(🎈)ten

178 23 5
                                    

bts ft.charlie- dream glow

charlie- dream glow

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌌
Ölüm.
Çok fazla kişinin korktuğu, o iki heceli gerçek.
Kimsenin ne zaman öleceği belli değil. Herkes tadını çıkarmalı hayatının. Sevdiğinin ensesini öpmeden, koklamadan, avuç içlerini parmaklarıyla gıdıklamadan ölmenin anlamı nedir ki? Ya da, en sevdiği yiyeceği yemeden ölmenin?.. Okuduğu kitabın sonunu öğrenmeden ölmenin... Hayat kısa, herkes ölecek, kimse kimseyi hatırlamayacak. Maalesef ki bu gerçek. Ömrün sonu gelmeden yeni galaksiler keşfetmeli insan. Kendi galaksisinin en büyük ve en özel yıldızını bulup, bir kelebeğin kanadıymışçasına gibi davranmak ona.
Hayat kısa.
Tıpkı Jimin gibi.
Her neyse.
...
***
"Ayçiçekleri çok güzel, çok güzel. Tıpkı Taehyung gibi, değil mi hyung? Sence de öyle değil mi?"

Hoseok, sorusu üzerine başını Jungkook'a çevirdi. Sulu gözlerini süzdü önce küçüğünün. Alnına düşen kahverengi, dağınık perçemleri okşayıp, gözlerini kenetledi miniğinin gözlerine.

"Evet, çok güzeldi O. Tıpkı ayçiçekleri gibi. Ama senin yıldızın, hepimizin güzel ayçiçeğiydi."
Duraksadı bir süre. Ardından Jungkook'un ellerini tutup avuç içlerinden öptü narince. "Onu çok mu özlüyorsun miniğim?" Ardından parmak uçlarını tek tek öpüp, burnunu Jungkook'un avuç içine sürttü.

"Onu özlemiyorum hyung, konuşuyoruz biz zaten onunla. Ama ona sarılmayı özledim, çok özledim." Sonlara doğru sesi titrerken sulanmış gözlerinden birkaç damla gözyaşı çenesine doğru süzüldü. Hoseok narince sildi Jungkook'un gözyaşlarını. Dayanamıyordu kardeşinin bu hallerine, hep gülsün istiyordu.

"A-ağlama Jungkook, dayanamıyorum."

"Ama hyung, Taehyung intihar etmeden önce çok acı çekti. Yarasına merhem olamadım onun... kırılan kanadını iyileştirdim sandım, iyileştiremedim. Onunla ağlamak yerinde onunla gülmek istedim... ve bu çok bencilceydi. Ağlamasın diye onu güldürmeye çalıştım. Gülüyordu hyung, ama benim için. Onu gerçekten mutlu ettiğimi sandım, yanılmışım."

Ağlaması şiddetlenirken araya karışan hıçkırıkları Hoseok'un daha çok canını yakıyordu.

"Jungoo, o seni hep çok sevdi. Seninleyken hep çok mutluydu. Canını yakan gerçekleri sen yaralanma diye içinde tuttu, birçoğunu. Ama yine de hep seni çok sevdi Jungkook.."

"Ona sahip çıkamadım."

Hoseok saatine bakıp Jungkook'un lafını böldü. Uzanıp saçlarına uzunca bir öpücük kondurup onu da ayağa kaldırdı.

"Hadi, hastaneye geç kalmayalım."

...
***

"Sıradaki hasta, Jungkook, Jeon."

Doktor Do-Han'ın sekreterinin sesi soğuk hastane koridorunda yankılanırken Hoseok ve Jungkook ağır adımlarla odaya yöneldi. İçeri girdiklerinde Hoseok Jungkook'un elini sıkıca tuttu.

"Hâlâ şizofreni belirtileri devam ediyor mu Jungkook?"

Jungkook duyduğu soruyla gözlerini doktora dikti ve kaşlarını çattı. Hoseok'un elini sıkarken diğer elini yumruk yaptı ve sert bir sesle cevap verdi.

"Şizofren değilim, doktor. Taehyung'un ruhunun bir parçası hâlâ yanımda, benimle."

"Jungkook o öldü. Ruhu yok artık."

Odada ölüm sessizliği varken JK'in boynundaki damar öfkeden atıyordu, tıpkı başka bir organmış gibi. Daha fazla katlanamadı. Hızla ayağa kalkıp Hoseok'un elini bıraktı ve odadan çıktı. Hoseok peşinden hızlı adımlarla yürümeye başladığında Jungkook söyleniyordu.

"Öldü ha? Ruhu yok artık? Taehyung'un ruhu yok ve ben şizofrenim öyle mi? hah..."

Daha fazla söylenmeye ihtiyaç duymadan olduğu yerde dikildi. Hoseok ona yaklaşıp arkasından sarıldı.

"Eve gidelim Jungoo.."

...
***

"Sarılalım mı?"

"Ne?"

"Sarılalım hyung."

Hoseok ne olduğunu algılayamadan aniden ona sarılan Jungkook'a karşılık verdi. Ellerini saçlarına atıp okşadı. "Seni seviyorum Kookie."

"Ben de seni seviyorum hyung. Ş-Şimdi banyoya gireceğim, tamam mı?"

"Tamam."

Hoseok gülümserken Jungkook arkasını döndü ve banyoya doğru yürümeye başladı. Boynuna doğru inen damla ile birlikte kısık sesle konuştu. "Beni affet Hoseok hyung. Çok özür dilerim."

...

"Jungkook!!"

Banyonun zemininde bir zarf, boşaltılmış hap kutusu ve Jungkook'un bedenini görünce vücuduna yayılan akımla dizlerinin üzerine çöktü ve miniğinin yüzünü avuçladı hızlıca. Ağlarken adını sayıklıyordu.

"Jungkook, Jungkook, uyansana Jungkook!"

Fakat artık Jungkook'un uyanması için çok geçti.

Çünkü o, güzel yıldızının yanına sonsuza dek sürecek bir yolculuğa gitmişti.

🌌

sonraki bölüm,final

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sonraki bölüm,
final.😭

ithaf: Neiheale 
seni çok seviyorum çiçeğim.

sizleri de seviyorum, çok fazla.💜

💔

hold me 𖥸 taegguk ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin