Homophobia - TaeKook

1

Yine sabahın körüne konmuş bir ders için saat 7'de uyanmıştım. Kalkıp tuvalete gidip yüzümü yıkadım ve her zaman ki gibi yatağıma geri döndüm. Çünkü ben böyleydim, yatak aşığı. Elimde olsa yatağımla evlenirdim hatta minik bebek yataklarımız bile olurdu. Şaka bir yana yatağımı sevmemin asıl sebebi yanımda yatan en yakın arkadaşım. Düzeltiyorum aşık olduğum en yakın arkadaşım.

  Onunla nasıl tanıştığımı hatirliyorum da, tanışmamız bile olaylı olmuştu. Annesi bizi zor ayırmıştı. Aslında kavga ettiğimiz nokta onun açısından bakınca aynı kızdan hoşlanmamızdı fakat durum benim açımdan tamamen farklıydı. O zamanlar 7 yaşında bir çocuk  olsam da Taehyung'ın güzelliği beni vurmuştu. Benim sinirlendiğim nokta ise kızın ona tam anlamıyla sulanmasıydı ama ben bunu ona hiç söylemedim.
Erkeklerden hoşlanmaya başladığımı anlamam da Taehyung ile olmuştu zaten. Onu sürekli kıskanmam, nereye giderse takip etmeye çalışmam, o hangi okula gidiyorsa aileme yalvarıp kendimi onunla aynı okula yazdırmam falan bunlar başta hep en yakın arkadaşım olduğu için olduğunu sanmıştım. Öyle olmadığını öğrenmem ise daha acı oldu. Taehyung benim aksime çok daha fazla sosyaldir, arkadaş çevresi de cok geniştir. Güzelliği zaten su geçirmez bir gerçek olduğundan etrafından kızlar da eksik olmaz. Iste yine etrafının kızlarla çevrili oldugu bir gün yanındaki kızlardan biri onu kaldırıp boş bir sınıfa sürüklemeye başladı. Tabii ki ben de çaktırmadan takip ettim. Lisenin ilk yılıydı ve bende artık biseyler yerine oturmaya başlamıştı. Onu o kızla sınıfta öpüşürken görünce daha önce hiç bir şeyin bu kadar acıtmadığını farketmiştim. Ilk defa onu takip ettiğime pişman olmuştum. O görüntü tüm gün aklımdan çıkmamıştı ve sonuç olarak o kızın yerine kendimi koymaya başladığımda anladım ki ben Taehyung'dan hoşlanıyordum ve bu aynı gün ikinci kere yere çakılmama neden olmuştu.
  Şimdi aradan 5 sene geçti. Beraber aynı üniversitenin farklı bölümlerinde okuyoruz. O, güçlü insan ilişkilerini kullanarak hayalini kurduğu meslek olan psikoloji okurken ben kendimi edebiyata vererek İngiliz dili ve edebiyatı okuyorum. Kimse ile iletişime geçmeden kitap okumak, araştırma yapmak hayatımdaki tek hobim diyebilirim.
Şu an saat 7.22 ve ben yanımdaki güzelliğe dalıp derse geç kalıyorum ve bundan zerre pişman değilim.