BÖLÜM 5~TEVAFUK DİYELİM

643 83 65
                                    

SELAMÜN ALEYKÜM KALBİN BİLİR AİLESİ;

...


Arabaya binerek hastaneye doğru yol almıştık. Nedense hiç iyi şeyler sezmiyordum. Vardı bunda da bir hayr .Annem giymiş olduğu bordo etek bluz takımıyla düğüne gidecek yeni gelinler gibiydi.Arabanın önüne oturmam ile annem arkaya binmek zorunda kalmıştı.Bana sinir bakışları yolluyor birde üstüne kolumu cimcikliyordu.

"Anne ne yapıyorsun ya?"

"Babanın yanına ben binecektim. Görüyor musun ? Hiç layık görmüyorlar beni ,ön koltuğa herif. Bir şey de şunlara. "

"Hanım ağalar, arkaya oturur hanım. Çocuklar seni düşünüyor." Babamın bana dönerek söylemesi söylerkende gülerek göz kırpması çok hoşuma gitmişti.. Beni haklı çıkartmak için söylemişti. Babamın söyledikleriyle arkasına yaslanan annem. Gözünü karanlığın atmosferine bırakmıştı. Sokaktaki sarı ışıklar beni başka alemlere sevk etsede hiç havamda olmadığım için canım sıkılmıştı. Sırf konuşmak için konuşmaya başladım.

"Ben hasta değilim ya . Boşuna hastaneye gidiyoruz."

"Kızım biz zaten gelecektik senide getirelim dedik. Anlayacağın seni getirmemiz hastalığından değil"

"Kime gelecektiniz ki?"

Hissetmiştim bu iş de bir bit yeniği olduğunu. İkisine bakmamla ikisi de sessiz kalmayı tercih etmişlerdi. Tekrar sormaya hazırlanıyordum ama hastaneye geldiğimizi anladım. Neyse susun bakalım öğreniriz elbet diyerek susmuştum.

Babam hastanenin bir köşesine arabayı park edince hepimizde indik. Bu hastanede staj yaptığım için hastaneyi seviyordum. Hele o hastane kokularına bayılırdım. Küçükken sürekli hasta olduğum için 5 güne bir hastanedeydik. Kendimi bildim bileli hastanelere severim. Hem siz ne diyorsunuz ben serum setini yemek için parçalayan bir insanım.

Aklıma babamın sürekli hastaneye geldiğimizde anlattığı anım gelince güldüm. Babam neye güldüğümü anlayınca beni kollarının arasına almıştı.

"Benim obur kızım." Diyerek siyah eşarbıma küçücük bir buse kondurmuştu. Babamla göz göze gelince ikimizde gülmeye başlamıştık. Annem babamla bana yanlışlıkla İngiltere'ye gitmiş Türk gibi bakıyordu. Olaylardan habersiz olunca hep böyle bakardı. Babamın çalan telefonuyla babam kolunu omzumdan çekmişti.

"Efendim oğlum"

.......

"Tamam bizde geldik birazdan çıkarız. Hadi görüşürüz"

......

Babam telefonu kapatınca babama doğru dönerek " Bab"

"Zehraaaa! " annemin Bağırmasıyla ona döndüm.

"Ne oldu anne?" Sanki böğürlerine kızgın şiş sokulmuş gibi bağırınca korkmuştum yüreğim ağzıma gelmişti resmen.

"Hasta ziyareti için getirdiklerimi unuttum arabada. Sen bizden hızlısın bir koşuda al gel ."

"Bu muydu anne, bende bir şey oldu sandım." Bu annem bir gün beni kalpten gönderecekti. Babamdan arabanın anahtarını alıp geldiğim yoldan geri dönmüştüm . Arabayı bulup içindeki siyah karton poşedi alınca içine baktım. Annemin bu kadar hazırlık yaptığına göre değerli biriydi.Kim olabilir ki acaba?

Dedem mi? Cık sanmam. Babaannem? Cık annem onun için böyle hazırlık yapmaz. Halalarım? Onlarda benden sağlamlar. Alla alla kim acaba? Diye düşüne düşüne gidiyordum . Taki bir arabanın yanından geçerken arabanın aniden kapısı açılana kadar. Kapı koluma çok fazla çarpmıştı. Acı ile bir anda inledim.

KALBİN BİLİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin