3

3 1 0
                                    

Okuldan eve gelmiştim. Zaten bugün Cuma günüydü ve yarın tatildi. Eve vardığım gibi elimi yüzümü yıkayıp yemeğe giriştim. Taehyung gerçekten yemek yapma konusunda berbat bir insan olduğu için evde yemekleri ben yapıyordum. Onun da dersi zaten bitmek üzereydi ve aç geleceğinden adım kadar emindim.

1,5 saat yemek yapmakla uğraştıktan sonra biraz dinlenmek için salonda laptop'u televizyona bağlayıp her zaman aklımda olan fakat izlemeye yeni başlayacağım Tayland BL dizisi Love by Chance'i açıp izlemeye başladım. 15 dakika kadar sonra Taehyung eve geldi.

"Hey Jungkook-ah ben geldim."

"Hosgeldin, aç mısın? Bir şeyler yapmıştım istersen sofrayı kurup yiyelim."

"Evet açım aslında ama bir şeyler izliyorsan onun bitmesini bekleyebiliriz? Hem dizi mi izliyorsun sen konusu ne?"

Söyleyip söylememek arasında kalmıştım ve kararsızlığım yüzümden bile okunuyordu eminim. Bu tamamen bir gay dizisiydi.

"Aa yok yaa hiç bisey değil bu aman öylesine açmıştım zaten hadi yiyelim" dedim. Sen bilirsin dedi ve anında televizyonu kapattım. Beraber sofrayı hazırladıktan sonra oturup yemeğimizi yedik. Sonra o içeriye geçti ben de bulaşıklar kalmasın diye yikamaya başladım. Yardım etmek istemişti fakat yorulmasına kıyamadım. Az sonra içeriden izlediğim dizinin sesi gelmeye başladı, elimde süngerle nasıl koştuğumu bilemedim.

"Taehyung neden açtın ki diziyi sana göre değil o hiç sevmezsin sen korku dizisi bu."

"Merak ettim ne izlediğini. Öyle hızlı kapattın ki ben gelince porno falan izliyorsun sandım." dedi sırıtarak.

Tam utançtan kıpkırmızı olduğum saniyelerde dizideki ana karakterin gay olduğu için kötü davranıldığı anlardan biriydi.

"Neden üstüne gidip düşürüyorlar ki çocuğu kötü birine benzemiyor hiç?" dedikten sonra ben daha ağzımı açıp cevap veremeden dizide çocuğun gay olmasına direkt olarak laf eden bir sahne geçti. Taehyung'un bana ağır çekimde bakışı ve benim ortamdan kaçışım aynı anda olmuştu.

Koşarak mutfağa geri girip kapıyı arkamdan kapatmıştım. Hiçbir şey olmamış gibi bulaşık yikamaya devam ederken içeri girdi.

"Jungkook bana korku dedin ama bu bildiğin gay dizisi! Neden izliyorsun ki böyle şeyleri. Üstelik bana yalan söyledin."

"Kızacağını bildiğim için yalan söylemek zorunda kaldım. Neden izlediğime gelirsek de.. İzlemek hoşuma gidiyor Taehyung. Evet sana yalan söylemek istemiyorum gerçek bu."

"Ne yani sen gay misin Jungkook!? Ciddi misin? Nasıl hoşuna gider, gidiyorsa sen de gaysin o zaman!"

Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilememişim. Kapana sıkışmıştım hemen gözlerim dolmuştu. Gözlerine daha fazla bakamadım, elimi yıkayıp hızlı adımlarla odamıza kaçtım. Odaya girdikten bir kac dakika sonra dış kapının kapanma sesi gelmişti.

Odada ne kadar ağladım bilmiyorum. Üzüntünün yerini artık korku kaplamıştı. Beni de o arkadaşı gibi bırakıp gideceğini biliyordum. Her ne kadar sorduğunda bir cevap vermesem de ortamdan kaçışım onun için çok net bir cevap olmuştu. Beni terketme korkusu iliklerime kadar işlerken titremeye başladığımda dış kapının anahtarla açılma sesi gelmişti. Kafamı tamamen yorganın altına sokup sessizce ağlamaya çalıştım. Odaya girdi ve yanıma yavaşça çöktüğünü hissettim.

"Jungkook iyi misin? Sen ağlıyor musun?"

Sesimi çıkarmamıştım. Ellerini yorganın üzerinden omzumda hissettim. Kalbim o kadar hızlandı ki duyacağından korktum.

"Ağlama sulu gözlü bebek, kızmadım sana. Evet biraz kırıldım çünkü böyle bir şey beklemiyordum hiç. Çok şaşırdım düşünmek için biraz kaçtım senden. Seni bırakacağımdan korktun değil mi? Çünkü anlattim sana lise'de başıma geleni. Ben de korktum Jungkook. Bir saniye bile olsa seninle arkadaşlığımızı kestiğimi düşününce çok korktum. Her ne kadar bunu onaylamasam da sen benim en yakınımsın. Benimle bunu neden daha önce paylaşmadın diye seni darlayamam çünkü sorun bendim biliyorum. Hala aynı şekilde düşünsem de senin için, sadece sen için bir ayrıcalık yapabilirim... Lütfen bana bir şey söyle."

Duyduklarıma inanamamıştım. Beni kabul ettiğini dinlerken heyecandan titrememi durduramamıştım. Beni bırakacağından o kadar eminim ki yanıma oturduğunda veda konuşması yapacak sanmıştım. Beni çok fena yanıltmıştı. Kafamı gözüm gözükene kadar yorgandan çıkardım.

"Taehyung, çok özür dilerim. Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum. Söz veriyorum hiç anlamayacaksın bile asla sana belli etmeyeceğim bu durumu. Zaten sevgilim falan olmayacak benim yanımda kimseyi görmeyeceksin. Korkma benden, çekinme tamam mı?" Derin bir nefes aldığını duydum.

" Sorun yok, işin içinde sen varsan sorun yok Jungkook. Senden neden çekineyim ki? Sadece ne bileyim biz beraber büyüdük nasıl anlamadım? Biz beraber porno bile izledik ergenlikte."

"Özür dilerim ama ben zaten izlediğimiz şeylerden asla etkilenmiyordum" dedim utanarak.

"Ahh, anladım. Ben de seninki bozuk çalışmıyor sanıyorum Jungkook."dedi ve ardından gülümsedi." Nasil farkettin bana anlatmanı istiyorum çekinceğini biliyorum fakat paylaş benimle."

Şu an sanki karşımda bambaska bir insan var gibiydi. İçimdeki korku yavaş yavaş yerini umuda bırakmaya başlamıştı. En azindan demiştim, en azindan bana kızmadı bu iyi bir şey değil mi?

Homophobia - TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin