Ne Dedin Sen?!

52 4 12
                                    

Multimedia: Uzay Işık

Sanırım korkudan altıma yapacağım. Uyuyamıyorum da. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Sabaha kadar uyanık kalmak istiyorum ama bunu yapamayacağımı da biliyorum. Zaten uykusuzluğa dayanamayan bir insanım. Of ya of!

Acaba evimize giren kimdi? Ve nasıl girmiş olabilir ki? Hadi girdi diyelim bize fark ettirmeden nasıl evden çıkabilir? Anlayamıyorum. O her kimse uykumun içine etti!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yaklaşık 1 saat tavanı izledikten sonra uyuyakalmışım. Her nasıl olduysa! Uyandığımda saat sabahın sekiziydi. Alarmsız bu saatte uyanmam garip çünkü zaten geç yattım. Ah işte aklıma dün geceki olay da geldi.

Kendime gelmek için banyoya girdim. Yaklaşık yarım saat banyoda oyalandıktan sonra bavuldan birkaç kıyafetimi çıkarıp hemen giydim. Ondan sonra da aşağı inip mutfağa girdim. Bize kahvaltı hazırlamak için bir şeyler var mı diye buzdolabına baktım ama hiçbir şey yoktu. O yüzden markete gitmem gerekiyordu ama ilk önce babama haber vermek istedim. Yukarı çıkıp odasına girdiğimde hâlâ uyuduğunu gördüm. Rahatsız etmek istemediğimden haber vermeden çıkmaya karar verdim. Yeteri kadar para aldıktan sonra da dışarı çıktım.

Buraları pek bilmiyorum ama buraya gelirken bir market görmüştüm. Ev markete uzak olduğundan arabayla gitmeye karar verdim.

Markete vardığımda oradaki tek müşteri bendim. Bu durum tuhaf gelse de aldırış etmedim ve gereken malzemeleri almaya başladım.

Birden bir ürperti hissettim. Bu yüzden de korkuyla arkamı döndüm. Tabi ki hiç kimse yoktu ama mantıken benim ürperti hissetmem için birisinin ya arkamdan geçmesi ya da dokunması gerekirdi. Market kapısı da kapalı olduğundan rüzgar yapabilecek hiçbir şey de yoktu.

Korkmaya başladım. Ama belli etmeden hareket etmeye çalıştım. Gerekli şeyleri almayı bitirdikten sonra kasaya gittim. Kasadaki amca aldığım malzemeleri okuturken markete biri girdi. Bakmak için arkamı döndüm ve şok geçirdim. Çünkü içeri giren kişi benim uçakta da evimizin bodrum katında da gördüğüm sarı gözlü adamdı. Tabi şu an gözlerinin rengi maviydi.

Beni müthiş bir korku bastı. Ne yapacağımı bilemedim ama içimden bir ses onun yanına gidip ona hesap sor diyordu. O yüzden yanına gidip onunla konuşmaya karar verdim. Hem korkumun üstesinden de gelmiş olacaktım.

Malzemelerin fiyatını ödedikten sonra ona doğru dönüp yavaş adımlarla yürümeye başladım. Adımlarımı bilerek oldukça yavaş atıyordum. O da o sırada ona doğru geldiğimi fark etti. Beni gördüğünde çok gerildim ama istifimi bozmadan ona doğru yürümeye devam ettim.

En sonunda yanına vardığımda ellerini cebine sokmuş, konuşmamı bekliyordu. Ne diyeceğimi bilemeden ona bakmaya devam ettim. En sonunda dayanamayarak "Artık konuşacak mısın?" diye sordu. Diyecek bir şey bulamıyordum. Ama artık konuşmalıydım. En sonunda "Neden benimle uğraşıyorsun?" diye sorabildim. Gözleri gözlerimin içine çok derin bir şekilde bakıyordu. Sanki gözleriyle konuşuyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi.

"Seninle uğraştığım falan yok. Neden bahsediyorsun sen?" diye sordu.

"Sende bir şeyler var. Bunun farkındayım. Beni korkutuyorsun. Üstelik bizi havaalanından evimize doğru gizlice takip etmek de nedir ya?! Sapık mısın sen? Neden böyle bir şey yaptın? Ve neden sürekli karşıma çıkıyorsun?" En sonunda konuşabilmenin ve sorularımı sorabilmenin rahatlığıyla derin bir nefes aldım. Fakat bana doğru bir adım attı. Bu bir adım onun bana fazlasıyla yaklaşmasına yetmişti. Aramızdaki boy farkı onun bana biraz aşağıdan bakmasıyla ve benim başımı yukarıya doğru kaldırmamla yok gibiydi. Nefesi nefesime değiyor ve beni yakıyordu. Gözleriyle bana çok değişik bakıyordu. Sanki çok derin bir boşluğa düşmüş gibiydim. Hiçbir şey hissedemiyordum, onun nefesinden başka.

VampirismHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin