YENİ ODA ARKADAŞIM

7 2 0
                                    

"sadece bir aylığına" sadece bir o ve ben...

Diğerleri ile beraber ben de şok olmuştum. Sıla küçük bir amip edasıyla atıldı "Ya Demir saçmalama!" Demir Sude'ye sert bir bakış yolladı. Ve ardından "Sude istersen karışma kız karar verecek"

Sude nin bozulması hoşuma gitmişti açıkçası. Ama onunla aynı odada kalamazdım. "sana bu odayı vermem için bir sebep söyle" Omzunu iyice kapının pervazına yaslayıp gülümsedi "Çünkü çok yakışıklıyım" Gözlerimi devirirken gülümsemeye zorladım kendim "Maalesef Justin, senin egonla odamı ele geçirmene göz yumamam başka kapıya" sıkıntılı ve bezmiş bir şekilde nefes verdi.

"Emin ol eğer boş oda olsaydı oraya gönderirdim seni ama bütün odalar dolu hatta bağzı müşteriler bir aydır oda bekliyor. Ne sen ne de ben gidebilirim bu durumda. Hadi şimdi iyi bir insan ol ve odanda bana da yer aç. Sana söz veriyorum sadece uyumaya gelicem." Ardından Kuzey heyecanla atıldı "Hadi ya lütfen çocuk ta 3 bina ötede bizim odalarda yer olsa almaz mıydık? İşimiz düştü işte ya kızım ya .Sinan ın yanına git ya da sana bu zarasız herifi verelim" Ellerimi kot şortumun cebine sokarak gerindim "Pek zararsız gelmiyor ama" Cidden ona zararsız demek güç istiyordu sonuç olarak karşımda gecelerin çukuru vardı amaa tabi ki ben ona düşecek tiplerden değilim bu konuda kendime güvenimden olsa gerek "Beni kurallarıma uyulacaksa tamam" Sude bana sinirli ve şok olmuş bir bakış fırlattı. Ama ona değil daha çok Demir e bakıyordum. Yani bakmaya çalışıyordum.

Demir de şaşırmıştı. "Benimle mi kalacaksın Sinanla mı?" "Bu odayı bırakmayacağıma göre sen karar ver" Yüzündeki sırıtmaya gıcık olduğumu belli etmemeye çalıştım içeri girerken de "Eşyaların varsa getir ben içeri giriyorum" dedim sanki içeri girdiğim anlaşılmıyormuş gibi. Ama Türk ağzı işte. "Peki arabadan getirim ama hemen gelmem merak etme daha Sinan a sus payı vemem gerek."

Gülümsemeye çalışarak kapıyı kapattım. Arkamı dönüp odaya şöyle bir baktığımda kapı girişinin sağındaki banyo dikkatimi çekti. İçeriye bir adım attığımda cidden şok oldum. Altın musluklarıyla kendini belli eden banyonun geri kalanı asilin eş anlamlısı olan siyah renge kendini bırakmıştı. Banyonun solundaki çeşme ve sağındaki alaturka tuvaletin kenara çekilmek zorunda kaldığı küvet ise çok genişti Hangi amaçla yapıldığını bilmekten utandığım ve düğmelerimden anladığım kadarıyla jakuzili olan Ezhel in şarkısına uyularak yapılmış yapı gözlerimi alıcak kadar elmas dekoruyla süslüydü. Resmen benyonun göz bebeğiydi.

Banyoya hayranlığımı gösterdikten sonra odaya geçtim oda dediğime bakmayın cidden ev kadar genişti solunuza baktığınızda iki yanı siyah komidinlerin ortasındaki geniş lüks yatak ise buranın göz bebeğiydi. Herifler resmen gelip bazı olayları yaşayıp gitmek için tasarlamıştı. Oda yine siyah tonlarının elinde harmanlanmıştı. yatağın paralelindeki kıyafet dolabının yanında bir çalışma masaı ve onunda yanında bir mini buzdolabı vardı çalışma masası ilgimi çekmese de buzdolabı beni çekiyordu. İçinde bir su felan bulmayı umarak dolabı açtığımda sadece bir bira şişesi vardı. Enayiler unutup gitmişler görevliler de nasıl olsa öğrenci geliyor diye bakmamışlar bile. Kendimce cıklayıp kapağı kapattım. Tam o sırada cidden acıktığımı hissediyordum. Beynim ve kalbimin kararlarını bile engelleyen miğdem konuşmaya başlamıştı. Yatağın karşısındaki balkon kapısının yanındaki cama dayalı lüks koltukla sehpaya bir bakıp çantamı aldım. Aklımda güzel bir yemek yiyip buraları gezmek vardı.

Kapıyı kapatıp çıktım. Katta kimse yoktu. Kartımı çantama koymak amacıyla kot şortumun arka cebinden aldım. Sırtımdaki çantayı çıkarmak için uğraşırken bir yandan da asansöre yürümeye çalışıyordum. Kısacası önüme bakmıyordum. Ve aniden bir yere çarptım. Şaşkınlık bütün bedenimi etkisine almışken bir yandan da çarptığım şeyi algı bünyeme sokmaya çalışıyordum. Aynı anda bir şeyin yere düştüğünü ve kırılma sesinin geldiğini fark ettim. Karşımda sadece beyaz tişörtlü erkeksi kasları belli eden bir gövde gördüm. Kafmı kaldırdığımda ise Demir şempanzenin yüzünü gördüm. O da en az benim kadar şaşırmıştı. Yüz hatlarını ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Gecelerin çukuru diye boşuna dememişler kemikli yüz hatları kirli sakallarla bezenmişti ve beni tiksindirecek derecede seksiydi. Koyu gözleri sinir ve şaşkınlıkla büyümüştü."Ne oluyor be!" çarpışmanın etkisinden hala çıkamamış bedenim sinirden uyuşmuştu. Sinirle yükseldim "Asıl sana noluyor!?!" Gözlerini devirip "Senin yüzünden telefonum gitti, önüne baksana" Ben düşen şeyi anlayıp yere bakarken o eğilmişti ve camı kırılan telefonu evirip çeviriyordu "Ben mi? Asıl sen önüne baksaydın. Zaten sen zenginsin yenisini alırsın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İstilacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin