.

Önce etrafına korku, şaşkınlık ve merakla bakan küçük kız odanın ilersinde ki yeşilimsi tavşanı gördü. Önce onun yanına gitmek istesede gelen bir dürtüyle yatağa geri oturdu ve etrafı incelemeye başladı.

Oda genişti. Yeşilimsi tavşanın olduğu taraftan bazen ışık gelsede karanlıktı. Odanın içinde bir çok kutu vardı ve o kutular onun önünü öyle bir kapatmıştı ki sanki biri onu görecek diye özenle yerleştirilmişti. Duvarlar simsiyah olup zaten karanlık olan odayı daha da karatmıştı.

Kızın gözleri en sonunda yeşilimsi tavşanin üstünde durdu. Hâlâ nereden geldiğini merak ettiği o ışık arada sırada onu aydınlatıyordu. Yeşilimsi tavşanın bir kulağının yarısı kopmuş, bazı yerleri de yırtılmış ve o yırtılan yerlerden gözüken kalın metal sutunlar vardı.

Kız kafasını hafif yukarı kaldırdı ve o anlda ışığın nereden geldiğini anladı. Bir kamera direk yeşilimsi tavşana dönmüş bazende üstündeki yerden ışık saçıyordu.

Neden direk ona baktığını bir anlam veremedi küçük kız. "Belkide kameradan bakan kişi onu çok seviyordur." diye geçirdi içinden.

Birkac dakika orda oturan küçük kız tuhaf bir adam çığlığı duydu. O çığlıkla eş zamanlı olarakta kameranın kayıt yaptığını belli eden kırmızı ışıkta sönmüş oldu.

O çığlığı duyan yeşilimsi tavşan yavaş hareketlerle kalkmaya başladı. Onun ayağa kalktığını gören küçük kızın gözleri şaşkınlıktan kocaman açıldı. Robot o kadar eski görünüyordu ki sanki onu oraya çürümesi için koymuşlardı.

Yeşilimsi tavşan, kızın ona şaşkınlıkla baktığını görünce durdu. Kızı ürkütüp kaçırmak istemiyordu. Nedem istemediğini de kendiside bilmiyorordu ama istemiyordu işte.

Yeşilimsi tavşanın durduğunu gören kız önce kameraya baktı. Çalışmadığından emin olunca hızlıca yataktan kalkıp kapıya ilerledi.

Kızın kapıya koşar adım giddiğini görünce az da olsa üzülmüştü yeşilimsi tavşan. Gözlerini yere dikerek onun gitmesini ondan kaçmasını bekledi.

Küçük kız kapıya doğru giderken bir anda yön deyiştirip yeşilimsi tavşanın yanına geldi. Onuda çekiştirerek odanın dışına çıkarmayı başardı.

👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻

Biliyorum bölüm sıkıcı oldu. Ama ne yapayım olması gereken de bu her bölümde heyecen katarsam kitabın hikayesi bozulur.😇

Herneyse sonra ki bölüm de görüşmek üzere sağlıcakla kalın.👋🏻


İMPARATORİÇE ( FNAF)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin