Mutfakta kendimi kahve yaptırmaya iyice kaybetmiştim. Baekin geldiğinden haberim bile yoktu.
Arkamdan gelip cok ama cok kisa bir şekilde öpücük verip hemen yanıma geçti. Ona doğru dönüp güldüm oda bana dogru döndü, güldü ve yavaş yavaş yanagıma dogru yaklasıyordu ki yine Suho hyung tarafından basılmıştık.
Hafif bagırır bir şekilde
" Ayrıl ayrıl"~ Suho hyung
Diyerek iki adımda yanımıza vardı.
" hyung birazdaha bagırsaydın"
" tabi AYR-"~ Suho hyung.
Diyemeden agzıni kapattım.
"Hyung ya"
Dedim.
Gülerek ikimizede tek tek baktı.
~~~~~~
Eve geleli nerdeyse yarım saat oluyordu.
Her seferinde nasıl Suho hyunga yakalanmayi başarıyosak diye söyledim kendj kendime.
Çantamı da hazırladıktan sonra yatağıma girdim.
Gözlerimi kapattığım sırada camıma taş atılılmıştı.
Baekin oldugunu düşünerek yüzümde hir tebessüm balkona çıktım aşağı ortalıkta kimse görünmüyordu.
Kafamı sağa sola çevirdiğimde de kimse görünmüyordu. kafamı kaldırıp Baekin odasına baktım ışıgı yanmıyordu uyudugunu düşündüm.
Peki Baek uyuyorsa kim benim camıma taş atarki? Belki de ben yanlış duymuştum.
~~~~~~~
Gözlerimi açtığımda alarmın çalmasına 15 dakika oldugu gördüm.
Yataktan kalkıp günlük rutin işlerimi halletim.
Aynanın önune geçip dağınık olan saçlarımı tarayıp bağladım.
Çantamı da aldıktan sonra odamdan çıkıp saloma indim.
Her zamanki gibi bizimkiler kahvaltı yapıyordu.
Gülerek.
" günaydın"
Dedim ve yerime oturdum.
Yine normal hir sabah kahvaltısından sonra Suho hyungun ısarları üzerine bizi okula o bıraktı.
~~~~~~~
1. Derse çoktan girmiş dersi yarılamıştık.
Ne zaman Gözlerim Min Joo' nun sırasına kaysa Min joo'nun bana baktıgını görüyordum.
~~~~~
3. dersi bitirmiş tenefüse girmiştik.
Min Joo'nun sesi üzerine kafamı kaldırıp yüzüne baktım yine o alaycı yüz ifadesi vardı.
" sevgilinle barıştın demek"~ Min Joo.
" küsmüşmüydük ki?"
" bilemem dünkü o kızla yakınlıklrından sonra"~ Min joo.
Dedi arkadaşlarına bakıp gülmege devam ederken.
Sinirleniyordum Mim Joo' nun yaptığı her hareket bana batıyordu.
Üstelik ben Baek'e güveniyordum.
" Min Joo git"
Dedim ama ısrarla yanımda durmaya ve konuşmaga devam etti.
" ne oldu prenses sevgiline çok mu güveniyorsun?"~ Min Joo.
Beni çok fazla zorluyordu.
Buna tahammül göstermiyecektim.
Hızla ayağa kalkıp Min Joo'nun çok uzun olamayan saçlarına yapıştım.
" sana gitmeni söylemiştim Min Joo"
Dedim. sınıftakiler ise flim izlermiş gibi bizi izliyorlardı. Kimisi ise Min Joo'nun haline gülüyordu.
Birazdaha saçlarını çektikten sonra bıraktım hemen sonra ise nöbetçi hocalar girmişti ve ilk dedikleri şey.
