Chuu 💋
@chuuxkissSelam canlarım 💕 bugün kendimi güzel hissediyorum~
🔁1,350 ❤1,280
Hesaptan çıkış yapmak istiyor musunuz?
Evet / Hayır•
Genç kız kızıl saçlarını elinin tersiyle geriye attı, yaz mevsimi yaklaşmıştı ve saçları gereksiz uzundu sıcak bir hava için. Telefonunu kapadıktan sonra cebine attı ve elinde ki çizim defterine geri döndü.
Topluluk alanlarda hesabında gönderi paylaşmaması gerektiğini biliyordu, herhangi birinin görmesi ve tepki vermesi için fazla utangaçtı bir kere. Herhangi birinin de ona yargılamasına dayanamazdı.
Sadece uzun süredir burada oturuyor ve etrafını çizmeye çalışıyordu ama bir türlü istediği şeye ulaşamıyordu. Kaç defa silse, tekrar çizse ve farklı açılardan baksa, her seferinde oflayıp defteri kapıyordu.
O yüzden nsfw hesabına girmiş ve telefonunda önceden bulunan resimlerinden birini bir mola vermek amacıyla atmıştı. Bir süre yorumları beklemişti, bir kaç tane bildiği kişinin her zaman ki gibi çok güzelsin chuu yorumlarını görünce mutluluk ve tatminle telefonunu bırakmıştı.
Vücudunu, kimsenin yargılamadığı bir yerde paylaşmak onu iyi hissettiriyordu. Kendi gibi insanlarla karşılaşıyor ve kendisi gibi hesapları takip etmekten hoşlanıyordu.
Bir sürü güzel kız takip ediyordu ve hepsi ayrı, ayrı güzeldi.
Ama şimdi çizim defteri ve kalemiyle yine baş başa kalmıştı. Üniversite kampüsünün bahçesinde çimlerin üstünde oturuyordu. Etrafında ki öğrencilere bakıyor ve herhangi bir şey, ona ilham getirebilecek bir şey arıyordu.
Ama bu koca okulda kendisine ilham verebilecek tek bir şey yoktu. Görsel sanatlar fakültesinde okuyordu ve asıl bölümü sanat tarihi idi. Ama ayriyetten resim kulübündeydi ve çok fazla yetiştirmesi gereken ödevleri ve çalışmaları vardı. Bir kere okul sergisine en az iki tane çalışma yetiştirmesi gerekiyordu ama işte, ilham gelmiyordu.
Bir diğer sorun ise bu çalışmalardan biri isteğine göre portre çalışması ve nü çalışma olacaktı. Ama iki çalışma içinde bulabildiği herhangi biri yoktu.
Herhalde internetten resimler bulabilirdi, ama gerçek birini çizmek istiyordu. Karşısında kanlı ve canlı duran birini, çalışmaları her zaman gerçek hayattan çizince bir anlam kazanıyordu.
Dudaklarını büzmüş bir şekilde etrafına bakınırken kendisine doğru yöneltilen bir ses duydu, sanırım ismini söylüyorlardı,
"Kim Jiwoo!" Dedi biri Jiwoo'nun arkasından. Kızıl saçlı kız, büzdüğü dudaklarını eski haline getirip merakla arkasında döndü ve--
Ha Sooyoung.
Tamam, Bu okulda kendisine ilham olabilecek tek bir şey yok derken yalan söylüyor olabilirdi. Çünkü Ha Sooyoung tam olarak ona bakarak koşarken, Jiwoo'nun aklına bin bir türlü sanat eseri geliyordu.
Sooyoung hafif nefes nefese bir şekilde Jiwoo'nun yanına ulaştı, bir süre durdu ve nefesini düzenledi. Siyah düz uzun saçları ince ve narin boynunda beline doğru süzülüyordu ve kesinlikle nefes kesici duruyordu. Ha Sooyoung Jiwoo'nun görüp görebileceği en güzel sanat eseriydi.
Siyah saçlı kız sonunda nefesini toparlayınca, Jiwoo'nun suratına çekici bir gülümsemeyle baktı ve kızıl saçlının kalbi neredeyse ağzından çıkacakmış gibi oldu.
Sooyoung kadifemsi sesiyle konuşmaya başladı, "Sen Kim Jiwoo'sun, öyle değil mi?" Dedi.
Jiwoo'nun sesi sanki yok olup gitmişti, hiç bir şekilde konuşamıyor sadece büyülenmiş gibi karşısında ki Afrodit'e bakıyordu.
Sooyoung, Jiwoo uzun süre cevap vermeyince herhalde yanlış geldi diye düşünüp, "Affedersin yanlış oldu sanırım." diyerek gitmeye kalkıştı. Jiwoo bunun karşısında birden panik yaptı ve aniden kızın bileğini tuttu.
"H-hayır!" Dedi, sesi normalden tiz çıkıyordu, "Ben Kim Jiwoo, doğru geldin." Dedi.
Sonra Sooyoung ona ah diyerek yüzüne tekrar o çekici gülümsemeyi yerleştirerek döndü. Jiwoo Sooyoung gibi birinin onu neden aradığını anlamamıştı.
Sooyoung boylarını hizaya getirmek için, oda çimlerin üstüne Jiwoo'nun yanına oturdu. Jiwoo'nun kalbi hayatında atıp atabileceği en yüksek hızla atıyordu. Bir maraton koşabilirmiş gibiydi.
"Okul sergisine kadar iki çalışma yapman gerek değil mi?" Demişti Sooyoung.
Jiwoo ilk başta şaşırmıştı, Sooyoung bunu nereden bildiğini ve onunla ne alakası olduğunu merak etmişti.
Şaşkın suratını gizlemeyerek, "Evet?" Diye soru sorarmışçasına söylemişti.
Sooyoung Jiwoo'nun şaşkın suratına gülmüş ve konuşmaya devam etmişti.
"Ben Modellik öğrencisiyim, Profesör Jeon beni sana yönlendirdi."
Jiwoo'nun iyice kafası karışmıştı. Âşık olduğu kız tam karşısında, hatta dibinde durmuş onunla konuşuyordu ve Jiwoo her an bayılabilirdi.
Aşk mı demişti o?
"Demem o ki," diye devam etmişti Sooyoung, bir çocuğa anlatırmış gibi Jiwoo'ya bakıyordu "Senin çalışmalarından biri için modellik yapmakla görevlendirildim."
Jiwoo'nun beyni tamamen durmuştu. Ha Sooyoung mu onun resimlerine modellik yapacaktı. Ha Sooyoung. Hani kampüsün en güzel kızı. Hani Jiwoo'nun hoşlandığı kız.
Jiwoo'nun çalışmaları... Portre ve nü... Nü... Ha Sooyoung ve Nü çalışma?!
"Tabii nü çalışmayı kabul etmedim, o konuda pek rahat değilim."
Ah
Jiwoo sonunda kendine gelebilmişti. Sözlerini birbirine karıştırmadan konuşmaya çalışmıştı, "Ah tabii, yani um-- Çok sevinirim! Gerçekten, bir süredir kendime bir model arıyordum. Yardımın için teşekkürler!"
Başarmıştı, cümlelerini kekelemeden söylemişti.
Sooyoung ona en güzel gülümsemesini yollamıştı, dudakları hafifçe kıvrılmış ve inci beyazı dişleri gözükmüştü. Tanrım.
"Ne demek, birine yardımcı olduğum için sevindim. Telefonunu verebilir misin?"
Jiwoo anlamayarak bakmıştı, "Telefon mu? Neden?"
Sooyoung onun bu salaklığına gülmüştü, "Telefon numaramı kaydedeceğim. Sonuçta iletişim halinde olmalıyız değil mi?"
Jiwoo ağzından küçük bir ah doğru çıkarmıştı ve telefonunu Sooyoung'a uzatmıştı. Siyah saçlı uzun parmaklarıyla telefon numarasını girmiş ve kendimi aramıştı, sonrada Jiwoo'ya telefonunu geri vermişti.
"Sana mesaj atarım." Demiş ve göz kırpıp gitmişti. Jiwoo ise içinde ki çığlıkları bastıramamıştı.
-
Bu nasıl üni diye sormayın bende bilmiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cam girl, chuuves ✓
FanfictionKim Jiwoo'nun kendini rezil etmesi için sadece tek bir tık yeterliydi. Tek bir tık.