2.Bölüm

31 2 0
                                    


Bu sabah alarm yerine güneşin ışıltısıyla uyandım.Her sabah olduğu gibi elimi yüzümü yıkadım dudaklarıma nemlendirici sürüp giyindim.Çekmeceyi açıp maşayı aldım saçlarımı maşa yaptım.Maşayı çok kullanmadığım için sağlamdı işim bittikten sonra makyaj yaptım bu sefer rujumu biraz daha koyu seçmiştim ama tabi ki okuldaki kızların ruj rengine yetişemedim.Bu benim için çok önemli değil çünkü ben ve o kızlar arasında buz dağları var.Ben onlara göre çok sadeyim onlarda bana göre çok süslüler.Çantamı aldıktan sonra aşağı inip bir şeyler atıştırıp çıktım.Kulaklığımı çıkarıp telefonumdan bir şarkı açtım.Okula geldiğimde gözlerim mavi gözlerle buluştu ama o gözler bana sinirli bakıyordu doğal bir şey onu umursamadığımı ifade eden bir bakış attım ama tabi ki onu umursuyorum.Kızlar yanıma koşarak geldiğinde söze ilk olarak Betül başladı "Az önce Sarp'ın yanından geçtik senden bahsediyorlardı" deyince kalbimi kendi haline bıraktım.

SARP SAYGIN...

Dün yaşanan olaydan dolayı Kumsal'a sinirliydim ama onun umurunda bile değildi. Anlamadığım tek şey herkes benden o kadar korkarken o kız neden bu kadar rahattı bir de karşısında başkası varmış gibi rahatlıkla cevap vermesi beni hem şaşırtıyor hem de kızdırıyordu. Düşüncelerimi Bora böldü "Yiğit dün bu bir bozuldu görmen lazım" deyince Yiğit'in dün yanımızda olmadığını hatırladım Demir hararetli bir şekilde anlatmaya başlayınca Yiğit'te bizimkilere katılarak gülmeye başladı "Oğlum bu kız harbiden seni hiç takmıyor okulda sana kafa tutan tek kişi o ha bir de kız yani ama Allah var kız güzel ayrıca cesur senin gibi birine kafa tutuyor" bu sefer buna bende katıldım.Gözlerim onun yeşil gözlerini bulunca beni yine umursamıyormuş gibi yaptı. Bugün saçlarını dalgalı yapmış ve koyu bir ruj sürmüş bizim okuldaki kızlara yetişememiş ama yakışmış.Ben bunları niye düşünüyorum ki bir anda istemsizce kaşlarımı çattım.Bizimkileri bırakıp kantine gittim o da oradaydı.Tam da önümdeydi bir tane çikolatalı süt alıp gitti sıra bana geldiğinde bir tane su istedim.Tam Kumsal ile konuşmaya gidecektim ki benim sinir olduğum o esmer çocuk Kumsal'ın dibinde neden bilmiyorum ama çocuğu hiç sevmiyorum.Sinirli bir şekilde yanlarına gittim.Çocuk beni görünce hemen gitti ama Kumsal anlamadığım bir şekilde bana bakıyordu "Çocuğu sevmiyorum" diye cevap verdim "Tamam da senden açıklama istemedim ayrıca ben kendi başımın çaresine bakarım seninde dediğin gibi her zaman yanımda sen olmayacaksın" deyip gitti birincisi haklı ona açıklama yapmak zorunda değilim ikincisi fazla cesur üçüncüsü bu kız beni sinir sistemimle oynuyor.Sinirli bir şekilde sınıfa gitti her zaman ki o dışında herkes sustu.Bizimkilerin yanına gittiğimde "Ne oldu yine kız mı?" dedi Demir evet anlamında başımı sallayıp "Kıza iyilikte yaramıyor abi yine lafı ağzıma tıkıp gitti"deyince gülmeye başladılar hepsinin kafasına vurdum. Kumsal'a baktığımda yüzünde her zaman ki kocaman gülümsemesi vardı. Bizimkilere dönüp "Bu akşam babamın arkadaşına yemeğe gidecekmişiz" dedim istemediğimi belli eden bir tonda "Oğlum ne güzel işte kızı falan vardır" dedi Bora bizimkilerine gülüşlerine göz devirip önüme döndüm. Hoca sınıfa bizim sınıfı susturarak girdi ders anlatmaya başladığında herkesin sıraların üstüne yattığını gördüm.Bende sıranın üstüne yatıp uyudum. Beni uyandıran Demir'di az kalsın neden uyandırdın diye kızıcaktım ki sınıfın boş olduğunu görüp çantamı alıp çıktım.Okuldan çıkıp garaja gittim. Mavi Auidinin anahtarını çıkardım ve arabaya bindim. Halletmem gereken işler vardı ilk olarak Yusuf Akal'ın yanına gidecektim kendisi eceli düşmanım olur.Dediği mekana geldiğimde burasının terk edilmiş bir yer olduğunu anlamam uzun sürmedi yerde bir sürü kırık dökük camlar,eşya vb. şeyler vardı. İşte karşımda dikiliyordu Yusuf Akal bu adama sinir oluyorum.Tam bir maymun suratlı yani bu adam sayesinde insanların maymundan geldiğine inanıyorum tabi bizim çocukları saymazsak.Kendisi yetmiyormuş gibi bir de adamlarını getirmiş beni için sıkıntı yok dayak yiyen ben değil o olacak "Hayırdır Akal korktun mu? Tek gelmemişsin" deyince sinirlerinin bozulduğunu yüzünden anladım."Yoo asıl ben senden şüphelendim Saygın tek gelmezsin diye düşünmüştüm" "Ben sen değilim her yere adamımla gideyim tabi sende haklısın adam olmadığın için adamlarınla her yere gidiyorsun" bana doğru bir adım attığında bende ona doğru bir adım attım ortada buluştuğumuzda yüzüne bir tane yumruk geçirdim kendisi iki seksen yere yapıştığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Adamları bana doğru gelmeye başladıkları zaman "Aynısından istiyorsanız buyurun bende sinirimi atmış olurum" dedim tabi ki geldiler en fazla yarım saat sonra hepsi yerdeydi bende sadece morluk vardı.Arabaya doğru yol aldım anahtarı çıkarıp arabanın kilidini açtım. Arabanın aynasını indirip yüzüme baktım bir morluk bir de dudağımın ucunda hafif bir patlaklık vardı benim için bir şey yoktu.Evin yolunu tuttum malum akşam babamın arkadaşına yemeğe gideceğiz.Eve vardığımda banyoya gidip sıcak bir duş aldım.Dolabın kapağını açıp en düzgün tişörtümü aldım. Siyah pantolon,lacivert tişört ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip çıktım.

SİYAH KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin