Küçük Bir Hikaye

8 0 0
                                    

Bir varmış, bir yokmuş. Küçük bir köyde yaşayan, bir kadın varmış. Birde bu kadının aşık olduğu bir sevgilisi. Birbirlerini çok seviyorlarmış ama onların evlenmelerine izin vermiyorlarmış. Bir gece köylerini terkedip kasabaya inmişler, sonraki gün gizlice evlenmişler. İkiside çok mutlularmış, çalışmışlar çabalamışlar başlarını sokabilecekleri bir ev alabilmişler sonunda, geride bıraktıklarını hiç düşünmemişler bile. Bir de kız çocukları olmuş.Kasabaya ineli yıllar geçmiş, kadın hep kocasına sadık kalmış ama adam çok değişmiş. İçip içip geliyormuş eve bazı geceler hiç gelmiyormuş, başka kadınlarla oluyormuş. Kadın bunlara göz yumuyormuş, ona aşık olduğu onu çok sevdiği için. Çevresindekiler bu duruma göz yumuyor diye artık onunla konuşmuyorlarmış bile ama adam bir gün hatasını kabul edip karısından özür dilemiş. Kadın hemen affetmiş. Kızları da iyice büyümüş, ve bir kız çocukları daha olmuş. Adam yine eski haline geri dönmüş ama sonra yine özür dilemiş, kadın da onca yıllık sevgisini geriye almış çocukları için affetmiş bu sefer. Yıllar geçmiş, kadın yine hamileymiş bu sefer de kız çocukları olacakmış. Artık anne ve babalarıyla da barışmışlar onlar da kasabaya gelmiş ve artık hep birliktelermiş. Ama adam yine eski haline dönmüş, yine aynı hataları yapıyormuş. Kızının düğününe de sarhoş gelmiş. Kadın iyice kendisini kaybetmiş bir zamanlar aşık olduğu adamın nasıl bu hale gelebildiğini düşünüyormuş. Anne ve babalarının ısrarlarıyla barışmışlar ama adam bu sefer önceden olduğu gibi düzelmemiş. Kadının sevgisini hepten kaybetmiş, çocukları da ona yüz vermiyormuş. Ama küçük kızı onu çok seviyormuş, küçük olduğundan babasının yaptıklarına anlam veremiyormuş. Böyle yıllarını sürdürmüşler kadın artık evi kendi idare edemez olmuş, küçük kızı büyümüş ama o da artık babasından nefret ediyormuş. Kadın anne ve babasını da kaybetmiş bu yıllar içinde, çok üzülmüş, çok da yıpranmış ama çocukları için hep ayakta kalmaya çalışmış. Ama adamın bu rahat tavırları artık canına yetmiş, adam evi terk etmiş. Kadın üzülmemiş bile çünkü adam kadının duygularını öylesine eritmiş. Tek canı yanan küçük kız olmuş, bir zamanlar ne olursa olsun bir babası vardı ve onu seviyordu sonuçta. Ama artık babasından nefret ediyormuş, babasının gidişi onu çok sarsmış. Ablası onları yanına almak istemiş, ama küçük kız o kasabaya aşıkmış ve o kasabada ki genç bir çocuğa da kimse ona fikrini sormamış. Yaşadıkları daha genç ruhuna çok ağır gelmiş, babasından nefret edişini, annesinin gözünün önünde eriyip gidişini, ablasının onu umursamayışı, sevdiği çocuktan kopuşu... Bütün bunlar ona çok ağır gelmiş. İçinde kopan fırtınalardan kimseye bahsedemedikçe o da günden güne erimiş, en sonunda on yedi yıllık kısacık hayatına gözlerini yummuş... Ve kadın kızını kaybetse de diğer kızları için hayat mücadelesine devam etmiş...
Hikayenin başındaki delicesine aşık kadın hayatın getiriliriyle aşkın aptallığından kurtulup, güçlü çok güçlü bir kadın olmuş...

SON...

(Bıraktığım şarkı bu hikayeyi tasvir ediyor, en azından benim hayatımda.)

Çavdar Tarlasında KayboldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin