Bu dokuzuncu bölümün son bölümü.
Bütün olaylar bu bölümde anlaşılacak, inanın.
Sizi seviyorum, iyi okumalar.
🌌
"Yaşamayacak. O öldü. Doktorlar hiçbir şey yapamaz. Burada boşuna bekliyoruz. Evim zaten bu hastanenin dibinde, eve gidelim."
"Taehyung..."
"Jimin, Jungkook öldü. Beni her zaman koruyan, şefkatle yaşayan, her sözüme sadık olan, o ukala bebek suratlı kas yığını öldü."
"Daha ölmedi Taehyung."
"Ama gör-"
"Unutma, her zaman köşelerde bir yerde umut daima vardır. Şimdi gel, çok istiyorsan evine gidelim."
"Tamam. Ama o öldü."
~
Taehyung tekerlekli sandalyesiyle salonun tam ortasına geçti. Jimin lavabodan çıktı ve hıçkırarak daha çok ağlamaya başladı. Taehyung dokunduğu soğuk metali kavradı ve tekerlekli sandalyesiyle arkadaşına döndü. Simsiyah yas kıyafetleri içinde Tae'nin bedeni zapzayıf kalmıştı. Kızarmış gözleriyle ona baktı.
"Herkes onu normal bir biçimde uğurladı,," parmağındaki yüzüğü çıkardı ve içinde yazan 'Seni seviyorum TH' yazısına baktı. "Öldüğünü söylediğim halde onu ameliyat odasına almalarına izin verip onu uğurladınız."
İlerideki masanın üzerinde duran ressam beresine baktı. Üzerinde hala Jungkook'un kanı vardı.
"Onu getirir misin Jimin?"
Jimin şapkayı aldı ve Taehyung'un başına koydu.
"Beni 3 kilometre ötedeki, JK ile hep gittiğimiz parka götürür müsün?"
Jimin onayladı ve tekerlekli sandalyenin kol kısımlarından tutarak onu hiç kimsenin olmadığı, sadece küçük bir bankın olduğu parka getirdi. Taehyung başını kaldırdı ve arkadaşının suratına baktı. Jimin yalnız kalmak istediğini anlayınca biraz uzaklaştı. Hala Taehyung'un elindeki silahı görmemişti.
"Sensiz olmuyor sevgilim," dedi ve silahı şakağına bastırdı. "Yanına geliyorum."
Ve Jimin bunu fark edip ona yapmaması için bağırıp ona doğru koşarken Taehyung tetiği çekti ve tekerlekli sandalyeden yüz üstü düştü. Son nefesini sevgilisi ile buluşmayı sevdikleri parkın toprağına üfledi.
~
"Arkadaşlar, ben geld-"
Jungkook ameliyat önlüğü ile dışarı çıkıp gözleriyle arkadaşlarını aradı.
"Gerçekten öldüğümü düşünmüş olmalılar, beni görünce çok sevinecekler! Ve bekle beni sevgilim, düğünümüzü ben tamamen iyileşir iyileşmez ertesi haftası yapacağız!" diyerek soğuk hastane koridorunda yürümeye başladı. O sırada karşı koridordan Jimin, Hoseok, Yoongi, Jin ve Namjoon ona doğru yürüyorlardı. Jungkook ağzındaki hastane maskesini çıkarıp onlara doğru koşmaya başladı.
"Hyunglarım! Taehyung! İyileştim! Ölmedim!"
Arkadaşları onu görüp şaşkınlıkla ona doğru koşmaya başladılar. Hep birlikte kucaklaştıklarında Jungkook bir şeyin eksik olduğunu fark etti.
"Taeh'im nerede? Lavaboya mı gitti? Ah, kesin acıkıp hastane kantinine gitmiştir. Beni ona götürür müsünüz?"
Jimin öne doğru bir adım atıp ellerini Jungkook'un omuzlarına yerleştirdi.
"Onu dün kaybettik, Jungkook. Her şeyi açıklayacağım."
Throwback and part nine end..
🌌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hold me 𖥸 taegguk ✔︎
Fanfictionbeni sımsıkı tut ve asla bırakma. 📎düz yazı, tamamlandı