0.3

1.4K 66 20
                                    

Sonunda ne okulun ne de hastanenin olduğu bir gündü. Bunun mutluluğu ile birlikte yataktan kalktım. Rutin işlerimi halledip Jeon Jungkook hakkında başlattığım detaylı araştırmalarıma devam ettim. Tanrım polis bile ona ulaşamazken ona tokat atmıştım ve beni öpmüştü. Hayatımda ilk defa biriyle bu kadar yakın olmanın verdiği heyecanı yaşarken bir yandan içimi kaplayan korkuya engel olamıyordum. Açılan kapıyla birlikte laptopu hemen kapadım. Şaşkın ve sinsi gözlerle bana bakan anneme garip bir bakış attım.
Oğlum bu yaşa geldin hâla ayıp şeyler mi izliyorsun bakayım sen ?
Aish anne saçmalama lütfen sadece şey , şey işte...
Aman tanrım jimin !? Yoksa bir kız arkadaşın mı var diyerek bana yapışmıştı. Hafifçe iterek söyledim. Anne birincisi kızlardan hoşlanmadığımı sende biliyorsun. Ikincisi hayır bir sevgilim yok ve olmasını istemiyorum.
Ah peki peki. Annen seni seviyor tatlım ve akşam Mi-Naa teyzelere gideceğiz.
Tanrım o teyzenin kızı zaten yapışık bir manyakken üstelik bana platonikti.

Olmaz ! Ne olmaz jimin ne diyorsun ? Yani annecim bu akşam bizim çocuklarla eğlenmeye gideceğiz söz verdim birkere. Annem bir anda ciddileşip yüksek sesle bağırdı.

Tabiki oğluşum git git. Belki de aralarında erkek arkadaşında vardır hmm ?
Aish anne hayır , sadece arkadaşlarım ve ben...

O gülümseyip hazırlanmak için yukarı çıkarken bense araştırmama devam ettim.
*
Delireceğimi hissediyordum. Bu adam haddinden fazla tehlikeliydi. Taeyi arayıp durumu anlatmıştım her zaman meşgul olan insan bu sefer tamam deyip kabul etmiş üstelik gideceğimiz yerin bir bar olmasını istemişti. Doğrusu şaşırmıştım. Saate baktığımda siktir  çektim şimdiden 19.00du bile. Hemen hazırlanmalıydım. Geçen bir saat sonrasında hazırdım. Aynaya bakıp memnun bir ifadeyle gülümsedim.

 Aynaya bakıp memnun bir ifadeyle gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeterince iyi olmuştum. Tae kendimi saklamamam güzelliğimi kullanmam hakkında defalarca bir şeyler söylerken onu dikkate almamıştım.
Çalan kapıyı duyunca açmaya gittim. Tae beni memnun bir ifadeyle süzerken konuştu. Jimin sanırım gay olacağım seni böyle sokağa çıkartırsak sağ kalmayabilirsin. Utandığımdan omzuna vurup susması hakkında birkaç şey fısıldadım.
*
Medyayı açın emin olun daha iyi olacak

Gece daha yeni başlıyor. Insanlar yeni insanlarla tanışıyor. Etrafta içen , deli gibi dans eden , birbirlerine aç olan insanlar vardı hepsi uçmuş gibilerdi. Şimdiden içmeye başlamıştık bile zaten kolay sarhoş olan bedenim şimdiden bir hoş olmuştu. Yanıma baktığımda Taenin bir başkasıyla öpüştüğünü gördüm. Cidden bu çocuk iki kişilikliydi. Gözlerimi çevirmemle onun karalarıyla karşı karşıya geldim. Çok derin bakıyordu fazla derin... Her yerde karşıma çıkmak zorunda mıydı ? Bakarsam dayanabileceğimi düşünmüyordum çünkü şuan ne duygularım ne de vücudumu kontrol edebilecek durumda değildim. İçtiğim bilmem kaçıncı bardakta kafam dönerken yanım gelen taş çocukla gülümsedim. Dudağıma yapışmasıyla beni kontrol etmesine izin verdim. Kucağında olmaktan rahatsız olmazken birden kendimi boşlukta hissetmem ile gözlerimi açtım. Biraz sonra seslerden daha uzaktaydım. Gözlerimi açık tutamazken karşımda bana bağıran kişiye baktım. Oydu... Sikeyim ! Yine karşımda derin bir şekilde bakıyordu.

Jk:Sen ne sikim yaptığını sanıyorsun lan ?

Jm:Asıl sen kimsinde bana karışıyorsun ? Çocuk gitti resmen , ekmeğimle oynadın kookie...

Jungkook sinirle duvara bir yumruk geçirdi.

Jk:Ben kimmiyim ben senin yeni sahibinim. Senin hakkında senden daha çok şey bilen senin sahibinim ve sen... Sen yalnızca bana aitsin ! Ekmeğinle oynamadan yok edeceğim şimdi izle.

Jimin şaşkın bir biçimde ne dediğini anlamaya çalışırken iki el silah sesiyle az önce öpüştüğü yerde yatan çocuğa baktı. Karşısındaki beden ona sırıtırken o yere çöktü.

Katil ! Adi bir katilsin Jeon Jungkook hem heyecanlandırıp hemde senden nefret etmemi sağlayan pezevengin tekisin ayrıca ben başkasına aitim. Karşısındaki beden seslice kahkaha atarken konuştu.

Seni senden daha iyi tanıyan birine yalan söylememelisin Jimin-ah. Bana ait olduğunu sana kanıtlayacağım , bu sana benden ufak bir hediye.

Uzun boylu olan kısa boylu olanı duvarla arasına alırken beyaz boyna gömüldü. Delirmişçesine ısırıyor dudaklarıyla beyaz teni eziyordu. O akşam tenha sokakta kimse jiminin yardım çığlıklarını duymamıştı... Küçük olan daha fazla dayanamazken kendini yine onun kollarına bıraktı. Her şeye rağmen yine onunla huzurluydu.

Yatakta her şeyden bir haber yatan küçük olana bakıp gülümsedi büyük olan. Camdan atlayıp kayboldu karanlığın içinde.

Sahip o akşam uyumayıp düşündü kölesini farkına varmalıydı artık ciddiyetin. Ve köle...
Sabah ne ile karşılaşacağını bilmeden geziniyordu rüyalarında.

Jikook ♡

Mafia's Slave ♡ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin