2, ruhunu unutup kağıtlara sardın

1.5K 164 28
                                    

Pazartesi sabahı hava bulutluydu. Sonbaharın yaklaştığını buradan anlamıştı Eda. En sevdiği mevsimdi, ne üşürdün ne de terlerdin. Hem en güzel hem de en sinir bozucu özelliği ise yağmuruydu ona göre. Toprak kokusuna bayılırdı ama çamura batmayı sevmezdi mesela. Eda bu yönden kendisini sıradan görüyordu. Diğer insanların keyif aldığı şeylerden o da keyif alabildiğinde sinirine dokunurdu, ergenliğini güçbela geçirdiğinde normal olmamanın havalı olmakla bağlantısı olmadığını kavramıştı.

Kendisin herkesten üstün görüp böbürlenen biri değildi ama özgüveni bazen boyunu aşardı. Çok şey yapabileceğini biliyordu. Çok önemli biri olduğunu biliyordu. Milyonlarca dünya birikmişti zihninde. Eda yazardı, kendini bildi bileli yazardı o, kimse tarafından tasdiklenmemişse de o biliyordu. Kendisi bir yazardı ve bir gün herkes onu takdir edecekti. Önemli dergilerde çalışmış biricik sevgilisi bile yazdıklarına bayılırken yükselmemesi imkansızdı. Sadece azmini yitirmemesi ve daha sıkı çalışması gerekiyordu, mesele buydu Eda'ya göre. Yoksa potansiyeliyle ilgili bir durum yoktu, sadece eline bir fırsat geçmeliydi. Tüm ülkede, hatta dünyada tanınmış bir yazar olması an meseleseydi. 

Yurttan çıktığında kasvetli gibi duran gökyüzüne çevirdi başını, daha sokak lambalarının ışığı duruyordu. Kapkaranlıktı resmen ortalık ama birkaç saat sonra belki de kaldırımlarına gökkuşağının halı gibi serilecek olması gülümsetti yüzünü. Temiz havayı solurken her şeyin yolunda olduğunu düşündü. Birkaç sene önce halka açılmış metroya bindiğinde, o kalabalığın içinde nefes alacak yer bile bulamadığında dahi pozitifliğinden bir şey eksilmemişti. 

Aslında Cengiz arabasıyla onu okula bırakmayı teklif etmişti ama Eda hemen reddetmişti. Son ana kadar Cengiz'e hangi üniversiteyi kazandığını söylememekte kaararlıydı ve hala da haberi yoktu aynı üniversitede hem de aynı bölümde olduklarından... Kendisini görünce yüzünde oluşacak tepkiyi düşündükçe keyifleniyordu Eda. Böyle hoş bir sürpriz yapmak istediği için ilk gün metroyla gitmek istediğini söylemişti. Eh, zaten sonraki günler bu keşmekeşi çekmek zorunda kalmazdı. Hem ilk kez metroya binmenin mutluluğu ve okulun ilk günü heyecanı üzülmesine falan yer vermiyordu.

İndiği duraktan okula doğru yürümeye başladı, bir beş dakika da yürüme mesafesi vardı ama hiçti bu onun için. Okula giden yolda gördüğü ilk bakkala girip bir gazete aldı. Biraz daha yürüyüp boğaza bakan boş banklardan birine oturunca huzurla iç çekti.

Bu sabah harika geçiyordu! İstanbul'un öğrenci yurdunda uyanmıştı, orada kahvaltısını yapmıştı, İstanbul'un duraklarında beklemişti, İstanbul'un metrosuna binmişti! Havasını solumak bile iyi gelirken şimdi de İstanbul'da resmi gazete okuyordu. Bu saçma şaşkınlıklarını, garip heyecanlarını saklamaya çalışsa da içindeki çığlık atmak isteyen musmutlu bir kız çocuğunu daha fazla bastıramıyordu. Işıl ışıl bakan gözlerini etrafa çevirdi, ağaçlara ya da sokak lambalarına bakarken bile içi içine sığmıyordu. Sanki her şey, en ufak şey dahi Adana'da olduğundan farklıydı. Kuşlar bile daha yoğun bir refah içindeydiler sanki, ötüşleri kulağa daha hoş geliyordu. Gerçekten de şakıyan bülbüller vardı, tıpkı masallardaki gibi... Eda gülümsemesini durduramıyordu, kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Taktığı küpeleri son kez kontrol etti, annesinin doğum gününde aldığı kot eteğini silkeledi. Tekrar derin bir nefes alıp oturduğu banktan kalktı.

Okula yaklaştığını önüne çıkan tabelalardan anlarken mutluluğu katlanarak arttı. Minik, yeni yetme Pollyanna'mızın bu tasasız halleri ise üst geçidin merdivenleri çıktığı anda yok oluverdi.

Sırtında kocaman siyah çantasıyla bir kız duruyordu. Geçidin demirlerine yaklaşmış, dizini kaldırmış, ellerini de gökyüzüne doğrultmuştu. Yan profilinden gözüktüğü üzere yüzünde acı dolu bir ifade vardı. Eda'nın gözleri büyüdü, gencecik kız köprüden mi atlayacaktı yoksa? İntihar mı edecekti? Annesi büyük şehirlerde bu tarz olayların daha çok olduğunu söylemişti ama ilk okul gününde böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemiyordu. Çabuk tepki verip kıza doğru koştu.

lale zindanı ⁝ gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin