Hayatımı yazsam roman olur diyen insanlar nasıl insanlardır da hayatları okunmaya değecek kelimelere dönüşürler. Başarı elde ederken ter, kan dökmüş insanların hayatları roman olur. Acı çekmiş insanların yaşadığı olaylar , ya da acı çekmiş olayları yaşayan insanlar romanların satırlarını süsler. Gençlik romanları bir gencin en acı çektiği ergenliğinden ilham alır. Dolu dolu heyecanlar ile acı çekmeye meyillidir bir ergen. En önemli insanların biyografileri romandır. En acı tarafları gösterir anlatıcılar. Tarihte , bilimde önemli bir yer edinmiş ise de daha da önemli kılmak ister sanki o kişiyi.
Hayatımı yazsam roman oluru kim der? Alev der mesela. Yazabilir mi orası muamma. Ama yazsa roman olur cilt cilt. Olurda ilk satıra nereden başlayacağını bilemez. Uğradığı ilk tacizi mı anlatmalı en başta. Başlangıç noktası orası mı şimdi ki hayatının ? Abisi tarafından tecavüze uğradığını nasıl yazacak ki? Bakmayın şimdi bunu kem kum soyleyebildiğine. O yıllar da annesinin kulağına zar zor fisildamisti. Fisildamisti da ne olmuştu sanki. Hişt sus sakin kimselere deme bunu emi diye tembihlenmemiş miydi? Onu fisildamadan duyması gereken annesi susturmamış mıydı? Annesi onu çok seviyor en iyi yerlerde olmasını istiyordu buna ne şüphe . Bu yüzden susturmustu ya kızını . Mazallah biri duysa kızının adına bir leke gelse ne yapardı. Alev anlatsa hayatını neden hayat kadını olduğunu şüphesiz roman olurdu. Olurdu da ne eleştiriler alırdı kim bilir. Ay ne üzüldüm kıza . Yazık dünya ne hale geldi. Üzüldüm de nasıl yazmış bütün bunları , utanmamiş mı hiç yazarken.